Mafya abim jjk 2 -capital punishment

12- Oyun ve Kayıp

Eveeeet bu bölüm kendi ağzımdan yazacam yazarlı yb time let's go

Adam bayılttığı lydia'yı sürükleyerek kitaplığın yanına çekti. Kitaların arasında olan kırmızı kitaba benzeyen kolu aşağı indirdi. Adam lydia'yı merdivenlerden aşağı doğru götürürken planının tıkır tıkır işlediği düşüncesi ile yüzündeki arsız sırıtışa engel olamadı.

Yıllardır planlıyordu bunu. Tabi o zamanlar işin içinde lydia yoktu. Onun derdi jimin taehyung ve jungkook ileydi. Yıllar önce onlar yüzünden hayatının mahvolduğuna inandırdı kendini oysaki onların bir suçu bile yoktu.

Sonunda merdivenlerin sonuna geldiğinde nefesini düzenlemeye çalıştı bir süre,  sonunda nefes alış verişleri düzene girince elini kapının şifre Sistemine doğru götürüp şifreyi yazarken bilmiyordu ki kızın çoktan ayılıp baygın numarası yaptiğini.

Lydia adamın arkasını dönmesinden yararlanıp etrafa göz attı. Bir tane yanıp sönen kırmızı florasanla aydınlanan koridorun tamamiyle gri olduğunu fark etti. Sağa doğru baktığında bir çok kırık tahta ve paslı demir olduğunu fark ederken gözüne takılan yerdeki biraz paslı çakıyı görünce hafiften sırıtıp yavaşça çakıya uzanırken gözü adamın üzerindeydi. Çakıyı aldığında sakladı o sırada adam çoktan kapıyı açmış olacak ki sürüklemeye devam etti.

Korkunç derecede rutubet ve zararlı maddelerde kullanılan amonyağın kokusu neredeyse ikisininde burnunun direğini kırarken lydia'yı küçük bir odaya sürükledi. Oda az öncekine göre daha az rutubet kokarken buranın amonyak kokmayışı lydia'yı sevindirmişti yoksa kokudan zehirlenerek ölebilirdi.

Adam yıllardır planladığı oyınun diğer aşamasına geçti ve cebinden telefonunu çıkarırken yerde yatan lydia'ya bakıp alayla sırıttı

"Eee sevenleri birleştirmek gerek öyle değil mi lydia hanım e özlemişsindir sende sevgili jiminin'i "

Telefon birkaç çalışından sonra Jimin'in "alo " Diyişi duyuldu. Telefona ses değiştiricisini takıp konuştu

"Sevgilini hala özlemedin mi? "
"LAN SEN HA?!  NERDESİN SİKİK HERİF"
"Şşşş önce sakinleş bakalım sonra sana diyeceklerimi harfi harfine yap yoksaaa"
"Yoksa?! Yoksa ne lan?!!! "
"Sevgilin çok güzel biliyomusun burdan bakıldığında da fiziği mmm aslında sizi birleştirmeden önce ihtiyacımı karşılasam fena olma--"
"SAKIN!!! HELE Bİ ONA DOKUN SENİN  O GEREKSİZ G*TÜNE ********************************* Bİ DAHA ÇIKARAMAZSIN (Burda efsane laf var ama ağır baya o yüzden yazmak istemedim) 
" Ovvvv dostum bu ağır olmadı mı? "
"Kısa kes!!! "
"Tamam sana bir konum atıcam oraya geliceksin anlaşılmayan? "
"Tamam at şu lanet konumu "
"By byyy"

Telefonu kapatıp jiminin de tuzağına düşeceğini sanmıştı. Tabikide jimin oraya tek gitmicekti. Diğerlerine de haber vermek için toplandıkları salona gidip olatı anlattığında hepsi hızlıca hazırlanmıştı.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Sonunda geldikleri depoya baktılar. Dikkatlice içeri girecekleri sırada duydukları ses ile yukarı asılmış hoperlöre baktılar.

(Psikopat) a-a ama böyle olmuyo park Jimin ben sana mesajda yalnız gel demiştim.
(Jhope) lan! Değişik!! Nerde lan kız?!
(Psikopat) önce biraz bekle....

Jimin kolunu tutan şeyle sağına dönüp kaşlarını çatması bir oldu mekanik bir palyaço idi. Jimin kolunu çekmeye çalıltıkça dahada sıkarken diğer elinde beliren dolma kalem gibi ucu sivri kalem jiminin bileğine doğru yaklaştı.

Ve bir anda,

Kalem jiminin kolunu çizmeye başlarken jimin bağırmıştı. Sonunda durduğunda jimin kolundaki kanların firar ettiği yazıya baktı

"Loser"

Jungkook bi anda etrafa bakınmaya başladı diğerleri durumu sorduğunda malenia hiç bir yerde yok dediği sırada malenia'nın çığlığı hoparlörden duyuldu.

(Psikopat) ahh işte 2.kurban ve bunların suçu jimine ait eğer tek gelseydin belki de şu an ben ölmüş lydia ve sen sarmaş dolaş burdan çıkıyor olacaktınız... Tch tch tch ne yazık ne yazık... Ehh bir dahakine tekrar görüşmek üzere . Ah unutmadan kızlar sevdiğiniz adamlara dicek iki çift lafınız varfır herhalde
(Kızlar) bizi kurtarıcaklar piç herif!!!!
(Piskopat) şimdi sizin bu kızları neden bu kadar çok sevdiğinizi anladım hepsi gözü kara ve dik başlı aynı sizin gibi ve belki bundan ötürü ÖLÜCEKLER

Ses kesildiğinde jungkook ve Jimin yere diz çöküp ağlamaya başladılar. Taehyung ve diğerleri onları teselli etmeye çalışırken jae'nin tok ve hırçın sesi deponun duvarlarında yankı yarattı

"Yeter artık!!! KENDİNİZE GELİN ONLARI BULUCAZ O KADAR UCUNDA NE OKURSA OLSUN . ABİ!! JİMİN HEMEN AYAĞA KALKIN VE BU DEPOYU ARAYALIM HADİ!!! Bakın eğer onlara bir adım atmamız gerekiyorsa o adım a-tı-la-cak hadi!!! "

Hepsi kafa sallıyıp dikkatli bir şekilde depoyu ararken jhope ve Alexandra buldukları kan izi ile diğerlerini çağırdılar. Hepsi yanlarına geldiklerinde kanın taze olduğunu anladılar. Kanın bir tarafa doğru ilerlediğini fark ettiklerinde kan izini takip ederek dışarıda çimen lerin oryasında bi anda kesildiğini fark ettiler.

Rm ve jin çimenlere doğru ilerlediler üstlerinden geçerken çıkan metalimsi ses ile hemen üstünden ayrılıp chin suna araçtan levye getirmesini istediler

Bir süre sonra levye ve chin sun geldi. Sun ve jin levyeyi buldukları boşluğa koyup diğer tuttukları taraftan bastırdılar. Sonunda açılan kapak ile hepsi aşağı baktı. Yanıp sönen kırmızı florasanla aydınlanan bir koridor gördüler. Merdivenden aşağı inip koridorun sonuna kadar ilerlediler. Bi kapının önünde durdular. Kapının açık olması ile içeri girdiler ama oda bomboştu. Bu odanın lydiayı götürdüğü odadan tek farkı masada duran kamera ve hoparlör sistemi idi.

Jimin ve jungkook karargaha vardıklarında bir süre ortadan kaybolmuşlardı. Geri geldiklerinde ellerinde içki şişeleri dolu idi.

Dedim ki burda stop artık yani ee nasıldı?? Yakında ekşın geliyo hazır olun