bilgilendirme
bu finalden önceki son bölüm.
finalden sonra bir tane ekstra bölüm olacak
ilgiye ve ilham perilerime bağlı olarak ekstra bölümün ardından bir tane daha bölüm gelebilir fakat şimdilik hikayenin bitmesine 2 bölüm varjennie'den
hiç bir olay yaşadıktan sonra hayatınızın tamamen değiştiğini hissettiniz mi? sanki farklı, hiç olmadığınız biri olmuş gibi.
çünkü ben tam olarak öyle hissediyordum.
tamam, chaeyoung beni uyarmıştı. ama o kapının ardında lisa'yı bulacağımı bilseydim yemin ederim o evin yanından bile geçmezdim.
kandırılmış hissediyordum. değersiz, boş.
kapıyı açtıktan sonra yaşananları unutmak istiyordum, ama günlerim o anı düşünerek geçiyordu.
flashback
"merhaba, jennie'yi değil mi?"lisa gülümseyerek konuşunca yüzüne baktım. içimde bağırarak ağlamamı işaret eden bir dürtü vardı.
zorla gülümsedim.
"yolum buradan geçiyordu. ben de chaeyoung müsait mi diye bakmaya gelmiştim. daha sonra uğrarım, iyi geceler." kendim bile zor duymuştum sesimi, yine de tekrarlamadan hızla geri döndüm ve uzaklaşmamış olan taksiye tekrar atlayıp bu kez evimin adresini söyledim.
flashback sonu
telefonumu elime almayalı 2 gün olmuştu. chaeyoung mesaj atmış mıydı, bilmiyorum. atmamışsa ne yapacaktım? hiçbir şey olmamış gibi yanından mı geçecektim? hiçbir fikrim yoktu.
şimdi alıp bakmaya cesaretim yoktu. zira geçen sefer bir şeye cesaret ettiğimde bütün hayallerim yıkılmış bir şekilde geri dönmüştüm. aynıları yaşanırsa ne yapacaktım?
kafamda onlarca soru vardı. cevabı tek kişide olan onlarca soru. beni cevapsız bırakırsa yaşayacaklarımı düşünmek beni terletiyordu.
cesaretimi toplamalıydım. ona mesaj atmalıydım. en azından bana mesaj atıp atmadığına bakmalıydım.
titreyen ellerimle telefonumu elime aldım. şifresini girdikten sonra -110297 olan, chaeyoung'ın doğum günü- bildirim panelini açtım.
chaeyoung kişisinden üç mesaj.
roseanne:
hey
nasıl kandırıldın ama
ajskdısıqokspkaşlarımı çattım. lisa'nın orada olması bir şaka mıydı yoksa başka bir şey mi kastediyordu?
kimjen:
neboş boş duvarları izledim. ardından birkaç bildirim sesi art arda geldi.
roseanne:
diyorum ki
seni sevdiğime öyle bir inandın ki
evime kadar geldin alwnokwpwdpflewlslskimjen:
ne
rose
dalga mı geçiyorsunroseanne:
kamera da arayacak mısın jennie
sadece jisoo ile intikam aldık
günlüğümü okurken öyle bir gülümsüyordun ki
WPWODKFOEKFPFKGPVLRLELWLLS
hatırladıkça gülüyorumkimjen:
sen
bunu nasıl yapabildin?roseanne:
aslında okuldan atıldığında bırakacakım ama
lisa'nın aklına bu dahiyane fikir geldikimjen:
hepiniz aşağılığın tekisinizroseanne:
awww minik jennie
kıyamam
üzüldün mü senkimjen:
nasıl sana olan duygularımla oynayabildin?roseanne:
senin jisoo'ya yaptığın gibi yani?kimjen:
ben jisoo'yu okuldan attırmaya çalışmadım
hiç onu sevdiğimi de iddia etmedimroseanne:
ben de sana seni seviyorum demedim
alkakskaekeowkoekdkimjen:
bu adil değilroseanne:
hayat böyle hayatımkimjen:
orospu çocuğu
senden nefret ediyorumroseanne:
görüşürüz jennie 👋🏻~
Karşısında rimeli akmış, saçları dağılmış ama yine de mükemmel gözüken bir gelin duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love me
Short Storychaeyoung'ın jennie'yi sevmemek için bahaneleri vardı. © jentoarc