0.9

80 9 22
                                    

Jaerim'den

Salona gittikten 5-6 dakika sonra da yoongi geldi.

"Hadi anlat bir haftadır nerdeydin, bu halin ne, neden odanda kanlar ve bir de not vardı?"

Derin bir nefes alarak söze başladı.

Y: Bakın... bir hafta önce busana bir arkadaşımın yanına gittim. Telefonum bozulduğu için haber veremedim. Bu gün döndüm eve gelirken de kavga ettim. Kan mevsuna gelirsek gitmeden önce evin anahtarını başka bir arkadaşıma vermiştim bu gün dönüceğimi biliyordu. Muhtemelen beni korkutmak için böyle bir şaka yaptı.

İnanmamışlar gözlerle ona bakıyodum. Annattıkları mantıklıydı ama yine de çok gergin görünüyodu. Sanki saklamaya çalıştığı şeyler vardı.

L: Peki bize geldiğiniz zaman kim aramıştı. Yani neden alelacele çıkıp gittin.?

Y: Şey... hani evimin anahtarını verdiğimi söylediğim arkadaşım varya oda yurt dışındaydı. O günde geri dönmüş onu havaalanından almam için aradı.

H: Peki herşeyi anladımda neden kavga ettin? 

Y: Laf attılar bende kavga ettim sonrasında arkadaşları da gelince 5'e 1 dövdüler.

J: Madem şehir dışındaydın bavulun nerde o zaman?

Y: E-eşyalarım da... orda!... orda kaldı... yani kavga ettiğimde çok kötü haldeydim. Bavulumda orda kaldı.

"E gidip alalım o zaman"

Y: Gerek yok zaten içinde bir kaç parça kıyafet vardı o kadar.

L: Peki o zaman şu yaralarına pansuman yapalım  sonra da eve gidelim. Geç oldu.

"İlk yardım malzemeleri nerde"

Y: Odamda dolabın alt tarafında

"Tamam"

Odasına gidip aramaya başladım. Dolabın kapağını açtığım an yere bir kağıt düşümüştü. Eğilip aldım tam yerine koyucakken bir şey fark ettim. Bu... bu benim aradığım günlüğümdeki sayfaydı. Kesin okudu varya... Umarım beni yanlış anlamamıştır. Ama dur! O o gün bana karşı bu yüzden i tuhaf davranıyordu. Bunları düşünürken aşağıdan lisa seslendi.

"JAEEEE BULAMADINMI!"

Hay senin ses tonunu ben...

"BULDUM GELİYORUM!"

Hemen yerine koydum. İlk yardım malzemesini alıp aşağıya indim. Lisa lavaboya gitmiş. O yüzden yoonginin pansumanını ben yaptım.

Şu anda çok utanıyordum. Yeni tanıştığı bir kızın kendisi kullanmaya çalıştığını düşünüyor muhtemelen.

Yüzündeki yaraları temizlerken fazladan yakın temastaydık. Gözlerimin içine içine bakıyordu salak. Bense zorda olsa sadece yaralarına odaklanmaya çalışıyodum.

Jungkookun da bize baktığını hissediyordum. Biraz fazla korumacı davranıyordu. Eminimki şu anda yoongi arkadaşı olmasaydı çoktan dalmıştı. Ne yazıkki lisadan hoşlandığı için ona da yaptırmıyordu. Kızı kuzeninden bile kıskanıyor.

Tabi siz şimdi bunları nerden bildiğimi sorucaksınız. Sonuçta kuzenim ve birlikte büyüdük. Onu çok iyi tanırım. Bakışlarının arkasındaki anlamı iyi bilirim. Ama oda benimkini bilirmi bilmiyorum. Gerçi öyle olsaydı küçükken en yakın arkadaşı jongine onun yanında yiyecekmiş gibi bakmamdan hoşlandığımı anlardı.

Ah jungkook... iyiki senin gibi bir kuzenim var...

Lisa içeri girdiğinde bende işimi bitirmiştim. Kalbim - tabiki de sadece utandığım için etkilendiğim falan yok -gereğinden fazla atıyordu.

Yoongi bana doğru bakmaya devam ediyordu. Bense önüme dönmüştüm. Jungkook sahte bir şekilde öksürünce oda önüne döndü.

Odun insan bir teşekkür eder.

***

Sabah gözlerimi açtığımda güneş daha yeni doğuyordu ve bu gün hafta sonuydu. Hafta içi okula gitmeden bir saat önce kalkarım şimdi ise 4 saat önceden uyandım.

Oflayarak sırt üstü pozisyonuna geçtim.   Tavan ile uzun bir bakışma sürecinden sonra lavaboya doğru ilerledim. Ne yazıkki uyandığımda bir daha uyuyamama gibi bir huyum vardı.

Dün akşam yoonginin pansumanını yaptıktan sonra hoseoklar bizi eve bırakıp onlarda gitmişti.

Ben hala yoongiden utanıyordum. Eğer beni yanlış anladıysa...

Ondan bir süre uzak dursam iyi olucak sanırım. Sonuçta illaki bir gün normal bir arkadaş oluruz... umarım...

Yoongi'den

Yalan söylemekten nefret ederdim ve şu anda sevdiklerime yalan söylüyordum. Ama tek amacım onları korumak.

Sonrasında jae bana pansuman yapmak için ilk yardım malzemelerini almaya gitti. Lisa da lavaboya gittiğinden o yapıcaktı.

Yaparken fazla yakındık. Gözlerinin içine bakıyordum. Mavi boncuk gibi gözleri siyah saçları ile ahenk saçıyordu. Aishh... ne diyorum ben.

İşi bittiğinde ona bakmaya devam ettim. Çünkü gerçekliğini anlamak istiyorum. O kağıtta yazdıklarında ciddi olup olmadığını anlamak istiyorum.

Belkide benimde beni dinlicek birine ihtiyacım vardır...

SILENT PAIN |||MYGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin