İnternet Fıkhı 2

265 29 6
                                    

Çağ  hangi  cihazı,  anlayışı,  yaşam  tarzını  getirirse  getirsin;  hayata  mümin  olarak  baktığımız  için önümüze  gelen  nimetleri  de  mümince  kullanır,  Rabbimizin  rızasının  dışına  kaydırmayız. 

Çağa  ayak  uydurmak,  anlayışlara  teslim  olmak  ama  bunlarla  birlikte  Müslüman olduğunu  da  söylemek  münafıklıktır.  Bunu  asla  kabul  edemeyiz  ve  böyle  bir  çürümüşlüğü benimseyemeyiz. 

Mümin,  sözleriyle  eylemleri  arasında  fark  bulunmayan  biri  olmalıdır.  Bunun  aksini  münafıklık  olarak tanıtan  bir  Peygamber’imiz  vardır.  Bunun  aksi  olabiliyorsa  Müslümanlığında  çelişki  taşıyan  biri  olmak söz  konusudur.  Bu,  Resûlullah  aleyhisselamın  ‘benim  ümmetimin  insanı’  olarak  gösterdiği  karakterin dışında  durmaktır. 

Bir  çocuğun  ana‐baba  eğitimi görüp  görmediğini,  anasının  ne  kadar  şeriat  bilip  erozyona  ne  derece  uğramamış  bir  aileden  geldiğini Allah’ın  izniyle  cep  telefonundan  anlamak  mümkündür. 

Bir  Müslüman’ın  üç‐dört  cüz  Kur’an okuyacağı  kadar,  bir  saate  yakın  zamanı  telefon  konuşmasıyla  harcaması…  eyvah!  Dakikalardan  küçük bir  limitle  ölçülen  hayatı  saatlerle  harcamaktır  bu.

Allah  Teâlâ’nın  nimetlerini  şerre  kullanan  bir  nesil  olmamak  için  kurallarımız  bulunması  lazımdır. 

1. Bir  numaralı  kanunumuz,  Allah’ın  defterlerine  her  amelin  niyete  göre  yazıldığıdır.  İnterneti  mubah  bir cihaz  olarak  kullanırız, Müminlerin  arasında  bir  barış  sağlamak  için  kullandığımızda  mubah,  cihat  sevabına  dönüşür.  Emr‐i bi’l‐maruf  ve  nehy‐i  ani’l‐münker  (iyiliği  yaymak  ve  kötülükten  sakındırmak)  için  kullandığımızda sahabe‐i  kiramın  yaptığı  türden  bir  iş  yapmış  oluruz.  Ama  Twitter’ın  bir  köşesinde  iyiliği  yayma,  diğer köşesinde  son  model  rezalet  yürütülürse  bu  münafıkça  bir  amel  olur.

2‐  Niyetlerin  temiz  olması,  iyi  niyet  sahibi  olmak  kötülüğü  aklamaz.  Şarabı  zemzem  diye  içmekle o  zemzem olmaz.  Bunun  sonucu,  temiz  niyete  uygun  temiz  malzeme  kullanımıdır. 

Uç  bir  örnek:  İnternette  ‘arkadaşlık’  denen  bir  şey  var.  Erkek  bir  mümin,  kadın  bir  müminle  internet üzerinden  arkadaş  oluyorlar  ama  hiç  ‘kötü  niyet’leri  yok;  Allah  rızası,  İslam  davası,  Filistin  meselesine destek  için  yazışıp  konuşuyorlar. Erkekle  kadının  görüntüsünün  bir  arada  olması,  niyetlerin  iyi  olmasıyla  paklanamaz.  İnternetin  ana bataklıklarından  biri  budur.

Müslüman,  Peygamber’inin  söylemediğini,  o  söylemiş  gibi  yayamaz. “Peygamber’imiz  demiş  ki”  diye  gelen  bir  sözü  öyle  bir  söz  olmadığı  hâlde  aktarmak,  yalana hizmettir.  “Google’da  var”  şeklinde  bir  mazeret  elbette  ileri  sürülemez  zira  Google  dünyanın  en büyük  mezbelesidir.  Dinimize  hizmet  etmek  için  Peygamber’imize  yalan  söylettiremeyiz.  İyi  niyet, yalanı  mubahlaştırmaz. 

Bir  Müslüman  olarak  kullandığımız  internetimizde  gıybet,  yalan,  iftira,  mümin  bir  insanın  onurunu rencide  edecek  bir  şey  olup  olmadığından  sorumluyuz. 

Bir  mümin,  üstelik  de  gencecik  hanımıyla  birlikte  çektiği  fotoğrafını  internete  koyar  mı?  Biz  ne  hâle geldik  yahu!  Mümin  bir  insan,  hanımıyla  pikniğe  gider  de  orada  çekildiği  fotoğrafını  Facebook sayfasına  koyar,  üstelik  onu  profil  fotoğrafı  olarak  ayarlar  mı?  Bu  ümmet,  böyle  bir  ümmet  olur  da Allah  o  ümmete  rahmetiyle  muamele  eder  mi  dünyada?  Bu  rahmetin  gelme  engeli  olarak  sadece İsrail’i  görmeye  devam  mı  edeceğiz?  Bütün  kabahatler  Siyonizm’in  mi  yoksa  Siyonizm  ahlakından üzerimize  bulaşan  görüntülerin  hiç  mi  suçu  yok? 

Müslüman  insan,  internetteki  yüzde  yüz  yalan‐dedikodu  olan  bir  konuyu,  ona  cevap  vermek  için  dahi tekrarlamaz.

İnternet Fıkhı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin