Duyduğum ses ve omzumda hissettiğim elle yüzümde oluşan o aptal gülümsemeye engel olamadım.
Arkama bakmasam da söylediği sözlerden Elijah olduğuna emindim. Ne demişti evet evet yanlış duymadım az önce
" Geç kalsamda dans etmesi gereken kişi benim" demişti.
Yüzümdeki gülümsemeyi yok ederek döndüm ve
-Ama ben James ile dans edeceğim sonuçta sen yokken o buradayı.
-Hayır benimle dans edeceksin, sonuç olarak geç kalmış olabilirim ama inan ben daha iyi tango yapıyorum.
Diyip sol kolumfan tutup dans için ayrılan kısma çekiyordu. Üzerinde siyah bjr takım elbise vardı.
Oldukça çekici gözüküyordu. Kokusu fazlasıyla.... ımm sexsi.
Diye düşüncelerimle boğuşuyorken en sevdiğim dans müziği ile kendime geldim ve sonunda gergin halimi bir yana kendimi müziğin ritmine ve Elijah'ın kollarına bıraktım. Tango elbette baştan aşağı bir tutkuydu ama gerçekten böyle kalbimi hızlı çarptıracak kadar tutkulu ve ritimliydi. Baştan aşağı uyumluyduk bir kere. Hani insan biryer de gösteri yapmadan önce defalarca kez hata yapmamak için prova yapar ya işte onun gibi kusursuzdu. Şarkınin sonuna doğru ikimizde nefes nefese kalmıştık. Dans ederken gözlerine bakmak yerine müziğe odaklanmış ve kusursuzca dans ederken bize bakan arkadaşlarıma bakıyordum. Durmuştuk ama müzik daha bitmemişti. Şarkının biymediğinin her ikimizde farkındaydık. Ben ritim sayarken
-Gözlerime bak.
dedi yumuşak sesiyle. Gözlerimi gözlerine diktiğimde ritmi falan unutmuş sadece gözlerine odaklanmışken sanırım o ritmi saymaya devam ediyordu ki dansa birden devam edince bedenim geriye doğru sarsakladı ve bu sırada belimden kaldırdı. Bunu her nekadar ortamı bozmamak için yaptıysa da yinede ürperticiydi. Müziğin biteceğini anladığımda bacaklarımı beline dolayıp kollarımı serbest bıraktım ve kendimi geriye attım. Şarkı bitmişti. Bende yardımıyla ondan ayrıldım. Bizimkilere döndüğümü
de herkes ağzı açık bakıyordu. Luna
-Mükemmeldiniz. Sanki aylarca prova yapmış gibi.
-Aslında bir yerden sonra ben kaçırdım ritmi Elijah toparladı.
James elindeki bira bardağıyla Elijaha yaklaşırken
-Vay be Elijah sende ne cevherler varmış.
Elijah cevap vermek yerine omzuna onaylarca vurarak gülümsedi. Oda benim gibi nefesini düzeltmeye çalışıyordu.
Masaya oturduğumuzda herkes yine eski konuşmalarına dalmıştı. Herkes hararetlice birşey konuşurken kapının açılması ile hepimiz kafamızı kapıya doğru çevirdik.
Kapıda ki adam girer girmez gözlerini bana dikti. Bu biraz rahatsız ediciydi. Jack araya girip
-Beyefendi kusura bakmayın kapalıyız.
dedi. Adam gözlerini benden ayırmaf
dan
-Üzgünüm ben içeride sizi görünce tamamiyle açık sandım.
-Sorun değil, olur öyle şeyler başka zaman bekleriz.
-Teşekkürler.
dedikten sonra kapıdan çıkıncaya kadar gözlerini ayirmamisti.
Bu gerçek anlamda fazlasıyla tuhaf ve rahatsız ediciydi. Kafamı kapıdan çevirdiğimde James elinde hararetlice birşeyler yazıyordu. Sanırım birisine mesaj arıyordu. James yazmayı bitirdikten sonra yanıma oturan Elijah elini cebine attı ve telefonunu çıkardı. Bu durumda Jamesten geldiğini anladım. Bir başkasından gelme ihtimaline karşı yavaşça gözlerimi mesaja diltim. Biraz zorda olsa okuyabildim.