İkinci Bölüm

22 7 0
                                    

... Annemin Nebahat teyzeye gitmiş olmasını umup evin anahtarını çantamdan çıkardım, kapıyı açtım.Kapıyı açmamla beraber, içeriden:
  "Geldin mi kızım. Çay demlemiştim gel otur da ana kız çay içelim."diye seslenmişti annem. Neden en ihtiyacım olan anlarda dualarım kabul olmuyordu ki. Neyse ki bisikletimi eve gelirken tamirci Nihat abiye götürdüm. Bir, iki güne hallolur demişti, çok sevinmiştim. Mutfağa gittim ve anneme "Ben içmeyeceğim annecim sana afiyet olsun.", diyip yanağına öpücük kondurdum. Tam gidecekken birden:
"Hop, dur bakalım. Benden saklayamazsın. Ne oldu anlat çabuk, sonra inersin odana." dedi. Nasıl anlamıştı? Sadece bacağım ve dirseğim zarar görmüştü.Yaralandığım belli bile olmuyordu.
"Ş..şey annecim ya önemli bir şey değil, o yüzden sana söylemedim."
"Nasıl önemli değil! Bugün komşulardan duydum. Ben neden hep böyle şeyleri senin ağzından değil de komşulardan duyuyorum!? "
"Ş..şe-"
"Yoksa yine mi sen başlatın?Kızım lütfen artık Pelinle aranı düzelt. Artık genç bir kızsın böyle şeyler sana yakışmıyor. Artık şu komşuların dedikodularından gına geldi."
"A..aa sen onu mu diyoduun.Ya önemli bir şey değil annişim biz onu sonradan hallettik zaten Pelinle. Sen komşuların dediğine bakma. Canları sıkılıyor onların. Bugün hangi dedikoduyu yapsam diye düşünüyor ne buluyorlarsa ortaya atıyorlar onlar, sen takma kafana."
"E iyi madem. Ama bir daha olmasın."
"Olmaz annişim." diyip aşağıya odama indim.

Biraz kestiriyim derken sabahlamıştım. Dün olanlardan sonra çok yorulmuştum, hemen sızmışım. Kalktığımda saat sabahın 6 sıydı.Normalde bu saatlerde kalkmazdım. Bu yüzden bunu değerlendirmek için dışarıya yürüyüşe çıktım. Hava mis gibiydi. Ama bugün biraz daha serindi. Yürüyüşüm hafif tempoluydu ve kendimi müziğe kaptırmıştım. Benim şu dikkatsizliğim yüzünden önümdeki taşı görmedim ve taşa takıldım. Tam yere yapışacaktım ki arkadan bir şey beni çekti. Şaşırmıştım. Genelde dizilerde olan şey ilk defa benim de başıma gelmişti. Beni tutan kişiye baktım.Yüzü çok tanıdık gelmişti. Olamaz! Bu dün bana arabasıyla çarpan çocuktu. Hemen elimi çekip.
"Yine mi sen!Ya sen beni mi takip ediyorsun?Neden sürekli karşıma çıkıyorsun! " diye bağırdım.
"Asıl sen beni takip ediyorsun."
"Hah. Güleyim bari. Ben spor yapıyordum bir kere!"
Yüzüne gıcık bir gülümseme yerleştirip:
"Bence artık sen dışarı çıkma. Ve spor yapmayı öğren."demişti.Çok fazla sinir olmuştum. Sırf dedikodu çıkmasın diye daha fazla uzatmadan arkamı dönüp gidicektim. Ama o it beni kolumdan tutup çekti. Sonra da tamamen sakin bir ses tonuyla:
"Bu iş burda bitmez. Sonra görüşeceğiz."demişti.Yine yüzüne o gıcık gülümsemeyi takınmıştı. Elimi çekip hiç bir şey demeden çekip gittim...

Cidden neden hep karşılaşıyorduk. Bu bi kader miydi. Hayır hayır. O sevimsiz kişiyle bi kaderim olamaz. Yok yok hem zaten çok gıcık. Ooff..  Her zamanki gibi uyumadan önce saçma saçma şeyler düşünüyordum.Umarım bu kafamda kurduğum şeyler gerçekleşmez diye düşünüp uykuya daldım..

SERAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin