Kime: Ateş
Merhaba Ateş Bey. Ben Nefes Haznedar. Sizinle görüşmek istiyorum. Müsait misiniz?
Hiç tereddüt etmeden 'GÖNDER' yazan yere bastım ve beklemeye başladım. Aradan 5 dakika geçer geçmez telefonumun titremesiyle hemen gelen mesaja girdim.
Kimd...
"Nefes" kulaklarımın zarını patlatacak derecede gelen bu cırtlak sesi tabii ki de tanıyordum. Benim biricik ablam. Koca bir siktir çekerek başımın altındaki yastığı aldım ve kafamın üstüne bastırıp kendimi biraz daha yatağa gömdüm. Gerçekten mükemmel bir sabah dimi ama. Ne güzel mükemmel rüyalar görüyordum ben. Okul yoktu ve ben Amsterdam'da doyasıya gezip eğleniyordum. Ah tanrım gerçekten mükemmel rüyalar görüyorum.
Kapımın sertçe açılıp kapanma sesi geldiğinde hiç istifi bozmadan uyumaya devam ettim. Ta ki biri mükemmel popomu çimdikleyene kadar. Ani gelen acıyla aniden yataktan fırladığımda bir elimle popomu ovuşturup diğer elimle de gözümü ovuşturuyordum. Ve bunu tabii ki de yapan benim biricik seks manyağı mükemmel ablamdan başkası olamazdı. Gerçekten bu kız her gün biriyle seks yapıp diğer gün nasıl bu kadar dinç olabiliyordu anlamıyorum. Ona şu an 'SENİN DERDİN NE BAYAN SÜRTÜK' diye bağırmak istiyordum ama daha kendime gelemediğim için ağzıma sıçma ihtimali de vardı ve ben bu ihtimali düşünmek dahi istemiyordum.
"Nefes hemen kalkıyorsun ve hazırlanıp okula gidiyoruz. Okul açılalı bir ay oldu ve sen hala alışamadın bu uyku düzenine" popomun acısı geçtiğinde kendimi yatağa yüz üstü atarak"asla alışamayacağım" diye bağırıp uyumama devam etmeyi düşünüyordum. Tabi ablam beni tehdit edinceye kadar. "eğer hemen o kıçını kaldırıp 20 dakika içinde aşağıda olmazsın Prada çantana veda et tatlım." diyerek odamı terk ettiğinde yatağımda tepinerek kalktım. Maalesef bu pislik benim zayıf noktamı biliyordu. AH CİDDEN.
Peki ben ne yaptım kalktım ve duşa girdim. Huhu dostum ne entrika ama.
•*•*•*
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Duştan çıktıktan sonra sokak stilime bürünmeye başladım. Kot pantolon, beyaz tişört, uzun gri ceket ve kahverengi çanta. Basit parçalarla bile mükemmeldim. Makyaj masama otuurp makyajımı yaparken hangi akla zimmet tıp seçtiğimi düşündüm. Evet doktor olmayı çok istiyordum ama zordu be. Her neyse yine efkarlandım. Tamam tamam sorun yok iyiyim. Düz siyah ayakkabılarımı da giyerek ağır adımlarla aşağı inmeye başladım. Yanımdan geçen yardımcılar bana "günaydın"derken kısa bir baş selamı vererek aşağı indim. Masadakilere kısaca "günaydın"diyerek oturdum ve kahvaltımı yapmaya başladım.
"Baba Yasmin abla nerede?" ablamın sorusuyla Yasmin'in burada olmadığını fark ettim. Üvey annemi pek takmadığım için yokluğu gözüme çarpmamıştı. Büyükannemin deyişiyle "orispi acaba hangi göt deliğinde" diye düşündüm. Ah benim bir tanecik büyükannem. Hastayım o kadına.
"Arkadaşlarıyla kahvaltıya gideceğini söyledi." babamın cevabına içimden koca bir 'hah' çekerek sessiz bir şekilde "sen şuna seks yapmaya gitti desene" dediğimde ablam masanın altından ayağıma sertçe vurmuştu. Babam duydu mu bilmiyorum ama tepki vermemişti. Üvey annemin onu aldattığını bilmesine rağmen sesini çıkarmıyordu. Neden bilmiyorum ama kadına resmen tapıyor. Tövbe tövbe. O ortalıklarda bizim paramızla sefasını çeksin sokaklarda sürtsün benim annem de. Neyse. Sabah sabah o kaltakla sinirimi bozamayacağım.
