"Hey, ne oluyor burada?" Bu ses ile beraber üçü de tekmelemeyi kesmişti, sesin sahibine döndüklerinde üçü birden küçük dillerini yutmuşlardı.
"Yoongi, sen... Ne zaman döndün?" Momo şaşkınlığını gizlemeye gerek duymadan Yoongi'ye bakıyordu.
"Seni ilgilendirmiyor. Size ne yaptığınızı sordum?" Jihyo sert bir şekilde nefesini verdi. Sinirlenmişti.
"Sana ne? Ne yaptığımız belli olmuyor mu? Şimdi gidersen işimize devam edeceğiz." Jihyo'nun bu lafına Yoongi alayla kaşlarını kaldırdı. Yavaş adımlarla onlara yaklaştı.
"Bu cesaretini neye borçluyuz, Jisoo?" Yoongi ona gerçek adıyla seslendiğinde irkildi, bunu kimseye söylememişti. Jennie'nin yanından uzaklaştı ve kenara geçti.
Yoongi bakışlarını Tzuyu ve Momo'ya çıkardığında da ikisinin gözlerinden bir panik dalgası geçti. Üçü de hızla çantalarını attıkları yerden aldılar çıkışa doğru koştular.
Jennie burnu kanamaya başladığı için kafasını yukarı kaldırmaya çalıştı ancak o kadar güçsüzdü ki bunu bile başaramadı. Yoongi yanına eğildi ve elini boynuna koydu. "Who are you?" Jennie zorla konuştuğunda Yoongi cevap vermedi ve onun başını kaldırdı.
"Are you British?"
"No, i'm Korean."
"Korece biliyor musun?"
"I don't understand." Jennie utana sıkıla konuştuğunda Yoongi kafasını salladı. Onun durumunu anlamıştı.
"Oh, so now?" Jennie o durumda olmasına rağmen gülümsedi. "Yes, thank you."
〰️〰️〰️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
translator • yoongi.jennie
FanfictionKim Jennie × Min Yoongi • • • "Seni anlamıyorum." "Oh, peki şimdi?" "Evet. Teşekkür ederim." "Senin çevirmenin olacağım, Jennie." ××× -Bu kitap kapağı flowerfunctionx'den alınmıştır-