3.BÖLÜM:"OYUN"

15 2 0
                                    

Bölüm müziği: Arash&Helena-Broken Angel
(Bu bölümü bu şarkıyla yazdım😅😅😅)

Yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen...




Rahatsızca yerinde kıpırdandı Ahla. Beş mirasçının da 'ifadesiz' gözlerinden hiçbir şey anlaşılmıyordu ancak düşünceleri gözlerine inat gerektiğinden fazla anlaşılır ve çelişkiliydi:

'Bu kız onları suç üstünde görmüştü!'

bir yanları bunu söylerken diğer yanları;

'O masum küçük bir kızdı. Buradan çıkacağı zaman tek düşüncesi kampa nasıl varacağı olurken onları polise şikayet etmek son düşüncesi bile olmazdı.'

Evet beş mirasçı da aynı şeyleri düşünüyordu.

Ahla kafası karışmış bir şekilde düşünüyordu ama ne düşündüğünü ya da ne düşünmesi gerektiğini bilmiyordu.

O'da beş mirasçı gibi arafta kalmıştı.
Buradan gidebilirse onları şikayet edicekmiydi yoksa susmayı mı tercih edecekti. Susmayı tercih ederse biliyordu ki onların dövdüğü hatta belki de öldürdüğü o adam yüzünden vicdan azabı çekecekti 'tüm hayatı boyunca...' evet tüm hayatı boyunca vicdan azabı çekecekti.

Beş mirasçı büyük bir risk alıp küçük kızı salacaklar mıydı yoksa her zaman yaptıkları gibi kafasına mı sıkacaklardı? Ama beş mirasçı da Ahla onları şikayet etse bile polisin onlara bir şey yapamayacağını biliyorlardı.

Ateş bir karara varmıştı bile. Küçük kızı serbest bırakacaktı ama bırakmadan önce biraz oyun oynamaktan zarar gelmezdi.

"Eğer ölmezsen polise ne diyeceksin?"demişti Ateş.

Ahla onları polise şikâyet edeceğini nereden bildiklerini masum bir şekilde düşünmeye başladı.

"Polis mi? Ahaha ne polisi canım?"dedi Ahla. Yalan söylemek istemiyordu. Çünkü aldatmanın büyük bir günahı vardı. Bunu biliyordu Ahla ama canına kıyılacağını bildiğin halde buna engel olmuyorsan bunun da günahı vardı. Ahla yine de hayatı boyunca yapmadığını yapıp o an büyük bir yalan söyledi. Polise şikâyet edecekti.

O an Ahla'nın beyninde tonlarca soru dolandı.

Polise şikâyet etmeli miydi?

Polise şikâyet etse bile tek kanıtı depoydu ve depoda pek bir şey ifade edermiydi?

Polis ne yapabilirdi ki?

Bu adamların ne olup olmadığını bile bilmezken, polise nasıl şikâyet edecekti?

...Ve bunun gibi tonlarca soru daha Ahla'nın beynini kurcaladı.

"Ateş ne yapmayı düşünüyorsun?"bunu Ateş'in kulağına fısıldayan Mirza'ydı. O'da biliyordu Ateş bir şeyi iyice düşünmeden karar vermezdi.

"Sadece bekle kardeşim. Anlayacaksın." Ateş çok kararlı bir şekilde cevap verdi.

"Git! İzin veriyorum git hadi." Ahla bu duyduğu sese çok şaşırdı.

"Bağlıyım nereye gitmemi bekliyorsunuz?"dedi Ahla.

"Buradan kurtula bilirsen kurtul. Biz gideceğiz. Kurtulabilirsen kurtulursun. Kurtulamazsan açlıktan ölürsün. Benim elimden ölmediğin için şanslısın."

Onun buradan kurtulabileceğini biliyordu ama nasıl kurtulabileceği ona bağlıydı. Ateş ona yardım etmeyecekti.

"Kardeşim, Onun buradan kurtulamayacağını biliyorsun."demişti Ege. Ahla için üzülüyordu ama elinden bir şey gelmiyordu. Çünkü Ateş bir şeye karar verirse önünde kimse duramazdı.

~AHLA~...《MİRASÇILAR SERİSİ 1》 (Ateş VURGUN)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin