-15-

205 18 6
                                    

"Sana inanamıyorum Haru!"

Atsushi kafasını salladı ve artık genç bir kız olan kardeşine baktı.
Kardeşi çok da umursamamıştı abisinin tavırlarını. Ona yardım etmeye çalışan bir bayanı aşağılayıp yere düşürmesi, abisini gerçekten çok sinirlendirmişti.

"Hayır Mei-san, sorun değil. Haru-chan eminim isteyerek yapmamıştır."

Esmer bayan kucağındaki elmaların tozlanmış yüzeylerinin üzerinden adama baktı. Mavi gözlü adam ise elleri belinde bir şekilde kardeşini izliyordu.

"Özür duymak istiyorum Haru."
"Hayır."

Saçlarının içinde elini gezdirdikten sonra sinirle kadına baktı. Ne kadar da aşağılayıcıydı! Yardıma ihtiyacı varmış gibi mi duruyordu yani?

"Özür dilemeyeceğim abi, yardıma da ihtiyacım yoktu. Şimdi herkes kendi işiyle ilgilenebilir mi lütfen? Hoşça kalın bayan!"

Atsushi, ellerini cebine koyarak kapıdan çıkan kardeşini baygın gözlerle seyretti. Kadına dönüp belini bükerek bir kez daha yere eğildi.

"Tekrar çok özür dilerim. Onu affetmeniz için elmaların parasını ödememe izin verin."
"H-Hayır! Hiç gerek yok."

Kadın eline tutuşturulmuş paraya baktı ve yutkundu. Buraya bunun için gelmemişti, sadece genç kızın yaptığının doğru bir şey olmadığı kanaatine varılmasını istiyordu.

"Kusura bakmayın, özür dilerim onun adına."
"Gerçekten, Mei-san! Minnettarım size, Haru-chan'a da teşekkür ettiğimi söylersiniz. Ben gitmeliyim."
"Tabii, asıl biz teşekkür ederiz."

Haru, havanın kararması ile evine döndüğünde beklediği manzarayla karşılaştı. Abisi masada oturup onun gelmesini beklemişti, o da gelebileceği en geç sürede gelmeye çalışmıştı.

"Haru? Bir açıklama duyacağım."

Kız esneyerek kaşlarını çattı. Bir an önce kurtulmak istiyordu bu sorgudan. Hızla sandalyelerden birini çekerek oturdu ve konuşmaya başladı.

"Etrafta gezinirken o 'hanfendi' bana aç gözüktüğümü, isterse elma yiyebileceğimi söyledi. Ben de aşağılanmayı kaldıramadım ve hiçbirine ihtiyacım olmadığını, onun gibi birinden yardım almayacağımı söyledim. Yeterli mi?"

Şefkatle bakan mavi gözler hızla kısıldı ve soğuk bir havaya büründü. Haru da aynı şekilde bakıyordu. Abisi, bu kadından özür dileyeceğini düşünmemişti, değil mi?

"Haru, seni son kez uyaracağım-"
"Abi, biliyor musun? Böyle yardımlara ihtiyacım yok ve aç bile olsam o kadından yardım dilenm-"

Aniden masaya inen elle, kız irkildi ve önündeki adama baktı.

"Bu tavırlarını düzeltmeden başkaları ile görüşmene izin vermiyorum bayan."

Sarı gözlü ilk defa karşılaştığı bu tepkiyle donakaldı. Yutkundu ve kafasını sallayarak masadan kalktı. Odasına çıktığında gerçekten afallamıştı.

"Hepsi o kadın yüzünden..."

"Yine mi?.."

Haru kafasını ellerinin arasına aldı ve mavi gözkyüzüne baktı. Bir kaç gündür geceleri dışarı çıkmaya devam ediyordu. Bazen güneşin aydınlanmasına doğru uykuya dalıyordu ve geç kalıyordu.

Güneşin KırıntılarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin