Bölüm 25

6 2 1
                                    


Ellerimi tuttu kahverengilerim siyahlarına çıktı;

-ben öyle mırç mırç şeylere gelemem haberin olsun bir de hiç sevgilim, aşkım, böcüküm lafları da etme.

Güldü bembeyaz pürüzsüz dişleri ortaya çıkarken gözlerimi oradan çekmem gerektiğini idrak ettim. Gözlerimi çocuğun ağzına dikerek ne düşünüyordum acaba ben. Salak kafam. O gülmeye devam ederken içimdeki kavgayı sonra devam etme vaadiyle kandırdım ve bir anda telefonumu Asır' ın mekanında unuttuğum aklıma geldi. 

Ellerimi elinden kurtardım ve hızla yataktan kalkarak geri adım attım. Şaşkınlıkla bana bakarken  ben odanın kapısına doğru geri deri giderken kaybolan sesimi buldum  ve zorlukla konuştum

-benim şey bi işim var da sonra görüşürüz

hızla odadan çıktım ve kızların yanına salona döndüm. Selin ve Rüzgar ayakta birbirine dövecek gibi bakıyor Cansu ve Karan birbirinden en uzak köşelerde oturuyor Nesli ve Mert ise ortalıkta görünmüyordu. 

Merdivenlerden koşarak inerken bağırdım 

''kızlar toplaşın mutfaaak''

Selin' in bakışları anında beni bulurken Cansu cansızca yerinden kalkarken ben mutfağa doğru koşmaya devam ettim benim bu halimi gören Selin ve Cansu da peşimden koşmuş olmalı ki tam mutfağa girdiğimde gördüğüm şeyle durunca onların bana çarpmasının başka bir açıklaması olamazdı.

Çarpmanın etkisiyle üçümüzde yere düşerken Mert elinde ki kaşığı Nesli' nin ağzında unutarak bize doğru döndü Nesli bizi görünce ağzı açıldı ve o sırada ağzında ki kaşık yere düştü. 

Üstümde ki Cansu ve Selin' i itip ayağa kalktım ve Mert' e gülümseyerek

-Mert dışarı

dedim o ise sadece sırıttı ve 

-yooo

dedi anında sinirlerim gerilirken Nesli' ye döndüm ve şunu dışarı fırlat bakışımı attım beni anında anlayarak

-Mert dışarı çık ben yanına gelirim sonra 

dediğinde tek kaşımı kaldırdım ve Mert ' in minik bir evcil hayvan gibi itaatkarca dışarı çıkışını izledim. Bunlar napıyordu böyle Allah aşkına!

İlk olarak telefon meselesini halletmemiz gerekiyordu ardından sıra ikili ilişkilere  gelecekti.

-Kızlar lan telefonu Kahverengi' de unuttuk

Nesli kocaman gözlerle bana bakarken Selin

-Siktir 

dedi ki çok mantıklıydı an itibariyle durumumuzu açıklayan tek kelime oydu. Göz kapaklarımı sıkarak 

-oranın ne olduğunu biliyor musunuz? 

Selin başını onaylarcasına salladığında Nesli ve Cansu 

-hayır 

demişti açıklamayı sonraya bırakarak

-Şimdi İklima' yı arıyor ve Kahverengi' ye gönderiyorsunuz. Benim selamımı söylesin ve telefonumu alıp gelsin. O sırada bende size Kahverengiyi anlatayım.

Cansu başını olumlu manada aşağı yukarı sallayarak telefonunu eline aldı. Ona elimle yukarıyı işaret ettim ve Selin'le Nesli' yi kollarından tutarak merdivenlere sürükledim unutmadan mutfaktan çıkmadan önce 

''erkeklerden tarafa baktığınızı görürsem oyarım''

cümlesini kurduğumu unutmamalıyız.

Bir Buluş HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin