Samsun Yolu

190 3 0
                                    

Samsun'un Bafra ilçesinde Derbent,Şeyhulaş,Gazibeyli ve Doğankaya köylerinin Türkler'i o bölgede bulunan Rum köylerine saldırıp mahvederler. Bunun üzerine Bafra'da bulunan Rumlar, İngilizler'den yardım isterler.

İngilizler bunun üzerine saraya bir ültimatom çeker ve Sultan Vahdettin'e "Rumlar'ı kurtar yoksa biz gireriz, orayı alırız "der.

Sultan Vahdettin'in cevabı ise "Siz müdahale etmeyin, biz kurtarırız" olur.

Sultan Vahdettin'in cevabı ise "Siz müdahale etmeyin, biz kurtarırız" olur

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(M.Kemal'in Samsun'a gitmeden önce ettiği yemin)

Sultan Vahdettin Mustafa Kemal Paşa'yı bir görevle Samsun'a gönderir.
M.Kemal Paşa'nın resmi görevi şöyledir;

●Türklerin elinde bulunan Rumları, Türklerin elinden kurtarmak.
●Mondros Ateşkes Antlaşmasının ilgili maddesi gereği, dağıtılmamış Türk ordularını dağıtmak.
●Bu orduların silahlarını toplayıp, düşman kuvvetlerine teslim etmek.
●Bölgedeki işgali sağlamlaştırmak.

Mustafa Kemal Paşa'nın ikinci görevi ise gizli bir tebligatla kendisine verilen, Sultan Vahdettin'le diz dize yapılan konuşmalardır.

M.Kemal Paşa'nın Samsun'a giderken resmi görevle gitmesi gerekiyordu, çünkü ülke ingiliz kontrolündeydi.

Mustafa Kemal gitmeden önce saraya benimle beraber Samsun'a gelmeli, diye isimler verir. Harbiye Nezareti ise Mustafa Kemal'e istediğin adamları götürebilirsin, onayı verir.

O günlerde 22 yaşında olan, İngiliz subay John Godolfhin Bennett'in önüne bu isimler gelir ve bu isimleri inceledikten sonra hepsinin milliyetçi, İngiltere ile savaşmış olduğunu görür ve Rombold'a gider şunları söyler;

"Efendim, bana verdiğiniz isimler problem isimler bize karşı savaşmış kişiler." der.

Rombold ise;

"Sultan Vahdettin bu adamların bu işi halledeceğini söylüyor, bırak Türk hükümeti bu işi halletsin." diye cevap verir.

Bu konuşmaların ardından Mustafa Kemal ve diğer isimlere Samsun'a gitmeleri için vize verilir.

M.Kemal Paşa'nın Bandırma Vapuru'ile Samsun'a varışı ve sonrasında yaşananlar İstanbul'a iletilmiştir. İstanbul ile olan bağ, Erzurum ve Sivas Kongrelerinde de aynı saygı çerçevesinde
sürdürülmüştür.

M.Kemal'in Ankara'ya geldiği dönemde Yunan ordusu Anadolu içlerine doğu ilerleyişini sürdürmekteydi, İstanbul'da ise Vahdettin'in üzerindeki İngiliz baskıları her geçen gün artmaktaydı.

16 Mart 1920 günü İstanbul'un işgali resmileşmişti. Anadolu'da başlayan isyan dalgasına gözdağı vermek amacıyla, 16 Mart 1920'de İstanbul resmen işgal edildi.

11 Nisan 1920'de İstanbul' da Sultan Vahdettin meclisi fesh etti ve ardından 23 Nisan 1920'de Ankara'da yeni meclis açıldı.

10 Ağustos 1920'de ise İngilizler'in bastırmaları ve Damat Ferit Paşa'nın etkisiyle Sevr Barış Antlaşması imzalandı. Bu anlaşmayla İngilizler, savaşın bütün yükünü Osmanlı'ya yüklemişlerdir.
Sultan Vahdettin bu anlaşma metnini okuduğunda ise şu sözleri söyleyecekti;

"...keskin bir acı ve korkulu bir ürperti..."

Sultan Vahdettin daha sonraları bu anlaşmadan her bahsettiğinde ise "Musibetler mecmuası" adını kullanacaktı.

Ankara hükümeti anlaşmaya çok sert bir tepki göstererek, 7 Ekim 1920 de aldığı bir kararla Damat Ferit ve anlaşmayı imzalayanları idama mahkum etti.

İFTİRALARLA BOĞUŞAN SULTAN: VAHDETTİN HANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin