1- konuş

151 8 20
                                    

"Bakın polis yardımcısı Johnson  size son kez söylüyorum bu adamı sorgulayacağız ve bu adamı yakalayan biziz eğer akıllı bir şekilde adamı bize bırakıp toz olmazsanız pekte iyi şeyler olmayacak"

Şu an resmen aptal bir polis yardımcısı ile 'adam bizim' kavgası yapıyoruz. Bide yani adamı biz yakaladık size noluyo hazıra konup başkomiserlerinden övgüler alıcaklar akılları sıra

"Siz yakalamış olabilirsiniz ama bi-"

"Ehh yeter be! Death! Hunter! Alın adamı! "

İkiside kafa sallayıp adamın bulunduğu polis aracına ilerliyorlar. Kapıyı açıp adamı kolundan tutup bizim olduğumuz tarafa doğru geliyorlar.

Maskemin altından johnson'a yandan bir gülüş atıp arkama dönüp araca ilerlerken polislerin 'yine yapamafık, yeter mk' tarzı söylenmelerini duymak yüzümdeki sırıtışı arttırıyor.

Chin sun unnie şöför koltuğuna oturuyor bende yanındaki yerimi alığ silahımı sağ tarafıma bırakıyorum. Alexandra ve Barbara unnie ise adamın iki yanına oturuyor. En arkada ise malenia oturuyor.

Ekip otosunda karargaha doğru ilerlerken adam konuşuyor

"Beni öldürecek misiniz? "
Malenia arkadan cevaplıyor

"Kim bilir? "

"CP her zaman öldürür" Diyor bu seferde ben cevaplıyorum

"Bu sana bağlı"
"Ne istiyorsunuz? "
"Sence?... Her neyse kapalı çeneni buranın atmosferini nefesinle tüketme karargahta konuşursun"

Sonunda karargaha varınca camdan bakıyorum. Öncülerden biri bizi bekliyor. Hepimiz otodan inip yanına doğru ilerliyoruz. Komutan üstü olmasına rağmen kurt maskesi komik kaçıyor. Yanına varınca ben, chin sun unnie ve malenia rahat pozisyonu alıyoruz

"Tebrik ediyorum ve care adam sende" Chin sun unnie kafa sallarken öncü bana  dönüyor

"Yarınki toplantıya geliyorsun big killer önemli" Pekala anlamında kafa sallıyorum.

Öncü ilerlerken bizde adamı konuşturmak için karargahın sorgu odası koluna doğru ilerliyoruz. Kapıya ulaştığımızda kapının orda duran iki asker selam verip kapıyı açıyorlar onlara 'sağ olun' anlamında kafa sallıyorum ve içeri ilerliyoruz. Bizim için ayrılan sorgu odasına ilerlerken diğer odalardan duyulan çığlıklar, bağırış ve yumruk sesleri adamı tedirgin etmiş gibi duruyor. Biz alıştığımızdan bir tepki vermiyip odaya ilerliyoruz. O sırada Barbara unnie konuşuyor

"Care bizde girelim mi yoksa izleyelim mi? "
Chin sun unnie konuşuyor
"İzleyin, ben hallederim"
Hepimiz kafa sallıyıp sordu odasını izleyebildiğimiz odaya girerken chin sun unnie ve adam ise sorgunun yapıldığı odanın kapısından içeri giriyorlar.

Unnie bağırmaya başlarken adamı titreme alıyor ve yalvararak her şeyi anlatırken bu görüntüye bakmak istemeyip sorgu kolundan dışarı çıkıp ana binaya giderken gelen ekip otosu ile oraya dönüyorum otonun içinden Sehun ve ekibi çıkıyor, otodan birde çaylaklar çıkıyor. Onlara doğru ilerlerken Sehun kafasındaki gaz maskesini çıkarmaya çalışıyor ve bunu hiç bir zaman tek başına yapamamıştır gülüp yanına gidiyorum beni görünce göremesemde yardım et bakışları atıyordu

"Noldu çaylaklar kendi arabalarında gelmezler miydi? " Diyorum gaz maskesinin çıtçıtını çıkarırken

"Saldırıya uğramışlar öncüde bizi görevlendirdi ee siz naptınız"
"Her zamanki gibi adamı aldık ama polislerle küçük bir konuşma geçti aramızda"
Sehun kıkırdayıp
"Bilmezmiyim" Dediği sırada maskesini çıkarmıştım
"Seni yine kurtardım bana olan borçların artıyo mu ne? " Diyorum alayla
"Bir yemeğe çıkarıp ödeme şansım yüzde kaç acaba hanfendi"
"Hmm olabilir ama sadece bir tanesinin yarısını ödersin"
"Ohoo işimiz var desene "
"Kkk neyse ben içeri giriyorum "
"Tamam "
Ana binaya giderken Sehun'un suho ya 'adamı içeri götürün' dediğini duyuyorum.

İlerlerken arkamda adım sesleri ile arkama dönüyorum Sehun gülümseyerek bana bakıyor.

"Ee hazırlanmamışsın daha yemeğe gidecektik"
"Tamam hazırlanıyorum"

Diyip odama ilerliyorum.

Boy aynamın karşısına geçip kendime bakıyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Boy aynamın karşısına geçip kendime bakıyorum. Sehun'dan hoşlanmıyorum yanlış anlaşılmasın o benim dostum, sırdaşım abimlerin olayını sadece ona ve bizim kızlara anlatmıştım. Sehun ve benim aramdaki yıllarca sürecek dostane bir arkadaşlık veya abi kardeş ilişkisi olarak adlandırılabilir.

Odadan çıktığımda karşımda aynı elbisemin renginde bir ceket, beyaz gömlek ve siyah pantolonla harika bir uyum yakalamış olan sehunu görünce gülümsüyorum ve koluna giriyorum.

Sonunda  kaybomalara doya doya geldiğimiz  restoranta bakıyorum. Burası kesinlikle lüks kesinlikle...

Cam kenarındaki masamıza ilerliyoruz. Sandalyelere oturduğumuzda bir ayağımı bir ayağımın üstüne atıp dirseklerimi masada birleştirip etrafa göz gezdirirken görmemem gereken kişiyi görüyorum

Yoongi oppa...

Sehunda benim baktığım yere bakınca durumu anlıyor ve masada öne doğru eğilip konuşuyır

"Bilmiyordum, özür dilerim gidebiliriz"
"Hayır oturalım görsün yapıcak bir şey yok, onları görmeyeli uzun zaman oldu... Mutsuz görünüyor "

Bir süre daha ona bakıyorum piyona çalmayı bitirince etrafa bakınırken göz göze geliyoruz. Bana inanmayan gözlerle bakıyor göğsünün kalkıp inmeye başladığını görüyorum yavaşça yerinden kalkıyor. Piyanist için ayrılan bölümün merdivenlerinden yavaşça inip bizim olduğumuz tarafa gelirken yüzümüzde özlem dolu bir tebessüm oluşuyor

Nihayet masaya varıyor bana uzun uzun bakıyor. Kocaman gülğmseyip ayağa kalkıyorum ve uzun zamandır istediğim şeyi yapıp sarılıyorum. Çok geçmeden kollarını bana doluyor. Omzumda hissettiğim sıcaklıkla gözlerim doluyor. Ve onun acı dolu sesi ile ciğerim parçalanıyor gibi hissediyorum

"Ölmediğini biliyordum... Seni özledim"
"Bende... Özür dilerim ama öldüğümü sanmanız gerekiyordu hala da gerekiyor lütfen kimseye anlatma  lütfen Yoongi oppa "

Benden ayrılıp gözlerini silip kafa sallıyorken gözü sehuna denk geliyor. Sehun ise 'merhaba ben şapşiko' der gibi el sallayıp sırıtıyor. Ahh bu adam jsjsj

"Bu adam kim? "
"Sevgilim değil, abim gibi gördüğüm biri benim yanımda olan biri"
"Memnun oldum ııı"
"Sehun ve sizde jae'nin dilinden düşürmediği Yoongi olmalısınız"
"Evet "
"Aa otur sana oppa"
"Tamam"
Dedi ve benim yanımdaki sandalyeyi çekip oturuyor.
"Diğerleri... Nasıl? "
"Kızlar gitti, abin zaten o an cenazesi kalkmışa döndü, RM kitapçı açtı, jin restorant açtı jimin öğlene kadar yanında çalışıyor sonra sırra kadem basıyor, abin bi dağ evinde kalıyor medeniyetten uzakta, jhope dans okulu açtı ve Tae oda müzisyenlik yapıyor... O değil de cidden bizi hiç mi merak etmedin? "
"Oppa! Her günüm sizi düşünmekle geçiyordu, ama sizin neler yaptığınızı zaten biliyordum cidden sizin neler yaptığınızı bilmediğimi mi zannettin"

Oppa tam konuşacaktıki Sehun ve benim telefonum çaldı karargahtan mesaj geldi.
"Oppa daha sonra umarım konuşabiliriz ve dediğim gibi beni ölü bil tamam mı? "
"Sen nasıl istersen"

Sehun ile kalkıp arabaya bindik ve ordan gizli bölgeden karargaha yola çıktık. Belkide Yoongi oppa ile konuşmak bir hata idi ama artık yapacak hiç bir şey yok

İlk bölüm burda bitsin vote +yorum yapın lütfen

Mafya abim jjk 2 -capital punishmentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin