死神- Shinigami- Ölüm Tanrısı

Bölüm 5- Oyun

Merhaba arkadaşlar !

İki bölüm arasında çok uzun zaman farkı oluyordu ama bu bölümü biraz daha hızlı yayınladım.

Yazım hatalarım olabilir. Şimdiden özür dilerim.

Medyada ki şarkıyı dinleyerek okuyabilirsiniz. Ve resimdeki kız Han Min Jee.

İyi okumalar !

.

.

.

"Onların kaderlerini engelleyemezsin Oh Sehun."

Zitao gene bana fısıldıyordu. Ve gene şu saçma kaderden bahsediyordu.

Arkamı döndüğümde adamların hepsi yerdeydi. Ve Min Jee bir adama sarılarak ağlıyordu. Biraz daha yaklaştığımda bu...

Chanyeol'du.
.
.
.

"Tamam Min Jee, herşey geçti." dedi Chanyeol.

Min Jee hala ağlıyordu. Krize girmiş gibi titriyordu. Chanyeol'un yerinde ben olmalıydım. Ona ben yardım etmeliydim, kurtarmalıydım. Ama yapamadım. Başaramadım. Kendimden nefret ediyorum.

Ve şun kesinlikle Min Jee'de benden nefret ediyordu. Buna emindim. Benden yardım istedi ama ben ona yardım edemedim.

"Pekala, hadi artık kalkalım. Okula gitmeliyiz." dedi Chanyeol onun omuzlarından tutarak kalkamasına yardım ederken.

"Min Jee." dedi Chan Yeol ona acıklı gözlerle bakarak.

Onu kendine çekti ve sarıldı. Min Jee hala ağlıyordu. Chanyeol'un gömleği Min Jee'nin gözyaşları yüzünden ıslanmıştı.

"O bana dedi ama ben dinlemedim Chanyeol." dedi Min Jee hıçkırarak.

"Belkide sen olmasan ben şuan-"

Chanyeol onu kendinde daha çok bastırdı ve lafını yarıda kesti.

"Sessiz ol. Böyle şeyler söyleme." Chanyeol, Min Jee'nin yüzüne baktı. Gözyaşlarını elleriyle sildi.

Min Jee kesinlikle 'O' derken beni kastetmişti. Ben onu kısa etek giymemesi gerektiğini söylerek uyarmıştım çünkü.

Min Jee, biraz daha sakinleşince yürümeye başladılar. Bende arkalarından yürüyordum. Chanyeol, Min Jee'yi kolundan tutuyordu.

Özür dilerim Sehun, seni dinlemedim.

"Asıl ben özür dilerim Min Jee. O sırada konsey başkanı insana dönüşmeme izin vermedi." dedim hüzünlü bir ses ile.

Anlıyorum, aramızda bir sorun olmasını istemiyorum.

Diye aklından geçirdi Min Jee.

"Bende bana kızdığını zannediyordum. Elbette bir sorun yok." dedim gülümsemeye çalışarak.

Yaklaşık beş dakika içinde okula varmıştık ve Chanyeol, hala Min Jee'yi kolundan tutuyordu. Bazı öğrenciler onları böyle görünce kendi aralarında konuşmaya başladılar.

"Buing buing ! " diye bağırdı Jae Hwa yanımıza doğru koşarken.

"Hey,neyin var böyle ? " dedi Jae Hwa garip bir yüz ifadesi ile.

Chanyeol, etraftaki insanların onlara baktığını anladı.

"Jae Hwa ! Arkadaşına sahip çık ! Ben Jong İn'in yanına gidiyorum." dedi Chanyeol yüksek bir ses tonu ile.