O günden sonra Merve Akın'ı icadı sakladığı bodrum katına götürdü. Akın hem heyecanlı hem de şaşkındı. Hala bunun olamayacağını düşünse de Merve'den hoşlandığı için bunu en azından deneyecekti. Merve , bir karton kutunun içerisinden ; orta boy , mor ve siyah renkli , parlak bir muzik kutusu çıkardı. Kutunun iki yanında parmak uçlarınıkaplayacak şekilde düzenekler vardı. Akın her ne kadar inanmasa da kutuyu görünce göz bebekleri büyüdü ve içi kıpır kıpır oldu.
+ İşte bu. Hakan bunun için bir sene boyunca uğraşmıştı. Ama bunu sonlandıramadı.
- Bu .. Bu muthiş bir şey. Bu kadarını beklemiyordum.
+ Evet. Bu muzik kutusu insan duygularıyla çalışıyordu. Ama artık olmuyor. Bunu halledebilir misin?
- Bunu başarabilir miyim bilmiyorum. Ama deneyeceğim!
Akın'ınn bu sözü Merve'in yüreğindeki ateşi az da olsa dindirmişti. Akın'a umut dolu gözlerle bakıyordu. Akınsa bu bakışlardan dolayı daha da cesaretleniyordu.
Ertesi haftaya kadar Akın bu icad üzerine araştırmalar yaptı. Gece gündüz üzerinde çalıştı. Eski anılarını hatırlayıp müzik kutusunu eline aldı. Çalışıp çalışmadığını kontrol etmek istedi. Bir süre sonra müzik kutusunun ışıkları açıldı. Akın çok sevindi bir an da aklındaki her şeyi unuttu. Ama tam bu sırada muzik kutusu tekrar kapandı. Bir şeyler eksikti. Ama ne? Hemen Merve'yi aradı:
- Alo! Merve, olmuyor. Ben bunu yapamıyorum.
+ Akın sakin olur musun? Ne oldu?
- Muzik kutusunu çalıştıramıyorum. Ne yaptıysam olmadı.
+ Bunun kolay olmayacağını biliyordum. Neyse o halde boşver ( dedi Merve kısık ve üzgün bir sesle ) Bunun üzerine Akın dayanamadı :
- Hayır yapacağım! Olana kadar tekrar deneyeceğim!
Akın artık kafasına koydu başaracaktı. Yarışmaya 3 gün kaldığında annesi Akın'ın üzgün olduğunu gördü.
+ Oğlum , canım kuzum neyin var söyle annene?
- Anne ben babamın dediği gibi beceriksiz miyim?
+ HAYIR! O nasıl laf! Sakın bir daha duymayayım. Sen çok zeki bir cocuksun.
- O halde niye olmuyor anne?
+ Nedir o olmayan bilmiyorum ama eğer olacağına inanırsan mutlaka başarırsın. Pes etmemelisin oğlum
O esnada Akın'ın aklına Hakan'ın kaleme yazdığı ''Never giveup'' sözü geldi. Solan olduğu umutları tekrar canlandı. Hakan'ın yarım bıraktığını tamamlamaya karar verdi.
İcadı getirip annesine gösterdi. Annesinin onunla dalga geçmeden ona inanması AKın'ını daha da güçlendirmişti :
+ Peki oğlum. annen sana bunun için yardım etsin mi?
- Anne bana inandın bir de yardım mı edeceksin? Sen melek olmalısın annem.
3 gün sonra düzenlenen yarışmada sıra Akın'a gelmişti. Herkes meraklı gözlerle onu bekliyordu. İlk önce icadı tanıttı. Bunun üzerine salondan gülme sesleri yükseldi. Ama Akın aldırış etmedi. Annesini yanına davet etti.Bir süre birbirlerine sarıldıktan sonra Akın icad'ı annesinin ellerine verdi. Annesi gözlerini kapatıp geçmişte yaşadığı kötü olayları bir bir aklına getirmeye başladı. Annesinin gözünden ilk damla süzülürken Akın dayanamadı tam annesinden alacaktı ki muzik kutusunun açıldığını gördü. Olmuştu ! Çalışmıştı. Tüm salonun gözleri açıldı! Pür dikkat izliyorlardı. Peki ama sonucu ne olacaktı. Yaklaşık 10 dakika kadar bekledi. Ve muzik kutusu kapandıktan sonra gördüklerine inanamadı. Annesinin gözleri sanki hiç ağlamamış gibi kuru ve yüzü güleçti. Hemen sordu:
- Anneciğim! İyi misin? Ne hissediyorsun?
+ Oğlum. Canım oğlum seni çok seviyorum. Bugün eve yürümek istiyorum.
Oysa ki annesi hastalığından dolayı çok yürüyemezdi. Ne olmuştu birden!Yoksa?
- Anne emin misin? Çok hastasın ama. Ya bir şey olursa!
Annesi birden doğruldu. Ve kollarını iki yana açarak :
+ Bak bana ne hastalığı . turp gibiyim turp ! Hadi gidelim.
Bunun üzerine bütün salon ayağa kalkıp adete gökleri inletircesine bir sesle alkışlamaya başladılar. Akın gözlerine inanamadı. Bu alkışlar ona mıydı? Ve annesin kötü anılarıyla birlikte hastalığı da yok olmuştu. Bunun rüya olduğunu sanarak kendini yokladı. Ama hayır bu gerçekti.Ödülünü aldıktan sora hemen Merve'yi aradı!
- Alo Merve oldu! başardım ! işe yaradı!Ödülü aldım. Artık ben de bir bilim adamıyım!
+ Ne oldu? Akın ciddi misin?
- Evet! Annem üzerinde işe yaradı! Annem şimdi eskisinden çok daha iyi. Ve sorduğum halde kötü anıları hatırlamıyor.
Bir süre sonra Merve ve Akın buluştular. Merve hiç bir şey söylemeden Akın'ın boynuna sarıldı. :
+ Sen harikasın! Bunu başardın! Ben çok mutluyum.
Akın şok oldu. Ama o da çok mutlu hissediyordu. Merve'nin elini tutarak :
- Sen olmasaydın bunu başaramazdım. Ben .. Ben seni seviyorum Merve...
+ Ben de seni seviyorum Akın. Hem de üniformasız gördüğüm günden beri..