KORKULU KAÇIŞ

43 10 3
                                    

Artık yağmur o kadar korkutucu ve şiddetli yağıyorki ! Bardaktan boşanırcasın desem azdı.

  İlk damlalar , at arabalarının gelip giderek kağuçuk gibi kabarttığı, tozların üzerine düşerken , önce
    "POF" diye bir ses çıkartıyor, arkasından 10-15 cm. ye kadar çıkabilen uzunlu kısalı oklar biçiminde yukarıya doğru ,küçük toz kitlelerini  sıçratıyordu .

Yol boyunca baktığımda tamamen ,manzaraya bu görüntü hakimdi.Ardı ardına düşen damlalar ,ve kağuçuk gibi kabarmış tozlu yolda, düşen damlaların kendi ağırlığı kadar toz kitlesini havaya atması. Ve her damlanın düştüğü yere göre çıkan muhteşem manzara.

Bir taraftan kaçıyor,bir taraftan manzarayı keşfediyor ,diğer taraftan , kısır kalmış gök yüzünün, öfkeli bir baba gibi  haykırarak gürlemesinden çok korkuyorum.
  Tabiki bilinçsiz içgüdüsel yaptığın bu hareketlerde korku ağır basıyordu.

15-20m. Kadar koştuk ki. Önümüze çıkan , tekerlerin oyarak büyüttüğü kocaman çukura , yağmur suları çoktan dolmuştu bile.

Annem dibi görülmeyen tabanı nasıl olduğu bilinmeyen çukura hiç düşünmeden paçalarını havaya kaldırarak hızla daldı.

Ve bize dönerek :

  Şivesiyle ve büyük bir panikle

_  HADİ ! dedi.

Çabuk! çabuk olun hadi geçiverelim.

Geçiverin hadi!

Annem ve abilerim bir büyük cesaretle dibi görülmeyen 50cm. Derinlikteki çukurlara giridiler.
Ve bir hızda 4 m.kadar olan bu benim için kör kuyuya benzeyen zor sınavdan geçtiler.

Ya ben ne yapıcaktım.?

Onlar bir tarafta ben tek başıma diğer tarafta!

Onlar geçerken çıkardıkları çamur,  suda bir köçek gibi  bulanırken.
Bende geçebilmek için sürekli suya baakıp cesaret toplayıp çareler arıyordum.
 
O an .Gızemli fısıltı:
  Yok  okadarda derin değil diyordu. bazende
Sen yaparsın diyor bana cesaret veriyordu.
O kadar küçüktüm ki bu sınav bana ağır geliyor.

  Ben kendi içimde bu şavaşları verirken . Annemlerde bana haykırmaya  başlıyorlar;

Hadiii !

Çabuk .!Gel artık!

Geç  hadiiii!

Durmaaa!

Çabuk ooool!

Bense her seslenişlerinde tekrar tekrar cesaretimi toplayıp geçmek için ayağımı  kaldırdım .Ama nafile suya baktıkça çok derin geliyor, boğulacakmışım gibi gelip korkup , bir türlü geçemiyorum.
  Annem benim geçemiyeceğimi anladığında, Artık  yağmur bizi dövercesine yağmaya başlmıştı.

  Ve beni çağırmayı bırkıp ani bir çıkış yaparak çamurlu sulara bata çıka bir hızla yanıma geldi .
Çok üzülmüştüm .Çünkü ben çok cesur manevi gücü olan bir çocuktum.Bunu yapabilirdim, yapmalıydım.

  Neyseki annem gelmişti artık kahraman olamamıştım. Ne yapalım ki  kahrama olmakta hiç kolay değildi zaten.

  Annem benini  iki kollarıyla turup kaldırdı ve sağ tarafındaki kolunun altına alarak,  tekrar su dolu çukurların olduğu yöne dönüp , hızla 
Köçek gibi bulanan bulanık su dolu çukurları geçiverdi.

Ve beni kollarından bıraktığında hala keşke kendim geçebilseydim diye düşünüyordum.

Tekrar evin yolunu tuttuk önümüzde  artık o kadarda zorlu sınavlar yoktu.

Hızla eve gitmeye çalıştık , öyle olmalıydı.

Annem beni sırtına bindirdi çok yorulmuş tum , o bile bir niğmetti benim için.

Eve geldiğimizde artık içimizdeki bütün çamaşırlarımız ıslanmış, üzerlerimizden sular akacak duruma gelmiştik .

Bu zorlu kaçış bizi çok yordu.

Vede beni çok korkuttu.

O havuza dönmüş su burikintisinden geçme esnasındaki KORKU anımı unutamîyorum.

  Islak çamaşırları kurularla değiştirip biraz dinlendikten sonra küçük abim ;
Akşam CÜNEYT ARKININ FILMİ vaaar dedi ama biz okadar çok yorulmuştuk ki  yine uyuyup kalacaktık nasılsa!



Gizemli Fısıltı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin