-14-

240 15 7
                                    

"Jean, yardım et..."

Jean ilk önce kıza şaşkın gözleriyle baktı ve sesi titrek bir şekilde çıkarken sordu.

"H-Haru, sorun nedir? Yardım edebileceğim bir şey varsa lütfen söyle. Ben senin a-arkadaşınım sonuçta, değil mi?"

Kız oğlana baktıktan sonra gözyaşlarını tutamadan ağlamaya başladı.

"H-Haru?!"

Güneşlerin yağmur yağdırdığını gören genç, ilk önce kızın kafasını kaldırdı ve kendisine bakmasını sağladı.

"Haru, ne oldu? Söyleyecek misin?"

Sarı gözlerini yerde gezdirirken bunu nasıl aşacağını düşünüyordu.

"Haru! Neler oluyor?"
"Yeter!"

Jean kızın bileğinden kendi elini çekti ve anlamayan gözlerle baktı. Yardım diledikten sonra neden böyle bağırmıştı? Sorun neydi peki, bu kadar sinirli, üzgün ve yorgun olmasına ne neden olabilirdi?

Bina tarafından gelen ayak sesleri ile oraya baktı genç adam. Gelen Eren'di. Biraz soluklanmak için çıkmıştı ama sesleri duyunca buraya yönelmişti.

"Heey! Haru, Jean!"

Uzaktan bağırarak gülüyordu ama buradaki gergin hava pek de yok olmamıştı.

Haru ise düşünüyordu, Petra nasıl yardımcı olmuştu ona? Ne yapmışlardı beraber? Hatırlamak pek de kolay değildi sonuçta, üzerinden yıllar geçmişti. Etrafındaki seslere odaklandı.

"Haru, ne yapıyorsunuz burada?"
"Hiç, hiçbir şey. Ben yatmaya gidiyorum. İyi geceler çocuklar."

Yalnız kalmak için ayrılan kızın ardından Jean sadece bakakaldı.

"Sorun ne, at kafa?"
"Seninle düzgün bir sohbet yapabileceğimi zannetmiyorum Eren."
"Haa? Demek öyle! Ben de seninle konuşmaya çok meraklı değilim zaten."
"Kes sesini."
"Ne dedin sen?!"
"Bağırmasana be!"

İkisi tekrar birbirlerinin yakasını kavrayacakken Hanji'nin sesi duyuldu.

"İKİNİZ DE. YATAĞA!"
"Emredersiniz..."
"Senin yüzünden at kafa."

Tartışma devam ederken ikise de yatakhaneye çıktılar ve uyumadan önce bağırıştılar. Ama bu sefer onları susturan Hanji olmadı. Odanın kapısı sertçe açıldı ve diğer çocukların da uyanmasına neden oldu.

"Bakın... sessiz olur musunuz? Lütfen kapayın çenenizi!"

Haru saçlarını karıştırarak kapıyı kapattı ve meraklı kalabalığı orada bıraktı. Eren ve Jean birbirlerine baktılar.

"Hey, bir şey mi oldu ki?"
"Sence bilsem şu an bu sorun devam ediyor olur muydu?"

Connie yan ranzadan kafasını uzatıp iki çocuğa baktı. Jean ise kafasını yukarıdaki çocuğu görmek için çıkardı ve açıklamak için sesini hafifçe yükselterek konuştu.

"Neler döndüğü hakkında hiçbir fikrim yok çocuklar. Yatsak iyi olacak."
"Peki."
"Tamam."
"Madem öyle..."

Yatakhane sessizliğe gömüldü ve herkes kendi düşünceleriyle başbaşa kaldı. Aynı Haru'nun odasında olduğu gibi.

Kızın içtiği üçüncü kahvenin yarısı bitmişti. Pencereden bir gözüküp bir bulutların arkasına gizlenen ayı izliyordu.

"Haru ne zaman sakin olacaksın?"

"Bana güvenir misin artık? Neden böyle yapıyorsun?"

"Biraz yalnız kalman gerekecek sanırım. Aklını başına topla!"

Güneşin KırıntılarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin