I-GECENİN RENKLERİ

76 11 0
                                    

Uğruna savaştığımız her şeyin bir gün  yerini anlamsız bir boşluğa bıraktığını fark edeceğiz . Hayatımızın merkezine koyduğumuz , uğrunda kaybettiğimiz , gözden çıkarttığımız onca şeye rağmen bir gün bir hiçlikle son bulduğunu ve artık o kadar istemediğimizi anlayacağız . En sonunda , yani yolun sonunda uğruna savaşmaya değer  bir şey kalmadığında , kendimizi kadere teslim edeceğiz , oluruna bırakacağız . Artık hislerin hayatımıza eskisi kadar yön vermediği , duyguların geri planda kaldığı bir hayat yaşayacağız. Böylesi daha iyi olacak böylece daha az acı olacak.

Sayfanın sonuna geldiğimde  defterin kapağını kapattım  ,son yaprağıda bitirdiğimi gördüm . Defterin bittiğini anlayınca her zaman olduğu gibi defteri alıp banyoya girdim . Kapıyı arkadan kilitledim . Banyo dolabının içinden ki kibriti aldım . Duşa kabinin içinde herhangi bir sayfayı açıp kibritle kağıdı buluşturdum .Sayfaların  yanışını izlerken hissizce baktım . Defterin tamamen kül olduğundan emin olduğumda üzerine su tuttum . Kalan birkaç külleri peçeteyle toplayıp çöpe attım .Çocukluk alışkanlığımdı bu , bunu yapmamın sebebi aslında yazılarımı kimsenin okumasını istememem ayrıca onları yaktığımda hiç hissetmemiş olduğuma inanmam  . Bunun işe yaramadığını bilsem de kendimi tatmin etme şeklimdi bu  .Odama tekrar döndüğümde masamın üstünde duran telefonumdan saate baktım 04;24 kaç saattir masa başında olduğumu hatırlamıyorum . En son akşamdan beri uğraştığım proje ödevini bitirip birkaç satır karalamak için defteri almıştım . Her zaman ki gibi kendimi durduramamıştım . Telefonun alarmını kurup baş ucuma koydum . Birkaç saat de olsa uyumaya ihtiyacım vardı .
Gözlerim ne kadar açılmamak için çabalasa da uyanmak zorunda olduğumu biliyordum . Okul erken saatte olduğundan sürekli geç kalıyordum devamsızlığım sınıra yaklaşmıştı . Yataktan kalkıp banyoya girdim . Elimi yüzümü yıkadım . Kafamı kaldırıp aynadaki yansımamı görünce kendime güldüm . Sabahları inanılmaz görünüyordum . Bu dehşet vericiydi . Gece nasıl uyuyordum merak ediyordum  . Odama girdiğimde baygın bakışlarla yatağa oturdum . Uyku sersemliğim bir iki dakika daha beni ele geçirdi . Kendime gelip dolap kapağını açtım . Siyah kot pantolonu ve bordo okul lakosunu aldım. Kış ayındaydık ama uzun kollu lakos giyemediğimden dolayı üzerime siyah hırkamı aldım . Geceden balıksırtı örülü olan saçlarımı açınca kıvırcıklaşmıştı . Zaten onlara vakit ayıramayacak kadar uykusuz ve yorgundum . Yüzüme baktığımda göz altımın mosmor olduğunu gördüm . Günlük kapama rutinimi başladım. Birkaç kere bu halde gittiğimde insanların bana zombi görmüş gibi bakmasına, hasta mısın iyi misin gibi sorulan sormasına  katlanamıyorum . Bu yüzden okula giderken fondöten sürüyorum. İşim iki dakika bile sürmemişti .Çantama kitap defter cüzdan kulaklık atıp hızlıca evden çıktım . Bu saatte zaten kimse uyanmazdı evde . Annemle babam iki saat sonra işe giderlerdi . Kübra , benden iki yaş küçük kız kardeşim onun okulu ikili öğretimdi öğlen gidiyordu . Sabahları okula giderken onu kıskanmıyor değilim . Otobüs durağına geldiğimde boş banka oturdum . Zamanında gelen otobüsümü gördüğümde ayaklandım . Günüm normal başlamıştı en azından problemsiz diye düşünürken . Günlerdir uğraştığım ve bu gün teslim edeceğim ödevi evde unuttuğumu fark edince sinirlenmemek elde değildi . Akşamdan kendime çantama koy diye anımsattığım ödevi her zamanki gibi evde unutmuştum . Gerçekten unutkanlığım can sıkıcı olmaya başlamıştı . Mecburen otobüse binmedim . Bunu kaçırdığım takdirde diğeriyle okula yetişemeyeceğimide biliyordum . Ödevi teslim edeceğim hocanın dersinin bu gün sadece ilk iki ders bize olduğunu hatırlayınca kendi kendime söylenmelerim arttı . O kadar katı bir kadındı ki . Bu gün ödevi veremediğim takdirde yarın almazdı . Koşarak eve gittim . Anahtar almamıştım mecbur zile bastım . Duymuyorlardı . Bir yandan arıyor bir yandan zile basıyordum . Birden annem pijamasıyla telaşlı ve mahmurlu gözlerle kapıyı açtı .
" Anne odamda masanın üstünde ödevim var. Getirir misin acelem var . " dedim söyleneceğini biliyordum . Çünkü bu aralar çok sık unutuyordum. Son senenin vermiş olduğu sınav stresine bağlıyordum . Annem ödevi getirdiğinde söylenmesine fırsat vermeden teşekkür edip koşarak minibüs durağına geldim. Okula 15 dakika vardı . Sorun şu ki minibüsün en erken 20 dakika yolu ve minibüs sonrası okula yürüme yolu vardı . Bu yüzden otobüs kullanıyordum . Tabiki kaçırmasaydım . Minibüse bindiğimde ücreti ödeyip boş yere tutundum . Kalabalıkta zar zor telefonumu çıkartıp Esrayı aradım .Birkaç çalmada duydu
" Alo " dedi sesi uykuluydu
" Alo Esra ya ben şimdi minibüsteyim geç kalıcam büyük ihtimalle , Zeynep hocayı idare edebilir misiniz ben gelene kadar " dedim hızlı konuşmuştum anladığını umut ettim.
"Hıhı " dedi sesi gerçekten uyuyor gibiydi
" sen uyuyor musun " dedim sesi çıkmadı tam da adamını aramıştım
" Esra saat 8 e 5 var " dedim telefonun ucunda birkaç tıkırdama oldu sonra tiz bir ses
" Ay Mahru kapat okula geç kaldım " diye söylendi. Bu günü atlatmak için dua ettim içimden . Minibüsten indim . Koşar adımla yürüyordum . Daha hızlı gitmek için okulun arka sokağından girdim . Sabahın erken saatleri olduğundan sessizdi . Ama yürüdükçe sessizliği bozan bir takım sesler duyuyordum . Geç kalmıştım okula doğru gitmek yerine şuan yapılacak en mantıksız şeyi yapıp sese doğru yürüdüm . Sese yaklaştıkça erkek sesi olduğunu anladım ses tanıdık geliyordu . İçimden bir ses karışmamam gerektiğini söylese de merak duygum baskındı . Normalde umrunda olmazdı ama bu gün ilgimi çekmişti . Sesin kaynağına vardığımda . Birkaç serseri tipli çocuğun bizim okulun forması üzerinde olan bir çocuğu duvara yasladığını gördüm . Çocuklardan biri bir şeyler anlatıyor gibiydi çocukların arkası bana dönüktü . Duvara yaslanan Çocuğun yüzünü gördüğümde bizim sınıftaki Mustafa olduğunu görünce şaşırdım . Mustafa sessiz bir çocuktu .Fazla biriyle iletişim kurduğu görmemiştim. Bu saatte burada  bu çocuklarla  ne işi olurdu bilmiyorum . Çocuklardan esmer olanı Mustafanın yakasına yapıştığında istemsizce bağırıp oraya yürüyordum. Bunu hangi cesaretle  neden yaptığım hakkında gram fikrim yoktu .
" Hey hey noluyor burada " dedim hepsinin  bakışları bana doğru kaymıştı . Mustafa şaşırmış bir halde Çocuklar ise anlamsız gözlerle bana bakıyorlardı . Çocuklar bana doğru gelirken yüzlerinde aptal bir sırıtış olmuştu . Bunu yapmamam gerekliydi . Önce Mustafaya sonra boş sokağa baktığımda ikinci bakışta Mustafayı görememiştim . Gerçekten yılın aptalı ben seçilmiş olmalıydım . Çocuklar hala üstüme gelirken panikle bağırdım . İçimden Mustafaya ne kadar lanet okuduğumu bilmiyorum . Arkamı dönüp bir şeye çarptığımda kuvvet sonucu yere düştüm . Bu bir insan veya hayvan değildi . Sert bir cisimdi . Zemini sıcaktı kapalı gözlerimle yerdeyken bir araba olduğunu anlamam geç olmuştu . Yolun sonu burası olduğunu anlamıştım . Araba sert çarpmamıştı hatta durmak üzereyken çarptığını tahmin ediyorum . Gözlerimi sımsıkı kapatmışken ellerimle de kulaklarımı kapattım . Birkaç hareketlilik olduğunu tahmin ediyordum ama birkaç dakika sonra sanki dünya durmuştu . Boğuk sesler ve hareketlilik kesilmişti . Yavaşça gözlerimi açtığımda boş bir sokak bulmayı beklemiyordum . Önünde bulunduğum araba dahi gitmişti . Neler olup bittiğini anlamasamda tek istediğim burdan gitmekti . Yerden zar zor kalkıp kaldırımda olan çantamı aldım . Okula doğru yürümeye başladım . Yaşadıklarıma anlam veremiyordum ama şuan okul gidilecek en makul yerdi . Saate baktığımda dersin bitmesine az kalmıştı . Okula girip 3. Kattaki sınıfın kapısını çaldım . İçeriden ses geldiğinde girdim . Zeynep hoca derse başlamıştı . Özür dileyip yerime oturmadan önce ödevi çıkartıp öğretmen masanına diğerlerinin yanına bıraktım . Yok yazıldığımı biliyordum , sessizce yerime geçtim . En arka sırada çantamı masaya koydum . Esra daha ikinci derse kadar gelmezdi .Dersin sonuna gelmiştim .Yaşadıklarımı düşünürken başıma ağrı girmişti kafamı sıraya gömdüğünde göz kapaklarım çoktan kapanmıştı. Uyandığımda Esra gelmişti sınıftaki iki kızla  konuşuyordu. Öğle arasına girdiğimizi anlamıştım sınıfın yarısı yoktu . Kafamı kaldırıp "Esra " dedim bana baktı kızlarla konuşmasını sonlandırıp görüşürüz deyip yanıma geldi .
" Günaydın " dedi îma yaptığı belli ses tonuyla
" Sanada " dedim gülümsedi . Hiç bişey yememiştim . Esrayla kantine gittik bir şeyler alıp bahçedeki banklara oturup oturduğumuzda Mustafayı gördüm . Şuan içimden onu boğazlamak geçsede incelemeye başladım Tedirgin bir şekilde telefonda konuşuyor sağına soluna bakıyordu . Etrafa bakarken bir anda göz göze geldik . Gözlerini kaçırıp arkasını döndü . Şu hareketleri beni sinirlendiriyordu. En azından bir özür dileyebilirdi .Gözlerimi yemeğime indirdiğimde Esranın birkaç dakikadır bir şeyler anlattığını fark ettim
" Yani böyle ikilemde kaldım sence ne yapmalıyım ? " dedi söylediklerinin sonuna yetişmiştim .
" Esra kusura bakma dalmışım ne sormuştun " dedim Esra anlamaz ifadeyle suratıma baktı
" Diyorum ki bu sene hemşirelik mi okusam yoksa 2 yıllık teknikerlik okuyup sonradan 4 e mi tamamlasam " dedi yani bunu bana sorması saçmaydı . İnsan ideallerinin peşinden koşarken kendi tercihleriyle hareket etmeli diye düşünenlerdenim . Başkasının fikirleri mutlu etmezdi insanı .onu kırmamak için cevap verdim
" Gönlünden hangisi geçiyorsa onun peşinden git derim " dedim kafasıyla onayladı . Sonra
" ben bir çay daha alıcam sen de ister misin " dedi kafamı hayır anlamında salladım . O gittikten sonra kafamı banka gömdüm birkaç dakika sonra bi hareketlilik olunca kafamı kaldırdım ne çabuk gelmişti . Karşımdakinin Mustafa olduğunu görünce soru sorarcasına baktım . Elleri titriyordu , bankın üzerinde kendine yer bulamayınca aşağı indirdi . Bir şey söylemek istiyor gibiydi. Çok geçmeden söze atıldı .
" Mahru , sabah yaşadığın şey  " dedi devamını getiremiyordu . Ona çok sinirliydim . Cümlesini bitirmesine izin vermeden lafa girdim .
" Bak Mustafa , beni ilgilendirmeyen konulara sırf sen zor durumdasın diye karıştım . Sana orda yardım etmek isterken ben yardıma ihtiyaç duyacak duruma geldim . Ve sen sana yardım etmek için bu duruma düşen birini o serserilerin içinde bırakıp arkana bakmadan kaçtın . Senden bir açıklama falan beklemiyorum şunu anladım insanlığın zerresi sende kalmamış " dedim bu sözleri söyleyince kafasını banktan kaldıramadı
" Özür dilerim , çok özür dilerim " deyip koşar adımla banktan kalktı . O ilerlerken Esra gelmişti .
" Mustafa senle ne konuştu? " dedi . Esra okuldaki iletişimin en iyi olduğu arkadaşım da olsa ona da anlatmayacaktım . Olayı büyütüp idareye bildirmeye kalkardı. Ailemin telaşlanıp birkaç serseri yüzünden gereksiz güvenlik kuralları getirilmesi istemiyordum .
" Hiç , Zeynep hocaya ödevi yarın versem kabul eder mi ? Diye sordu" dedim yalan söylemekten hoşlanmazdım ama bazı durumlarda mecbur kalıyordum.Esra güldü
" Eder eder , hatta acele etmeseydin oğlum ne zaman müsaitsen o zaman getirseydin derdi " dedi gülümsedim. Düşündüğümde Esrayı seviyordum yani okulda iyi anlaşıyorduk . Ama o kadar yakın arkadaşım değildi . Kimse değildi , insanlarla çabuk iletişim kuran , yakınlaşabilen birisi değilim. İnsanlar zaten bana soğuk damgası vurup yakınlaşmak için çabalamazdı . Esra sıra arkadaşım olduğundan dolayı 9. Sınıftan beri aynı sınıfaydık . Dört senenin verdiği iletişimle bu samimiyete gelmiştik . Öğle arasının bittiğini anlatan zil çaldığında sınıfa gittik . Sınıfa girdiğimde Mustafa ellerini başının arasına almış yere bakıyordu . Bir şey düşünüyor gibiydi . Garip bir çocuktu . Yerime geçtim . Esra 'da yanıma oturdu. İki ders fizik , iki ders kimyadan sonra çıkış zili zafer nidalarıyla karşılandı. Çantamı toplayıp aşağı indim. Esra yanıma geldi
"Mahru beni bekleme ben metroya binerim bu gün amcamlara gidicem , kızının kınası varda yarın yardım için " dedi kafamı onaylayan anlamda salladım .
" Bak ne dicem , sende gelsene yarın haftasonuna zaten hem düğün salonu çok uzak değil size , okula gelirken bindiğin minibüse biniyorsun daha okula gelmeden önünden geçiyor görürsün . Hem Elifi de tanıyorsun o da çok mutlu olur gelirsen " dedi kınalardan düğünlerden pek hoşlanmazdım . Hem tanımadığım insanlar falan geriliyordum .
" Yok ya ben gelmeyeyim , hem tanımadığım insanlar falan " dedim umarım ısrar etmezdi .
" ya lütfen , çok oturmazsın eğleniriz biraz lütfen kırma beni " dedi daha fazla ısrar etmesine dayanamadım .
" tamam gelirim " demiş bulundum. Pişman olacağıma emindim . Esraya görüşürüz diyip oradan ayrıldım .
Durağa yürürken huzursuzdum . İkide bir arkama dönüp bakıyordum . Okuldan beri arkamda  olan adam sinirime dokunuyordu artık .Biraz ilerledikten sonra hala orda olduğunu gördüm .
Arkama doğru dönüp bağrıcağım sırada adam durakta bekleyen kadınla sarılınca geldiğimiz yoldan dönmeye başladığını gördüm . Artık paranoyaklık da başlamıştı . Otobüs geldiğinde hızlıca bindim . ilk boş gördüğüm yere oturdum .Eve gittiğimde üzerimi değiştirdim . Yemek yedikten sonra dershaneye gitmek için çantamı topladım . Evden çıkıp dershaneye yürüdüm .Her iki adımdan sonra arkama dönüp bakıyordum . Küçükkende korktuğum bir olay yaşadığımda birkaç gün etkisini üzerimden atamazdım . Birkaç saat etütten sonra eve gittim . Annemler gelmişti . Kübrayla kapıda karşılaştık servisten iniyordu . Eve girip anneme yemek için yardım edip sofraya oturduk. Gün hakkında birkaç yorumdan sonra çay faslına kalmadan yatağa attım kendimi . Yorulmuştum bu gün . Güzel bir uykuya ihtiyacım vardı . Alarmımı kurup baş ucuma koydum . Birkaç düşünceden sonra uykuya daldım.
Sabah uyandığımda dershaneye gitmek için yola koyuldum . Saat sekiz civarıydı . Üzerimde dünkü hissiyat vardı . Tedirgince arkama bakıyordum . Arkadamda otuzlu yaşlarda bir adam dışında kimse yoktu . Adımlarımı hızlandırdığımda oda hızlandırdı. Korkmaya başlamıştım . Sonra adam bir apartmana girdiğinde rahatladım . Gerçekten böyle devam ederse bir psikoloğa görünmem gerekiyordu . Dershanede geçen zamanın ardından eve geldiğimde saat 6 ya geliyordu . Kına 7 de başlayacaktı . Kına sahibi ben olmadığıma göre geç saatte gidecektim . Kübrayla bir film izledikten sonra Annemler 8 gibi eve geldiler.Annemle beraber yemek hazırladık . Bu akşam için annemlerden izin almam gerekiyordu .
" Anne Esra'nın kuzeninin kınası vardı bu gün minibüs yolu üzerindeki düğün salonunda .Esra çok ısrar etti banada değişiklik olur hem bir saatliğine gitsem olur mu?" Dedim kendimi bildiğim için ailemin güveni bana tamdı . İzin almak pek sorun olmuyordu .
" gidebilirsin ama bir saat geç kalma lütfen " dedi teşekkür edip hazırlanmak için masadan kalktım . Dolabımın önüne geçtim . Siyah, beyaz bebe yakalı belden bollaşan elbisemi giydim . Çok kısa değildi sade ve güzeldi . Saçlarımı balıksırtı ördüm önlerden bir iki tel çıkarttım . Sade bir makyaj yaptım . Çok yakınım dışında düğünlerde bile topuklu ayakkabı giymezdim. Beyaz spor ayakkabı giydim . Tam odadan çıkacakken babaannemin doğum günümde aldığı bilekliğimi taktım . Babaannemi çok seviyordum, ölmeden önce her gün yanına uğrardım . Ölümü benim için kabullenmesi çok zor oldu . Annemin duaları eşliğinde evden çıktım . Ne zaman bir yere gitsem okurdu . Telefonumu siyah küçük el çantamın içine attım . Minibüs durağına geldim . Minibüse bindim . Daha önce o düğün salonuna gelmemiştim . Minibüsteki şöföre sorduğumda beni bir yerde indirdi . Bir arka sokak olduğunu söyledi . Onaylayıp indim . Arka sokağa doğru yürüyordum . Karanlık sokağın lambası bir yanıp bir sönüyordu . Kendi kendime güldüm . Tam bir korku filmi mekanıydı yolda birkaç insan vardı . Minibüsçünün tarifine göre yürürken bir patırtı duyduğumda arkamı döndüm . Hiç bişey yoktu hatta insanlar bile yoktu . Bir anda gelen yüksek sesle irkildim . Parlaklığı görünce havai fişekler olduğunu gördüm . Gecenin karanlığını süsleyen renklere baktıktan sonra kafamı indirdim . Gördüğüm manzarayla nutkum tutuldu. Bir anda avuç içlerim uyuştu . Beynim korku alarmı verirken kalbim deli gibi çarpıyordu . Çünkü Gördüğüm şey gecenin karanlığını süsleyen başka bir çift renkti.

"Bazı gecelerin ışıkları yanıp söner "

Okuduğunuz için teşekkürler .

MAHRUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin