Pamila'daki Şaddadi Kampı...
Harut'un alnından öpen Behram, kadının önünde durduğunda, sadece omzundan tutup salladı ve Peçeli, iri gözlerle ona bakıp sesini etmedi. Behram, elinde tuttuğu dosyayla kendi masasına doğru yürüyerek:
"Aferin çocuklar, çok büyük bir iş çıkardınız!" dedi. Harut, bir sıkıntısı varmış gibi sıkılgan bir tavırla:
"Efendim! Sizden icazet istiyorum!" deyince Behram, kendi koltuğuna kurulup:
"Nedir derdin?" diye sordu.
"Kardeşimin yanına gitmek istiyorum!"
Sırtını koltuğa yaslayan Behram, kadının bakışları arasında:
"Türkiye'ye mi gitmek istiyorsun?" diye sordu.
"Evet efendim!"
Derin bir nefes aldı Behram, adamının isteğine bir cevap sunmalıydı ama aklına bir şey gelmiyordu. 'Gitme' diyemezdi; bu yüzden yerinde doğrulmak ve masadaki dosyaya gözlerini dikerek bir şeyler düşünmek zorunda kaldı. Harut, Behram'ın neden bu kadar düşündüğüne bir anlam veremedi ve:
"Bir sorun mu var efendim?" diye sorarak ortamdaki havayı, daha da gergin bir hale getirdi. Behram, gözleri kadına çevrildi ve tekrar Harut'a bakarak:
"Hayır, yok! Ama ben, senin oraya gitmeni istemiyorum!" deyince Harut, gözlerini kısarak:
"Neden?" diye sordu.
"Çünkü Marut, gizli bir plan için Türkiye'de! Ne onu ne de seni riske atmak istiyorum! Sen burada bana lazımsın!"
"Ama efendim! Kardeşimin yanında olmazsam, aklım hep onda kalır ve bu şekilde işinize de yarayamam!"
"Bak Harut! Yüce Esed, içine Türkiye'yi de kapsayan uzun vadeli bir eylem planı hazırladı! Bu plan doğrultusunda Marut, Türkiye'ye yollandı! Seni de yollarsam, bu planı alt üst etmiş olurum! Bu riski göze alamam!"
"Peki, kardeşimle irtibat kurabilir miyim?"
"Güvenliği açısından, bunu da kabul edemem! Eğer kardeşini düşünüyor ve önemsiyorsan, bu isteklerinden feragat etmen gerek! Sen burada bana lazımsın! Şimdi beni iyi dinle! Bu dosyayı al ve derhal yola çık! Münbiç'e gideceksin! Maher, dosyayı senden alacak!"
Harut, uzatılan dosyayı aldı; üstündeki yorgunluğu, verilen vazifeyle kayboldu birden, bir rahatlık baş gösterdi ve bir şevk belirdi vücudunda. Başını hızla sallayarak:
"Derhal efendim!" deyince Behram, sırtını koltuğa yaslayıp:
"Dikkatli ol Harut! Kellen bile bu dosyanın yanında değersizdir! Kelleni versen bile, dosyayı kimseye verme!" dedi. Harut, verilen talimatı göğüsledi. Kadının gizli bakışları arasında kapıya yöneldi ve Behram, tekrar yerinde doğrulup kadının bakışlarını kendine çevirtecek seslenmeyi yaptı.
"Sen de..."
Kadın, gözlerini Behram'a dikti.
"Esir kadınlara yardımcı ol ve onları, gelecek olan misafirlerimize hazırla!"
Peçeli, yavaşça başını sallayarak kapıya doğru yürüdü. Behram, keyifli gözlerle kadının arkasından baktı.
***
Rojava'da kin, öfke tohumlarıyla bezenmiş ve şiddet desenleriyle süslenmiş bir şekilde birikmişti ve bu birikme, Zordest'in suratına okkalı tokatlar eşliğinde kendisini belli ediyordu. Zordest, Merdan'dan gelen ikinci tokatla yalpaladı ve ağzındaki kanlı tükürüğü, susamış toprakların suratına boca etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KONSEY √ ~TİM Suriye'de~ (TEK BÖLÜM - TAMAMLANDI)
AdventureEl-Azez'deki TİM karargâhına yapılan baskın, çok zayiatla sonuçlanır. Bunlardan biri de Serdar Sarıyer'dir. Sadid ve Şaddadiler birleşmiş ve baskın yapmışlardır. Dersim ve Merdan'ın ağır yaralı bir şekilde bulunmaları, intikam için bulunmaz bir nime...