7 / randevu

2.6K 261 227
                                    


Olayın gerçekliğini Luna akşam olup da Wook onu almaya gelene kadar fark etmemişti aslında.

Gün içinde Wook ile takılıp köşe başlarında Olivia ile oynaşan Namjoon'un bakışlarını yakalamak öyle büyük bir zevkti ki Luna tam olarak kendini neye bulaştırdığının farkına varamamıştı. Ve işin özü biraz korkmuştu çünkü Wook çenesine yumruk yemediğinde oldukça kafa dengi birisi olabiliyordu.

Bu yüzden telefonu çalmaya başladığında hasta taklidi yapsa bu gece kendini uydurduğu bu yalan dolan işlerden sıyrılabilir miydi bunu düşünüyordu.

Sonunda pes ederek telefonu açtı.

"She Hulk?"

"Deme bana şöyle bak bozuşuruz yine."

Wook hattın diğer tarafında hafifçe güldü. "Eh bir kere dayağını yedim alışıyor insan."

Luna onun kısa zaman içinde bu kadar alışmış olmasına anlam veremeyerek derince iç geçirdi. "Geldin mi ya hemen?"

"İyi de beni davet eden sendin."

"Evet."

"Beni ekeceksin."

Luna midesinin bulandığını hissediyordu. O böyle bir kız değildi ki.

"Hayır, hayır." dedi birden gerçekten kendini berbat hissederek. Birinin duyguları ile oynamak başını döndürmeye başlamıştı. "Üç dakikaya gelirim."

Gerçekten de üstüne rastgele bir tişört ile kotunu giyip telefonunu alarak evinin önüne çıkması iki dakikasını ancak almıştı fakat dışarı çıktığı anda karşısında uzun boylu çocuğu görmeyi beklemediği için planları birden suya düştü.

"Namjoon?"

"Nereye gidiyorsun?"

Luna zaten karmaşık bir durum içindeyken en başında bu işe neden bulaştığını ona hatırlatan sebeple yeniden sinirin boğazına kadar tırmandığını hissederek ellerini beline koydu. "Sana ne?"

"Gerçekten Wook ile çıkmayacaksın değil mi?" diye sordu çocuk yüzündeki o inanamaz, inanmak istemez, ifadeyle birlikte. Luna onun bu davranışlarından hoşlanmıyordu artık.

"Gerçekten soruyorum, seni neden ilgilendirsin bu?" Kollarını göğsünde bağlayarak güldü. "Ailemiz aksini sanıyor olabilir ama arkadaş bile değiliz." diye püskürdü Luna.

Namjoon bununla birlikte gülerek hafifçe geriye gitti ve sırtını kendi evinin duvarına yasladı. "Ne yapmaya çalıştığını anlamıyorum mu sanıyorsun?"

Luna ellerini sıktı.

"Ne yapıyormuşum bay çok bilmiş?"

"Son ver şuna Luna. Bugün için eğlenceliydi, tamam. Fakat bitti. Uzatma daha fazla."

"Ben gerçekten senin neden bahsettiğini hiç anlamıyorum. İzin verirsen, beni bekleyen birileri var. Zamanımı çalıyorsun."

Çocuğu umursamadan bahçenin çıkışına doğru ilerlerken Namjoon arkasından bağırdı. "Sen böyle biri değilsin."

"Ama sen tam olarak böyle birisin değil mi?" diye patladı Luna birden ona dönerek. "Bir gece beni öpüp hislerini açıkladıktan sonra yarın başka bir kızla gününü gün edersin değil mi?"

Yıllardır içinde biriken zehri artık daha fazla tutamıyordu. Her saniye, her çocukluk dostunun yüzüne baktığında, her gece kafasını yastığa bıraktığında onu bulan o geceye dair anılar içini kemiriyordu. Öğrenmek istediği tek şey neden sorusuna bir yanıttı. Sadece neden diye sormak istese bile incinmiş gururu onu her defasında geri çekiyordu.

𝘮𝘪𝘹𝘵𝘢𝘱𝘦 ── KIM namjoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin