OMG'1

66 10 2
                                    


Öncelikle herkese merhaba!

Yeni bir hikayeyle karşınızdayım. Bu hikayeme 'Cevapsız Çağrı' dan daha fazla emek vereceğim ve daha fazla düşünerek  yazacağım. 

Buraya başladığınız tarihi  yazabilirsiniz..

İyi okumalar  ^^


''Hangi evveliyatını siktiğimin götveren maymununun soyundan gelen şerefsizlikte çağ açmış geri kapatmamışın çocuğu telefonumu aldı.'' diye bağırırken bir yandan da gözleriyle çocukları tarıyordu Ilgaz. 

Iphone X'i olduğu için arkadaşın , arada çocuklardan biri alıp işini görüp geri veriyordu. Tabi Ilgaz bu durumdan hiç hoşnut değildi. Ama bu sefer daha fazla sinirli görünüyordu açıkçası ben bile korkmuştum. Solumda oturan Erkan'a baktım. Çatalındaki iskenderi ağzına götürmek için kaldırmış , Ilgaz'ın bağırışıyla ağzına alamamıştı.Kafadan direk eledim onu. Şuan oturduğumuz Cafe'ye onun zoruyla gelmiştik acıktığı için ve geldiğimizden beri bizimle değil yemeklerle ilgileniyordu.

Onun yanında oturan Serkan'a baktığımda telefonuyla biriyle mesajlaşıyordu. Ilgaz'ın bağırdığını bile duymamıştı.Serkan'da almış olamazdı çünkü eğer o almış olsaydı suçu çoktan ikizine atmış olurdu.

Bu seferde sağımda oturan Yankı'ya baktığım anda onun almış olduğunu anlamıştım. Gülüşümü gizlemek için kafamı eğdim. Nerden anladığıma gelecek olursak. Bizimle ilgilenmiyormuş gibi yapmak için kafasını Cafe'nin içinde gezdiriyor ve göz ucuyla Ilgaz'a bakıyordu. Heyecandan 9.7'lik depremden daha çok salladığı bacağının masaya çarptığından habersiz , botunun içine koyduğu telefonun ucunun göründüğünden daha çok habersiz olduğundan adımın Ecrin olduğu kadar emindim.

Ilgaz'da bakışlarını Yankı'ya çevirdiğinde onun almış olduğunu çatık olan kaşlarının daha çok çatıldığında anladım.

''Lan pezevenk ver şu telefonu.'' derken ensesine vurdu. ''Hemen de anla amına koyim.'' dedi Yankı ve botunun içinden telefonu çıkarıp Ilgaz'a uzattı. Telefondan gelen kokuyla yüzümü buruşturdum. Diğerleri de kokuyu almış sandalyelerini geri çekmişlerdi. 

''Bu nasıl kokudur Allahım.'' Eliyle burnunu kapattığı için sesi bir garip çıkmıştı Serkan'ın. ''Allah cezanı vermesin midem bulandı. Yemiyorum işte bir şey.'' dedi Erkan ve çatalını masaya bıraktı. Serkan kafasına vurdu.  ''Bitirmişsin lan zaten yemeğini daha ne yicen.''

Ilgaz Yankı'nın elinden telefonunu alıp havada salladı. Galiba kokunun gitmesi için yapıyordu ama işe yaradığını söyleyemezdim.

''Gardaşım parfüme ihtiyacın var mı gardaşım?'' derken bir yandan da sandalyeye astığı çantasından parfüm çıkardı Yankı. Sanırım Ilgaz'ın yurda gidince atacağı dayağı azaltmaya çalışıyordu. ''Bunu sosyete pazarından almıştım allahtan yoksa biliyorsunuz ki hayatta parfümümüm bir fısını bile sizinle paylaşmam.'' Telefona uzaktan bir kere sıktıktan sonra tekrar çantasına koydu. ''Pazardan almış olsam da yeterli bu kadar.'' 

Oluşan sessizliği fırsat bilerek kollarımı masada birleştirdim. ''Hamle sırası bize geçti aklında bir fikir olan var mı?'' dedim. 

''Benim aklımda var bir şeyler ama biraz bekleyelim daha yeni yaptılar hamlelerini.''diyip kahvesinden içti Ilgaz. 

Kısaca özetlemek gerekirse okulumuzun en iyi ikinci dans grubuyla sürekli çatışma halindeyiz. Sırayla hamleler yaparız birbirimizi gıcık etmek için. Bu arada ikinci dedim çünkü birinci biziz. En azından bir daha ki festivale kadar. Şöyle ki her dönem okulumuzda festival olur ve kazanan grup diğer festivale kadar okulun en iyi dans grubu olur. Son festivali biz kazandığımız için..

OTURMAYA MI GELDİK?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin