Günümüz...
Şirkete giriş yapmıştım. Asansörün içine girdim. Yetmişinci kata bastıktan sonra yukarıya çıkmaya başladı. Yere oturdum. Telofonumu açtım ve galeriye girdim. Aysimayla olan fotograflarımıza bakıyordum. Ne güzel zamanlardı. Dünden beri hazır bekleyen gözyaşlarım şimdi sel gibi akıyordu. Eger aysimayı bulursam onun köpegi olucam. Lütfen aysima çık gel artık. Beni bu hataya yönlendiren kişinin yanına gidiyorum şimdi aysima . Abimin...
M.S. 3. Y.y
Yer Atsuhatop
Aytunç biliyorsun buraya gelme nedenimi değil mi.
Biliyorum prensim buraya simayı götürmeye geldiniz.
Peki ama bunu niçin yaptığımı biliyor musun.
Biliyorum prensim sima ile kralın evliligi için..
Prens bir anda durdu. Karşısında duran genç adam da durdu.
"Bu adam neyden bahsediyordu."
" Ne kralı ne evlenmesi Sen sanırsam beni yanlış anlamışsın."
Durdu yüzünde anlamamış bir ifade vardı. Ben konuşmaya başlayacakken beni susturdu.
"Prensim ben size simayı vermek istemiyorum. Onun yerine mirandayı kralla evlendirirsiniz."
"Sen beni yanlış anlamışsın. Prenses sima ile ben evlenecegim. "
"Nasıl yani siz kral dediniz.Be-ben.."
"O zaman ben sana kral olacağımı ve benimle evlenecegini söyledim. Aytunç sen beni nasıl dinliyorsun. Kral son anda vazgeçti. Sima kendisini öldürünce ben de kral olamadım. Şimdi ise o yaşıyor ve ben onunla evlenecegim."
"Her şeyi şimdi anlıyorum. Ama sima kendisine daha gelmedi. Ve siz sadece kral olmak için bir kız arıyorsun sadece ve miranda senin için ideal bir kız."
"Evet biliyorum. Ama ben simayı istiyorum. "
Neden
Çünkü
Çünkü ne
Çünkü ben onu seviyorum. Onu ilk gördüğüm günden beri onu çok seviyorum. Sana ilk tanışmamızı anlatayım mı?
Anlatın prens ayberk
Ben bundan beş yıl önce aslan kabilesiyle savaşmaya gitmiştim. O savaşı biz kazanmıştık. Ve biz tam bunun sevincini kutlarken yeni birlik gelmişti. Ben ve askerlerim ne kadar direnirsek direnelim karşı koyamıyorduk. Çünkü
Onlar daha güçlüydü bizden ve ben askerlerimle ormana dogru kosmaya basladik. Iclerinden birisi bana ok atmisti. Kolumdan yaralanmistim. Tabi ben de yaralanmistim. Artik yakalanacagimi dusunuyordum ki dedigim de oldu. Onlar beni orman da kistirdi. Artik Pes etmistim aralarindan biri ipi bogazima gecirdi. Tam isim bitti dedim ama bir kiz sesi duydum. Tabi bu durum askerlerin dikkatini bozdu. Ben de o sirada kalktim ve onu gordum kardesini simayi o kucuk bedeniyle elinde bir de sopa var askerleri geri püskürtmeye çalışıyor. Ve şunu diyordu. Hiç kimse prensimizi öldüremez diyordu. Tabi bu sırada askerler şaşkınlıktan dolayı bir şey yapmamışlardı. Ama şansım yaver gitti de o anda askerlerim geldi. Adamları hepsini yakaladık. Benim yanıma dogru koştu. İyimisiniz diye soruyordu. Ben ona öyle bakakaldım. Nasıl olur da bi çocuk yaştaki kız bu kadarlı cesaretli olabiliyordu. Onca adamın yapamadığını bu kız yapabildi. Sonra sen geldin zaten onun senin kardeşin oldugunu görünce daha da şaşırdım. Megersem beni kurtaran kiz benim hanedanimdanmis. O günden beri ona aşıgım. ve benim ilk evliligim ve ilk çocugum ondan olucak prens aytunç. Miranda uygun bana ama...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Atsuhatop
Historical FictionEger bu kitabtaysanız bir tane küçük yorumunuzu benden esirgemeyen :) ♥ tatlı değerli insanlar