Kahverengi saçlarını karıştırdı ve etrafa göz gezdirdi.Sıcak nefesini dışarı verdi soğuk hava yüzünden hemen belli olmuştu.Peter ceketine daha çok sarıldı.Wade ona aniden bir konum atmıştı.
Tek yazan şey 'buldum' Mesajıydı.Ve bu peter'i heyecanlandırmak için yeterliydi.Arkasında birini hissedince hareket etmedi.Artık alışmıştı.
"Hazır mısın?"Wade sıcak nefesini peterin açık kalan ensesine vermişti.Peter hafif yutkundu ve arkasını döndü.Wade'in kahverengi gözlerine baktı.Sonra yüzüne,Maskesiz di normal giyinmişti kapşonu yeniden kafasına çekmişti.
Peter ilk kez yüzünü inceleme şansı buldu.
Diğer insanlardan farklı ve onu özel yapan bir yüze sahipti.Başkalarının korkucağı yüze gülümseyerek baktı.Hoşuna gitmişti dünyada ki bir çok kişinin tersine.Wade'in kalbi iyiydi bunu biliyordu bu yeterliydi.Yüzü kötü değildi.
O an konuşamamaktan korktu.Kelimelerin ağzına tıkanmasından."Hiç olmadığım kadar"
Peter hafif kafasını kaldırıp wade le aynı hizaya getirmeye çalışmıştı.
Wade gülümsedi ve hafif kafasını eğdi.
Petere bakmak için."Gidelim".
Wade ve Peter girdikleri Bar'da zorlukla insanların arasından ilerliyorlardı.Wade kısa anlatışına göre ikinci adam bu Bardaydı.Wade adamı bulması uzun sürmemişti.Bir masada içkisini çenesinden damlayacak kadar içen sakalı bir adamdı.Yanındaki esmer ve sarışın kadınlara bir şeyler anlatıp gülüyordu.
Wade sırıttı ve kadınların arasından geçip adamın tam yanına oturdu.Peter uzakta onları izliyordu.Adam şaşırmıştı.Wade ellerini masaya koyup korkutucu bir yüz bir ifadesine aldı."Dean selam nasıl gidiyor?"Adam anlamamıştı."sizde kimsiniz?"
"Hmm bir düşünelim."Wade küçük bir bıçak çıkardı Kızlar korkarak kalktı."belki ölümün?"
Korumalar harekete geçicecekken wade silahını çıkartıp hepsinin kafasından vurdu.Bar bir kaç saniyede boşalmıştı."Benden ne istiyorsun?!"
Adamın sesi hafif titremişti.Wade bıçağı,
Adamın eline saplayınca acılı bir çığlık attı.
"Richard Parker ve Mary parker,nerde?"Adam afallamıştı bu soruyla.Kekeledi."Ben ben bilmiyorum".
Wade kahkahası Barı doldurdu.Peter pür dikkat onlara bakıyordu.Wade korumaları öldürme fikrini bilmiyordu bu yüzden azıcık şok geçirmişti ama şimdi wade azarlayamazdı.
Wade bıçağı daha çok bastırınca adam bağırması arttı."söylemen için bir dakikan var aksi takdirde bıçak boğazına saplanıcak."
Adam konuşmuyordu.Wade,sonunda başka bir bıçağı çıkartıp diğer eline sapladı adam hareket edicekken adama bir yumruk attı.
"Dakikan doluyor..."
"Kanada da George hastanesin de!"Adam son kuvvetiyle bağırmıştı.
Peter,Şaşkında bakmıştı.Mesaj aklına geldi.
Ailen Meksika'da ***** civarlarında.
Mesajın doğruluğuna inanmamıştı.Ama peter'in ailesinin fotoğraflarını ve hakkında bilgilerini atınca gitmesi gerektiğini düşünmüştü.Bay Stark bile bu numaranın nerden geldiğini tam tespit edemeden telefon yok edilmişti.
wade,Adamın elinden bıçağı çekince adam rahatlamıştı.Ama Wade bu sefer tek gözüne saplayınca büyük bir çığlık attı.
Peter şaşkınca adama baktı sonra wade."bu kadar yeter!"Peter,wade çekmek amaçlı elinden tuttu ve barın arkasına yürüdü.
Wade peterin bu hareketine şaşırmıştı ama sıcak bir gülümseme oldu yüzünde.Ellerini peter'in parmaklarının arasına parmaklarını geçirip kenetleyince Peter kıpkırmızı olduğunu hisseti.Bir anda durdu.Wade yanında durmuştu.Peter'in kulağına yaklaştı ve Oraya sıcak nefesini vererek konuştu.
"Gidiyor muyuz?"
Wade ve Peter hastaneye girince.Wade'in gözüne direk yanında ki Peter'in korkudan titrediğini gördü.Elini onunki sine barda ki gibi kitleyince eline yayılan sıcaklık yüzünden hafif sakinleşti.Göz ucuyla wade baktı.Wade içten bir gülümseyle ona bakınca oda gülümsedi.
Bar olaydın dan sonra Kanada'ya hemen gitmeye karar vermişti.Ama Wade'in ısrarı yüzünden de onla birlikte gitmeye karar verdi.
Hastane yüzünden içinde büyük kötü bir his vardı neden 'Hastane'?.Endişeliydi gitmek istiyordu ama olabileceklerden tırsıyordu.
Wade onu yalnız bırakmadı.Yüzünü umursamayıp bir kapşon giyip tereddüt etmeden hastaneye gelmişti.
Wade...
Yanındaydı.Ona güveniyordu.Yanında huzurlu hissediyordu.Yaptığı davranışlar onu çok etkilemişti.Sert tutumunu artık indirmişti.
Artık kendini ona bırakıcak kadar inanıyordu.
Resepsiyondan araştırma yapmışlardı o sırada bile wade Altan peter'in elini tuttup sıcaklıkla sıkıyordu
Mary parker ve Richard parker diye biri yoktu.
Bunları öğrenince peter'in yüzünde bir hayal kırıklığı oluştu wade o sırada konuştu.Kadın ona tuhaf bir şekilde baktı.Wade bunu umursamamıştı.
"2003 4 Ağustos'ta Buraya getirilen hala duran ve ya ölen insanların kaydına bakabilir misin?"
Kadın bilgisayara dönüp bakmaya başladı.
Peter şaşkınca ona baktı Ailesinin kaybolduğu tarih buydu...Wade de söylemişti.
"İki kişi var biri ölü diğeri hala hastane de yani Koma da.Emily Johnes ve Darvid Johnes."
~
-en iyi yerinde bırakmak~
