Bu zamana kadar kendisine her türlü yakıştırma yapıldı. Belkide Osmanlıda en kötülenen padişah Abdülhamid Han'la birlikte oydu.Osmanlı'nın son padişahı Vahdettin Han'ı yakından tanıtacağız.
MİLLİ MÜCADELE'Yİ BAŞLATAN ve MUSTAFA KEMAL'İ SAMSUN'A GÖNDEREN VAHDETTİN'DİR.
Mustafa Kemal Nutuk'da;
"Beni İstanbul'da tutmak istemeyenler, benim varlığımı İstanbul'da tehlikeli görenler, bir vazife ile Samsun'a GÖNDERDİLER."
Mustafa Kemal'in kendi anlattığı bu cümledende anladığımız üzere kendisi Samsun'a kaçarak veya pusulası bozuk bir gemiye binerek değil Sultan Vahdettin'in emriyle gitmiştir yani Milli Mücadele'yi Anadolu'da başlatan Sultan Vahdettin'dir.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İNGİLİZ GEMİSİYLE GİTMESİNİN SEBEBİ NEYDİ?
Sultan Vahdettin Han, M.Kemal Paşa İstanbul'dan Samsun'a çıkmak için neden İngilizler'den müsade ve pasaportuna vize almışsa o yüzden İngiliz gemisine binmiştir.
Çünkü o an itibari ile denizler İngilizler'in hakimiyeti altındadır. Halife'yi kendilerinin kontrolü dışında göndermeleri mümkün değildi.
NEDEN MÜSLÜMANLARA SIĞINMADI? AVRUPAYA SIĞINDI?
Sultan Vahdettin ilk önce Malta'ya gider. Ardından müslüman topraklara gitmek istediğini söyler ve Arabistan'a gönderilir. Mekke'ye gelir Umre yapar, ancak Mekke ve Medine çok sıcaktır dayanamaz ve Taif'e gider ama bir süre sonra Vehabi isyanı çıkar ve Arabistan'da darbe yapılır. Vehabiler iktidarı ele alır. Vahdettin'i öldürmek için Taif'e doğru yürürler bu yüzden Vahdettin Han Taif'den ayrılır.
Tekrar gemiye biner ve Mısır'a gitmek ister ancak Mısır İngilizler'in kontrolü altındadır, Vahdettin'i istemezler. Bu seferde Suriyeye gitmek ister ancak ordada Fransızlar vardır. Başka müslüman ülke kalmadığından dolayı mecburen Avrupa'ya gitmek zorunda kalmıştır.
Önce Fransa'ya gider ardından İtalya San Remo'ya.
"... AMMA OSMANOĞLU OLARAK NASIL VATAN HAİNİ OLABİLİRİZ?..."
Sultan Vahdettin kendine yapılan tüm baskılara rağmen Türkiye aleyhinde en ufak bir girişimde bile bulunmamışdır.
Hilafeti ve kendisini kullanarak Türkiye'yi sıkıştırmak isteyen Musollini'ye de asla fırsat vermemiştir. Ayrıca ailesini ve çevresini, Türkiye ve M.Kemal aleyhinde konuşmakdan da men etmiştir.
Kızı Sabiha Sultan ise babasına atılan hain iftiralarına karşılık şu sözleri söylemiştir;
"Evvel birbirlerini tanımıyor, mutabık kalmamışlar, ayrı ayrı iş göreceklermiş gibi hareket edilecek, iş hangi yönden selamete götürülürse sonra birleşeceklerdi. Yegane gaye vatanın selameti, kurtulması ve istiklali olacaktı. Babam sonradan Mustafa Kemal Paşa'nın sözünü tutmadığından, kendisini ve imparatorluğu hain gibi göstermesinden çok, ama çok müteessir olmuş ve bunu asla hazmedememiştir."
"Biz her şey olabiliriz. Cahil, tecrübesiz, hatalı bir siyasete kapılmış olabilir ve zararlar da verebiliriz, amma Osmanoğlu olarak nasıl vatan haini olabiliriz? Bizi en iyi tanıyan Mustafa Kemal Paşa bunu nasıl söyler? der, derin bjr keder içinde kavrulurdu. Nitekim bu keder o kadar devamlı olmuştur ki, bir gece beyninde bir damar kopması hayattan kendisini ayırmıştır."
