Evlenmeden Olmaz

Hemen Ondan Kurtulmam Lazım

Shizuo

İzaya'nın söyledikleri üzerine şok geçirdim, bağırdım, yere düştüm ve var gücümle oradan kaçtım. Üstelik orası benim evimdi...

'Evlenmeden olmaz.' da ne demek? Ayrıca neden öyle değişik tavırlar sergiledi ki? İzaya o şekil mi yani? Üstelik bana mı tutulmuş? Daha önce niye fark edemedim ki ben bunu?

Başımı sağa sola salladım. Ne diyorum ben böyle? O sinsi herif kesin yine bir şeyler karıştırıyordur. Telefonumu çıkarıp hızlıca saate baktıktan sonra yeniden pantolonumun cebine koydum. İzaya uzun bir süredir benim evimde. Gidip bir kontrol etsem iyi olacak.

Yavaş yavaş yürümeye başladım. İçimde oldukça çelişkili sorular var şuan. Ya beni gerçekten seviyorsa? Hayır benden nefret ediyor, ben de ondan. O zaman beni tuzağa çekmeye çalışıyor. Evet, evet bu en mantıklı cevap.

Evimin önüne geldiğimde derin bir nefes aldım. Ve kapıyı sakin bir biçimde açtım. Yatak odasına gittim. Gözlerimle odayı tardım ama kimse yoktu. İzaya nerde? Kaçmış mı? Yatağın üzerinde duran beyaz bir kağıt fark ettim. Kağıdı elime aldım. İzaya'dan bir nottu. Bakalım ne yazıyor.

'Sevgili Canavarım Shizu-chan,

Evlenmeden olmaz dediğim an kaçtığına inanamıyorum. Seni yaptıklarının sorumlulukları alan biri sanmıştım. Yalnızca vücudumun peşinde olman... beni derin bir hayal kırıklığına uğrattı. Oysa ben senin kalbini de istiyorum. Şunu bil diye söylüyorum -söylemesi çok utanç verici- en azından... yani en azından öpüşebiliriz.

Sevgilerle İzaya'

Notu var gücümle duvar fırlatım. Duvar biraz çatladı ama önemli olan bu değil. İzaya, ne planlıyorsun seni kahrolasıca?

İzaya

"HAHAHAHAHA !!!!" Acayip mutluyum şuan. Shizu-chan ile oynayacağım yeni bir oyun buldum.

Evet Shizu-chan kalbini istiyorum. Kalbini, bıçaklarımla seni deştikten sonra elime almak ve zaferimi kutlamak istiyorum.

Olan biteni kendime kendime kutlarken tüm ortamımı Namie'nin (yn: şu kardeşine aşık olan kadın) ofise gelmesi bozmuştu. "Tahmin et ne oldu Namie?"

Beni biraz süzdükten sonra "Shizuo ile mi ilgili?" dedi.

Gülümsedim. "Nerden bildin? Dur. Cevaplamana gerek yok. O kadar çekiciyim ki beni gün boyu takip ettin."

Namie iç çektikten sonra "Yanılıyorsun. Konu Shizuo olunca duyguların hep çok yoğun oluyor. Bu yüzden tahmin etmesi pek zor bir şey değildi." diye bana yanıt verdi.

Yüzümdeki güller birden soldu. Ciddi bir tavır aldım. "Ne demek istiyorsun?"

Üst kata çıkarken omzunun üstünden bana baktı.  "Bir şey demiyorum yalnızca konu Shizuo olduğunda farklılaşıyorsun."dedi ve işine koyulmaya başladı.

Shizu-chan beni etkiliyor demek. Öyle ki insanlar açıklığımı fark ediyor. Bu kötü işte. Kimse zaaflarımın farkına varmamalı. Gerçekten bir an önce o canavardan kurtulmalıyım. "Galiba yarın kötü aşık olacağım ha Shizu-chan?" Kötü bir sırıtış takındım.

"Ne mırıldanıyorsun sen?" Namie'nin varlığı yarattığım havalı bir sahneyi bozmuştu... Yine.

Namie'ye döndüm ve tatlı bir şekilde kocaman gülümsedim. "Hiçbir şey."

Shizuo

Sabah uyandığımda mutfağımda bir bento gördüm. Yanında da not vardı.

'Sevgili Canavarıma,

Sevgilim... Hâlâ böyle hitap etmeye alışamadım ama sana böyle seslendiğim zaman mutlu olmadan edemiyorum. Senin için bento hazırladım. İçine aşkımı da koydum tabii ki. Umarım seversin.

Sevgilerle İzaya'

Notu okuduğum süre boyunca gözüm seğirmişti. Hızla çöp kutusuna attım. Yine fazla hızlı atmış olmayım ki çöp kutusunun tabanıyla yer delindi. Daha sonra bunu da tamir etmem gerkecek.

Önümde duran pembe, çiçekli, böcekli kaba baktım.Yavaşça kapağı açtım. Kabın içindeki pilavın üstünde benim damatlık, İzaya'nın gelinlik giydiği bir resim vardi. Fırlatıp atamak üzereyken aklıma bir düşünce dank etti.

Bunu bana yapmak için uğraştı öyle değil mi? Çekmeceden yemek çubukları alıp sofraya oturdum. Bentoyu da önüme koydum. "Yemek için teşekkürler."

İzaya

Dürbünle bento yemekte olan Shizu-chan'ı izliyordum. Haberin yok öyle değil mi Shizu-chan? Tam yarım saat sonra bentonun içindeki zehir bütün vücuduna işleyecek ve yavaş yavaş öleceksin. "AHAHAHA HAHAHAH."