Jungkook' un hisleri dağa çok ilerliyordu. Fakat bir türlü 'seni seviyorum' diyemiyordu. Aralarında küçük bir diyalog geçse bile kırmızılaşıyordu. 1 haftadır ona açılamıyordu. Bir kafeye gelmişti kolunu masaya yaslamış sadece geçen insanları izliyordu. Birden kapının açıldığını belirten zil yerinde kıpırdandı. İçeri lee seon ah girmişti jungkook şaşkınca gözlerini açtı burda ne işi vardı. O arka masaya ilerleken jungkook kafasını cam tarafına çevirmişti. Sandelyenin ikincikez çekilmesiyle oturduğunu anlamıştı jungkook. Kafasını hafifçe çevirdi göz ucuyla onu izliyordu. O kadar naiftiki jungkooka göre sadece onu izlerken ona dalmışken kimseyi önemsiyordu. Seon Ah okuduğu kitaptan kafasını kaldırıp jungkookla göz teması kurdu. Jungkook ani hareketle hemen kafasını cama çevirdi kızarmıştı yine. Sandelyenin yavaşça yere surtunme sesiyle kafasını çevirdi. Seon Ah ona ilerliyordu. Her adımında jungkook daha da heyecanlanıyor' du. Yavaşça karşısındaki Sandelyeyi çekti ve oturdu. Gülümseyince kısılan gözlerine takıldı gözleri jungkookun.
"Merhaba jun-"
"Jungkook "
Gülümsedi jungkook.
"Ahh şey ben sohpet etmek için oturdum. Rahatsız oldun mu?"
Jungkook iki elini havaya kaldırdı ve hızlıca salladı.
"H-hayır sorun deil"
Kız küçük bir kahkaha attı. Jungkook elini ensesine götürdü ve kafasını eğdi. Masada gördüğü kitapla kafasını kaldırdı.
"Sende mi okuyorsun? Yani bu benim en sevdiğim kitap, vampirlere ilgin olduğunu düşünmüyordum. "
"Benimde en sevdiğim kitap bir süredir dikkatimi üzerine çekti. Özellikle de bu haberlerden sonra."
"Anlıyorum biraz ürksem de bu gibi şeyleri seviyorum. Bu arada bir şey yemek ister misin?"
Kız Gülümsedi
" Aslında bu karın biraz acıktı. Kim bap yiyebilirim. En sevdiğim yemektir. "
"Ciddi misin? Ahh benimde en sevdiğim yemektir. Nasıl birbirimize benziyoruz?"
"Çok ortak yönmüz varmış. "
Jungkook eline kitabı aldı. Ve kıza uzattı
"en beğendiğin sayfa"
Kız kitabı eline aldı ve bir sayfa açtı.
Jungkook sayfaya baktı ve gözlerini pörtletti.
" yok artık. "
Kız jungkookun dikkatini çekmek amacıyla kollarını masaya koyup göğüslerini sıkıştırdı. Bu hareketiyle bir düğmesi açılırken. Jungkookun dikkati oraya kaydı hafifçe yutkundu.
Kız dikleşip bir garson çağırdı bir süre yemek yediler. Ve zamanın nasıl geçtiğini anlamamışlardı. Saat baya geç olmuştu.
.
.
.
.
Diğer bölüm çok farklı olcak...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•SEOUL ¤ VAMPİR • jeon Jungkook
Vampire"Boğazını sıkmış bir elin varlığı ile nasıl yaşadığını kimseye anlatamazsın. İçindeki boşluğun büyüyerek seni kemirdiğini hiçbir gerçek değiştiremez. Kendinle baş başa kaldığın ve tutunmaya çalıştığın bu yerde sen dışında kimse yoktur. Anladıkl...