daddy | superfamily + wade wilson

9

"Sıkıca bağladın mı?"

Steve ipi asılırken elindeki ani yanma hissiyle ipi bırakıp elini üfledi. "Olmuyor."

Tony merdiveni gözetlemeyi bırakıp ona yaklaştıktan sonra elini öptü. "Ben hallederim sen merdivenlere bak." (Beş yaşındasın amk çocuğu biraz beş yaşında gibi davran)

Steve başını sallayıp Tony'nin eski yerine geçti. "Telefonla konuşuyor "

Tony ipi zor da olsa sıkılaştırdıktan sonra Steve ile el ele tutuşup dikkatle aşağı indiler.

"Hazır mısın?" dedi Tony elini ağzına kapayıp kıkırdarken.

Steve kocaman gülümseyip başını salladı. "Ben unu getireyim."

Tony etrafına bakınıp gürültü yapabileceği herhangi bir şey aradı, daha sonra ortadaki sehbanın üzerinde duran vazonun iyi fikir olduğunu düşünüp onu eline aldı.

Onı merdivenden uzak bir köşeye fırlatıp kırdıktan hemen sonra bağırdı. "WADE! KANIYOR! *KÜÇÜK ÇOCUK ÇILĞIĞI*"

Wade'in adım sesleri yaklaşırken Tony gidip hazırladıkları yapışkanları aldı.

Wade büyük bir telaşla koşarken son basamaktaki beyaz şeyi çok sonra fark etti. Takılıp yere kapaklandıktan sonra harab olan kemikleri anısına acı bir çığlık bıraktı. Tony aynında Wade'in üzerine zıplayıp sakallarını, saçını, kulaklarını bantlarken mutfaktan Steve koşarak geldi ve bir paket unu Wade'in suratına boşalttı.

Wade öfkeyle bağırırken Tony ayaklanıp kaçmıştı ama Steve onun kadar başarılı değil, canavar onu kucaklayıp ayağa kalkmıştı, ve şimdi Steve öcünün sırtında duruyordu. Ama tanrımdı.

"ŞİMDİ YANDINIZ KÜÇÜK PEZEVENKLER"

"Tony, Steve tiz bir çığlık bıraktı. Beni yakaladı!"

"Gelde al bakalım, Anthony."

Tony kaşlarını çatıp parmağını tehditkarca Wade'e doğrulttu. "STEVE'İMİ GERİ VER!"

"Çok beklersin, şimdi onu kazana koyup akşam yemeği için hazırlamam gerekiyor."

Steve tekrar bağırırken Tony Wade'in üzerine atlayıp küçük yumruklar atmaya başladı. Açıkçası acımıyordu ama, Wade yine de acıyormuş numarası yaptı.

Steve uzanıp Wade'in kulağınaki yapışkanı sertçe çekti ve bütün galaksi Wade'in çığlığıyla inledi. "SIÇTINIZ SİZ!"

Steve fırsattan yararlanıp Wade'den kaçmayı başardı ve Tony ile birlikte bahçeye kaçtılar. Kahkaha atmayı ihmal etmemişlerdi.

▪▪▪

Birkaç saat sonra Steve ve Tony bahçede oynamaktan sıkılıp tekrar pis planları ile birlikte eve girdiler. Eve girdikleri anda bir horlama sesi duymuşlardı. Ve bu canavarın kim olduğunu iyi biliyorlardı..

Beraber buzdolabından aldıkları şişeyi zorla da olsa açtıktan sonra koltukta bıraktıkları gibi uyuyam Wade'e yaklaşıp soğuk suyu üzerine boşalttılar.

Wade boğulma hisseyle uykusundan uyandıktan üç saniye sonra durumu kavramış ve tekrar başırmıştı.

"BU SEFER İŞİNİZ BİTTİ!"

Steve Tony koşturarak asansöre yöneldikleri sırada asansör yine açılmış ve babaları dönmüştü.

Wade'i unutup babalarına sarıldılar.

Peter yer yer beyaz una bulanmış, saçı hamurlaşmış, birçok yerinde yapışkan bulunan adama baktı. Tepki veremedi...

"Beni öldürmeye çalıştılar!"

"Bize pezenk dedi!"

"Ve beni kazanda pişirdi!"

Peter sıkıntıyla iç çekerken hiç birini umursamadan merdivenlere yönelip yukarıya çıktı.

"Onu üzdün, Tony hırçınca Wade'e döndü. Pislik!"

"Hah! Siz çok meleksiniz ya zaten!"

▪▪▪

Peter babalarının üzerini değiştirip onlara aptal çocuk masallarından birini anlattıktan sonra ikiside onun yatağında uyuya kaldılar.

Steve'in başı Tony'nin kolunun üzerindeydi ve tek kolu Tony'i sıkıca sarmıştı. Tony'nin bacağı ise Steve'ün üzerindeydi, açıkta kalan kolu başının üzerinde duruyordu.

Peter üzerlerini örtmek için eğildi ve tekrar doğrulduğunda Wade arkasından gizlice yaklaşık kollarını ona sardı. "İntikam adına biz de onların yatağında uyumalıyız." dedi nefretle pis pis uyuyan nankör şerefsizlere bakarken. Tamam tatlıydılar ama onların gerçek yüzünü sadece Wade biliyordu.

Wade Peter'ın ağladığını fark edince kaşlarını çatıp onu kendine döndürdü. "Yine mi?"

"Onları çok özlüyorum." diye mırıldandı Peter başını Wade'in omzuna yaslarken.

Geri gelmelerini her şeyden çok istiyordu.

▪▪▪

Peter hassas bir çocuk, tepkisini fazla haklı buluyorum akfnspdk