4

2 0 0
                                    

Hey merhaba. Nasılsın? Umarım iyisindir. Ben iyiyim gibi sayılır. Açıkçası hayatımda bir şeyler arıyorum, yeni bir şeyler. Çünkü her şey o kadar geçmişe dönük ki dayanamıyorum.
En basitinden arkadaşlarım, yıllar yılı benimleler, onların dışındaysa arkadaşım yok neredeyse.
Size başımdan geçmeyen bir olayı anlatmak istemiyorum, bu nedenle ilk sevgilimi anlatacağım.
Aynı okuldaydık, okul çıkışı müzik odasında karşılaşıyoruz ve aramızda bir hoşlantı geçiyor. O gitar çalıyor, ben piyano çalıyorum. Bir haftanın ardından yakınlaşıyoruz ve sevgili oluyoruz.
O ilk gece... Saat on bir. Beraber yürümek için dışarı çıkıyoruz benim başımdan öpüyor, bana sevgiyi hissettiriyordu. Bana her şeyi o öğretmişti: Birine bağlanmayı, sevilmeyi, ilgilenmeyi, ilgilenilmeyi...
Ona aşık oldum.
Bir ay sonra benden sıkılmaya başlamıştı. Beşinci ayımızdaysa beni terk etti. O ilk zamanlar hissettiğim şeylerin tarifi yoktu. Kalbim o kadar acı atıyordu ki ölüyordum her saniye.
Bu boşluğa dayanamadım, bir ay sonra bir başkasını buldum: Araf.
O bana mucizeyi tattırmıştı. Aşkın hiç bilmediğim bir yüzünü onda gördüm. Öğrenip ezberlediğim her şeyi bana yutturmayı başarmıştı.
İlişkimizin ilerleyen safhalarındaysa çok fazla kavga etmeye başladık. En sonunda hamile kaldım, ondan ayrıldım. Aslında hala daha ona olan bağlılığımı hissediyorum. İstesem herhangi bir an bana döneceğini de biliyorum.
Arkadaşlarımsa şimdiye kadarki hiçbir ilişkimi onaylamamıştı. Her zaman bir karşı çıkma halindeydiler. E tabii bu biraz yorucu bir şey.
Şimdiyse Deniz ile konuşuyorum işte. Boşluğumu bir başkasıyla doldurmaya çalışıyorum. Hislerimi dolduruyorum daha doğrusu. Bu daha nereye kadar böyle gidecek merak etmiyor da değilim.

Günlüğüm?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin