Atsuhatop

《♥》

Günümüz...

Aysimaaaaa

...

Aysimaaaaa neredesin cevap ver. Lütfen yerini bana söyle. Genç adam yere oturdu ve aglamaya başladı.

...

Yoruldum aysimam , gün yüzlüm takadim kalmadı. Keşle o hatayı yapmasaydım. Abimin aklına uydum. Keşke uymasaydım da şu an seninle balayındaydık. Aysimaaaaa...

Genç adam bir kız gördü. Bu kız kendisine doğru geliyordu. Ama kızın yüzü yoktu. Genç adam yerinden kalktı. Arkasına dönmek istiyordu. Ama bir milim bile hareket edemeedi. Zaten yüzü olmayan kızda yanına varmıştı. Kız durdu. Bir an da yüzü şekillenmeye başladı.  Genç adam gözlerini kapadı.

M.S. 3. Y.y
Yer Atsuhatop

Sadece yürüyordum. Bir anda bùtün insanlar benim oldugum tarafa dogru geliyordu. Ayaklarım geri geri gidiyordu. İnsanların yüzünde şaşkın bir ifade vardı. Ben tam arkamı dönecekken sert bir şeye çarptıgım gibi yere düştüm. " Ahh kafam burada daha yeni bir şey yoktu ki" kafamı kaldırır kaldırmaz onu gördüm.  Abim Aytunç u bana bakarak gülüyordu. " Sen bana niye gülüyorsun. Hem suçlusun hem güçlüsün bir de kalkmış bana gülüyor." Aytunç ona yardım etmek için elini uzattı ama aysima onun elini hızlıca itti. Ve kendisi ayaga kalktı. Ve gitti...

Aytunçun agzından...

Genç kızın gidişini izledi. Ve kendisi de arkasını dönerek yürümeye başladı.

Sana ne oldu sima? Bana hiç bir zaman saygısızlık yapmazdın. Şimdi ise beni her gördüğü yerde laf sokma peşinde. Biliyorum seni kurtarmadıgımı düşündüğün için bunları yapıyorsun. Ama benim de bir nedenim var.  Simam...

Aysimanın agzından

Hem sessiz sedasız arkamdan geliyor hem onun yüzünden yere düşüyorum. Hem de bana gülüyor. Ama hala anlamadigim bir şey var. Bu kadar iyilerken ne oldu da kardeşini istemedigi biriyle evlendirmeye kalkıyor. Sonra da kardeşi kendisini öldürme teşebbüsüne giriyor.  Ama o uzaktan ona bakıyor. Ben şimdi hiçbirşey anlamadım. Bunların arasında ne geçti. Sima neden aabisinden nefret ediyor. Bana anlatmadıgın şeyler mi var.

Genç kız aklında ki düşüncelerle ilerlerken kalın bir el genç kızın omzunda geziniyordu. Genç kız bir anda titreme seansı tuttu. O eli tuttu ve arkasına döndü. O alayla bakan siyah gözlerle karşılaştı.

Günümüz...

Genç adam bir anda hareket edince kafasını direksiyona vurdu. Başından sıcak bir sıvı aktı. Kafasında ki şeyi önemsemeyip hemen yan koltuga yorgunluktan attıgı galaxy j7 telofonunu eline aldı. Arabanın kapısının kolu çekti ve kapı açılma sesi duydu. İlk önce sağ ayagını çıkardı. Bir süre telofonuyla  oyanlandı. Sonra tamamen arabadan çıktı. Ormanın derinlikletine dogru yürümeye başladı.

M.S 3 Y.y
Yer Atsuhatop

Biri elini omzuma koymuştu. Onun elini tutup arkamı döndügümde ise alayla bakan gözlerle karşılaştım.

Sevgili kardeşim burası senin gibi güzel bir bayan için çok tehlikeli.  Sen tek başına burda ne yapıyorsun.

Önce onun önünde egildim. Çünkü sima bana birisiyle konuşurken onun önünde egilmemi söylemişti. Kalktıgımda ise onun siyah gözlerine baktım.  Sevgili abicim neden burası bir hanmı ki gelen geçen girsin buraya ben buranın bir soylu evi olduğunu sanıyordum. Gözleron de bir afallama görsem de kendisini hemen çabuk toparladı.

Sevgili kardeşim seni büyük abim aytunç çagırıyor. Bir de seni buraya getiren adam var. Onu bir yerlerden tanıyor gibiyim ama her neyse boşver hadi gidelim.

Sol elini belime dogru hafif hafif
sürükledi ve beni kendisine çekti. Ve yürümeye başladık.

Günümüz...

Orman da yürürken telofonum çalıyordu.  Elimi kot pantolonumun ön sag cebine attım. Telefonumu elime aldıgım da ise abimin aradıgını gördüm. Telefonu açmal istemiyordum ama zorundaydım. Telefonu açıp abimin her zaman ki sinirli sesiyle karşılaştım.

Hemen şirkete gel...

M.S 3 . Y.Y
YER Atsuhatop

Tunayla her tarafı açık kamelya ya benzeyen bir yere gelmiştik. Aytunç başköşeye oturmuştu. Onun yanında da bir adam vardı. Adamın yüzünü göremedim. Tuna benden önce kamelya ya giriş yaptı. Ben de onun arkasından kamelyaya giriş yaptım.  Tuna aytunç un sağına geçti.  Ben de o gizemli adamın karşısına geçtim ki . Onu gördüm beni buraya kadar taşıyan adamdı. O da bana baktı sonra Aytunça  baktı. Onlar konuşurken ben o adama odaklandım. Sag gözün de bıçak yarasına benzer bir şey var dı. Yakışıklı degildi ama gizemliydi. O da çok gizemliydi.

Aytunç bu sene bereketli bir ay oldu. Bir prens olarak benim insanlara yardım etmem lazım.

Peki benden ne istiyorsun.

Senden yardım edilecek yerlerin listesini hazırlayıp vermeni istiyorum. Bu bölge kral tarafından bizzat bana verildi. O yüzden burdaki halkın refahı benden sorulur.

İyi dusunmussunuz prensim bugün burda kalacaksınız değil mi.

Olabilir.

Günümüz...

Şirkete gitmek istemedigimi soylememe rağmen inatla beni şirkete çagırdı. Şirkete varma ma az kalmıştı. Aysima nerdesin nereye kadar benden saklanacaksın. Allah beni kahretsin nasıl böyle bir hata yapabildim. Keşke yapmasaydım bu hatayı şimdi seninle balayındaydık. Şirket binası görmüştüm. Hemen yanında ki şirket için özel otopark park ettikten sonra şirkete doğru yürümeye başladım.

M.S 3 Y.y
Yer Atsuhatop

Yemek servis edilmeye başlamıştı.  O ise hala Aytunç la konuşuyordu. Megersem prensmiş...

Geldiginden beri bana neden dikkatli bir şekilde bakıyorsun. Beni birine mi benzettin sima.

Hı şey eger izniniz olursa size bir şey sorabilir miyim? Prens çok gizemli bir kişiligi vardı.

Tabi...

Ben bir nebi yeniden canlandım ya...

Eeee...

Orada ki herkes kaçarken siz neden kaçmadınız. Hatta siz beni buraya kadar getirttiniz. Neden bunu yaptınız.
Bir iki dakika düşündükten sonra bana baktı.

Bunun cevabı bana kalsın. Dedi ve aytunç a döndü. Ben de önüme getirilen yemegi yimeye başlamıştım. Ama can kulagıyla onları dinliyordum. Aytunç bu sene bir festival düzenliyeceklerinden bahsediyordu ve prrensi de bu davete çagırıyordu. Prens ise gelemiyecegini söylüyordu. Konuşmaya sonra tuna da dahil oldu. Tuna da prensin burda kalmasını rica ediyordu. Prens ise ısrarla gelemiyecegini söylüyordu ve aytunça dönerek ne zaman evlenecegini söylüyordu. Aytunç ise biraz sessiz kaldı demek oluyor diki düşünüyordu. Tuna ise bu arada prense onun ne zaman bir kız bulup evlenecegibi söyledi. Prens durdu. O sırada aytunç konuşmaya başladı. Bir hafta sonra miranda adlı bir kızla  evlenecegini ve hazırlattıgı eve  taşınacagını söyledi. O ev ise hemen bu evin yanında ki ev oldugunu söyledi. Sonra ise yemegini yemeye başladı. Tuna ise sorusunu tekrar etti. Prens ise kalbinde bir kızın oldugunu belirtti. Ben de kafamı kaldırıp ona baktım. O ise bana bakarak hala konuşmasına devam ediyordu. Benim ona bakmamla o da bir anda affaladı sanki bir dakika boyunca surdu. Ve bana baktı sonra gözlerini kaçırıp. Tuna ya baktı.

Dedigim gibi kalbim de bir kız var. Ama onun beni sevip sevmediğini bilmiyorum.  Ve ben ondan başkasıyla da evlenmek istemiyorum. O da yemeginden bir çubuk aldı. Ama iyi ki çin restorantlarına gitmişim. Yoksam burda kesinlikle resil olurdum.  Sonra ki zamanlar tubanın savaşta göstermiş olduğu cesareti konuştular....

Yazardan

Yanlişlarım varsa affola kitap bitince düzenlenecektir.  Eğer bir öneriniz varsa lütfen bunu msj yazın. Ha bir de lütfen benden o güzel yorumlarinizi esirgemeyin. Cunku sizin yorumlarinizla kendi hatalarimı goruyorum :) ♥ ♥ ♥ ♡ :-) :-) ♡