6.BOLUM

39 5 0
                                    

Savaş'ın bu halinden korkmusmuydum " evet".
Kolumdan sertce tutarak beni çekiştirmeye başladı.  Ya bıraksana kolumu ,canımı acitiyorsun dedim yalvararak. O sırada beni duvara yasladı ve kapa çeneni diye bağırdı. Çenemi sertce avuçlayarak "bak kızım okulda yenisin  belanı arama istersen ha"  dedi meydan okuyarak.
Yanaklarıma dökülen göz yaşlarımı sildikten sonra çenemdeki elini iterek " sen kendini ne zannediyorsun ha ben sana ne yaptım niye telefonumu yakalattin diye sordum merak ederek.
Çünkü," varlığın bana batıyor" dedi bağırarak. Yüzünü bana yaklaştırarak  tokata gelince onun bedelini ödeyeceksin dedi isaret parmağını sallayarak .
Bende yüzümü ona biraz daha yaklaşırdım ve" elinden geleni ardına koyma o tokati sen hak ettin" anlıyor musun diyerek kafamı geri çektim.
Hodri meydan diyorsun öylemi
Aynen öyle.
Şimdi telefonumu ver bana diyerek elimi uzattığımda sinsice gülerek cebinden telefonumu çıkarttı. Al bakalım telefonunu dedi. Tam elimi telefonumu almak için uzattığında elinden bıraktı ve telefonum yere düştü.
Ağzımdan" hıh "nidası döküldü. Yere düşen telefonumu almak için eğildiğinde Savaş telefonumu ayağıyla ezmeye başladı. Gözlerim kocaman bir şekilde açıldı ve ayağa kalktıgımda  o yere eğildi ve telefonumu alarak bana uzattı. Halinden memnun bir şekilde al sana telefon dedi dalga geçerek.
Gözlerimi sımsıkı kapattım çünkü ağlamak istemiyordum ağlama Gökçe Gökçe ağlama sakın lütfen! aglamıyım. Gözlerimi açtım ve sen ne yapiyorsun ya çok mu komik diye bagirdim . Sesim aglamakli cikmisti.O telefonda o kadar önemli şeyler vardiki elimi anlima koydum ve ben şimdi ne yapacağım derken "anlamışsındır artık benimle uğraşmayacagini, kızım zararlı çıkarsın" deyince uzaktan bizi izleyen arkadaşlarıda yanımıza geldiler. Şimdi bana telefonumu ver dedi .
Sesim titreyerek vermiyorum dedim.
Sen akillanmiyacakmisin kızım dedi. Eğer hemen vermezsen ben kendim alırım.
"Alamazsın" dedim haddimi zorlayarak bana yaklaştı ve ceplerimi kontrol etmeye başladığı sırada kendimi geriye çekerek ne yapiyorsun sapık dedim.pes etmeyerek ceplerim tekrar bakarak  iste burdaymış dedi ve arka cebimdeki telefonunu çıkarttı.
Kısa saçlı sarışın beyaz tenli fazlasiyla guzel yeşil gözlere sahip kız yılışık bir şekilde " yaa tatlım yeni telefon alınca  o kalpli pijamanı giyip yine fotoğraf çekinsene" deyince o kadar sinirlendim ki kafamı Savaşa' a çevirip sen ne hakla benim resimlerime bakarsın dediğim sırada erkek arkadaşlarından biride
Azra yok ya bence o kırmızı kısa elbisesi vardiya onu giyinip çekinsin diye söyledi dalga geçerek. A hatta çekinmekle kalma bence bir ara okula giyin çok çekici olmuşsun dedi kısık sesle.
Artık sabrim taşmıştı kendimi tutmaya çalışsamda göz yaslarima engel olamiyordum.
Elimin tersiyle göz yaşlarımı sildikten sonra  Allah hepinizin belasını versin diyerek yanlarından ayrıldım ve kendimi okulun tuvaletine  kilitledim.
Bir süre durmadan ağladım. Bir çok kişi iyimisin gibisinden bir şeyler dediler ama sonraki sesler çok tanidikti çünkü o kisiler Defne ve Elifti.
Gökçe aç şu kapıyı Gökçe diyerek durmaksızın kapıya vuruyorlardı.
Gökçe Defne haklı ne oldu lütfen ac kapıyı niye kilitledin kendini diyordu Elif.
Defne ise ona kesin kotu bir şey oldu yoksa Gökçe kotu bir sey olmasa kendini kilitlemezdi dedi.
Arkadaşlarımı kendi dertlerim yüzünden üzmek istemedigim için kapıyı açtım.
Defne ve Elif bana sımsıkı sarılarak Gökçe dediler.
Ne oldu birtanem dedi Defne gözyaşlarımı silerek.
Lütfen şimdilik bir şey sormayın belki sonra anlatirim ama şimdi olmaz! diyerek yüzümü yıkamaya başladım.
Yüzümü kuruladiktan sonra "kendimi iyi hissettigimde söz anlatacagim" diyerek sınıfa yol aldım.
Sınıfa geçip Defne nin yanına oturarak kafamı sıranın üstüne koydum. Zil çalana kadar kafamı kaldırmamıştım takı Elif 'in herkes dışarı çıksın dediğini duyunca kafamı kaldırdım. Bizim çete hariç herkes dışarı çıkmıştı.
Hepsi başıma üşüşerek Gökhan ne oldu sana bune gözlerinin hali dedi tedirginleserek.
Yok birşey diyerek geçiştirmeye çalışsamda zorla anlattiracaklarini biliyordum.
Defne , Gökçe lütfen arkadaşım anlat bize senin için çok endişeleniyoruz .
Tamam anlaticacagim ama hiç birşey yapmayacaksınız söz mü deyince hepsi şaşırarak nasıl yani seni biri mi ağlattı dedi Burak.
Evet ama birşey yapmayacaksınız söz mü, haydi söz verin.
Ağızlarının içinde belli belirsiz söz dediler.
Bütün olanları baştan sona kadar anlattım.
Hepsi çok sinirlendi . Bu Savaş hangi sınıfta Gökçe dedi Gökhan .  O kadar sınırlı duruyordu ki bu sinirle Savaş a zarar verebilirdi. Savaş a bir şey olmasindan  korktuğum için  değil, Gökhan 'ın ceza almasından korktuğumdan istemiyordum.
Gökhan soz verdin gitmeyeceksin dediğimde ben söz vermedim dedi .
Nasıl ya hepiniz burada bana söz verdiniz
Özür dilerim Gökçe ama ben söz vermedim.
Gökhan beni eğer gerçekten seviyorsan gitmezsin diyerek sırama oturduğumda o da seni herşeyden çok seviyorum diyerek sırasına oturdu.
Defne ve Elif e göz kırparak yani sizide çok seviyorum
Ben, telefonumu kırdı tamam Gökçe sus, yapmış bir hata dedim ama resimlerimede bakmış ve bakmakla kalmamış  arkadaşlarına da göstermiş. Arkadaşları benimle o kadar dalga gectilerki çok utandım diyerek göz yaşlarımın akmasına engel olmadım.
Izin ver o Savaş a senin her gözyaşlarının hesabını sorayim diyerek ayağa kalktı Gokhan hatta sıra sıra Burak Mert Defne ve Elif hepsi ayakta izin ver dediler. Hepsinin beni düşünmesi hoşuma gitmişti ama arkadaşlarımın zarar görmesini istemiyordum.
Hepiniz oturun lütfen olayı fazla uzatmayalim lütfen dedim hepsinin gözlerinin içine bakarak.
Beni kırmayarak hepsi sırasına oturdu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 28, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

taş kafaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin