OMG'3

20 8 1
                                    

Keyifli okumalar :D


Sonra ki okul gününün 2.teneffüsünde sınıfa üstü başı toz içinde , ağzı yüzü dağılmış bir şekilde giren Serkan'ı gördüm. Çığlığımla bir kaç kız sıçramış ve çoğu kişi bana dönmüştü ama onları takmayıp Serkan'a koştum.

Yanına yaklaşınca daha da belirgin olan yaralarını görünce dehşete düşmüş bir sesle bağırdım.

''Noldu sana böyle?!''

Yüzünü ellerimin arasına alıp uzun boyunun yanında oldukça kısa kalan boyumu eşitlemek adına parmak ucumda yükseldim. Bu sırada Selin omzuma çarpıp sınıftan çıkmıştı ama şuan o sürtük umrum dışıydı.

''Yok bir şey Ecrin.''

Yanımıza gelen çocuklara omzumun üzerinden baktım. Ellerimi yüzünden çektim. Yankı , Serkan'ın yüzüne bakarken donakalmıştı. Küçüklükte yaşadığı bir olaydan sonra böyle şeylerden çok etkileniyordu. Ilgaz'a kaş göz yaptım.Ne demek istediğimi anlamış olacak ki Yankı'yı omzundan tutup kafasını çevirmesini sağladı. 

''Kimle?'' diye sordu Erkan.

''Oğuz.''

Erkan kapıya yönelince Serkan onu durdurdu. ''Saçmalama oğlum. Ben gerekeni yaptım. Dur durduğun yerde.''

 Kolunu sertçe kendine çekti. ''Lan malak sen şu yüzünün halini görmüyor musun? Hala dur diyor ya. Bak ,  ya vazgeç ya da git konuş artık bu böyle olmaz. Eğer sen konuşmayacaksan söyle ben alır karşıma konuşurum.''

Anlamayan gözlerim ikisinin arasında gidip geliyordu. Erkan neyden bahsediyordu?

''Ben halledicem yakında sen karışma.'' diyip sıramıza gidip oturdu.

Hala kafası Ilgaz'ın göğsünde olan Yankı'nın omzuna dokundum. ''Gel bir elini yüzünü yıkayalım.'' dedim ve sıraya oturmuş asabi gözlerle , sıkmış yumruğunu izleyen Serkan'ı işaret ettim. ''Sonra bu koca bebeğin yaralarına bakmamız gerekecek.''

Ilgaz , Yankı'nın kolunu tuttu. ''Sen şu malla ilgilen bu bende.'' Onlar tuvalete giderken bende koşarak okulun revirine gerekli olan malzemeleri almaya gittim. Kapıyı tıklayıp cevap beklemeden açtığım kapıdan girdim.

''Selam Ömer. Sen hiç rahatsız olma ben bir iki bir şey alıp gideceğim.''

Dolaptan içime yarayacak şeyleri alırken Ömer yanıma gelmişti. Ellerini , cebine koyduğu beyaz önlüğünden çıkardı. ''Noldu? Kim için bunlar?''

''Bizim Serkan yine Oğuz'la kavga etmiş ama bu sefer baya ciddi gibi. Normalde bilirsin onunla kavga ettikten sonra keyfi yerine gelirdi. Şimdi yanına yaklaşılmıyor.''

''Anladım.'' 

Kapıdan çıkmak üzereydim ki Ömer kolumu tuttu. ''Eğer yapamazsan al onu buraya gel.''

Gözlerimi devirdim. ''İlk defa mı pansuman yapacağım Allah aşkına. 2 hafta da bir dönüşümlü olarak birine pansuman yapmak zorunda kalıyorum zaten. Hatta kendimi baya bir geliştirdim. Buraya sana yardımcı olacak birini arıyorsan falan aradığın kişi hemen karşında olabilir.'' Güldü.

Onun konuşmasına fırsat vermedim. ''Hadi ben kaçtım.''

Sınıfa geldiğimde Yankı başını , sıraya koyduğu kollarına yaslamış kafası diğer tarafa dönük bir şekilde yatmıştı. Onunla konuşmaya çalışan Erkan'ı takmıyordu anlaşılan. Ilgaz'da Serkan'la konuşmaya çalışıyordu ama Serkan düşünceli gözlerle Yankı'nın sırtını izliyordu.

Ben yanlarına gidince Ilgaz çekilerek bana yer verdi. Malzemeleri sıranın üzerine koydum. Serkan'nın çenesini tutup kendime çevirdim ama gözlerine bakmıyordum. Pamuğun üzerine  tentürdiyot döktüm. Patlamış dudağındaki kanı temizlemek için tekrar çenesini tuttum ve pamuğu bastıracağım sırada ellimi tuttup beni durdurdu.

''Sende kızgınsın bana , değil mi?''

''Kızgınım hemde çok.''

''Özür dilerim sakin olmaya çalıştım ama beni kışkırttı. Her zaman ki gibi. Sizi endişelendirmekten nefret etmeme rağmen kendime mukayet olamıyorum.'' Sona doğru sesi kısılmıştı ve bakışları Yankı'ya dönmüştü.

''Biliyorum Serkan. O çocukla derdin ne bilmiyorum ama bu böyle devam etmez.''

''Öyle özel bir derdim yok onunla. Genel. Gıcık oluyorum. Ama var ya nasıl sıçtım ağzına. Burnunu tutarak bir koşuşu vardı pezevengin, görmen la- Ahh!!''

Pamuğu dudağını bastırdığım için cümlesi yarım kalmıştı. ''Sus bakıyım. Yüzünü bu hale çevirirken elin armut topluyordu heralde. Şuna bak. Türkiye haritasına dönmüş yüzün.''

Sırıttı. ''Sen birde onu gö- Ahh!! Kızım bari haber ver ya.'' Yüzünü buruşturdu. Onun inlemeyle karışık bağırışıyla Yankı kafasını kaldırıp bakmıştı. Gözleri, gözleri gerçekten çok soğuk aynı zamanda bıkkın bakıyordu. Bir kaç saniye bakıp tekrar kafasını koydu sıraya.

Serkan'da farketmişti. Elini elimin üzerine koyarak dudağına sertçe bastırdı. Gözü Yankı'daydı.

''Ahh!!'' 

Ne yapmaya çalıştığını anlayıp ona yardımcı olmak adına sesimi yükselterek konuştum. ''Canın çok mu yanıyor?''

''HI-HI.'' Kanlı dudağını büzüp , ''Kafamı kaldırıma da vurdum. Beyin kanaması geçirmem , değil mi?'' Kafasını sıradan kalkdırmadan bizim tarafa çevirdi Yankı. Serkan'da göz ucuyla görmüştü.

''Aaa!! Ne diyorsun sen? Okuldan sonra hastaneye gidelim. Miden falan bulanıyor mu?'' dedim.

''Ya sanki bulanıyorumsu gibi.'' Çaktırmadan Yankı'ya baktım. Sıradan kalkıp yanımıza gelip Serkan'a üstten ama soğuk ve kırgın bir şekilde baktı.

''Kalk.'' Sakin bir sesle söylemesine rağmen üşüdüğümü hissettim. Sesi buz gibiydi. 

 Biz onun yumuşamasını beklemiştik ama...

''Kalk dedim.'' Düz bir bakışma.

''KALKSANA LAN.!!''

Serkan ayağa kalkıp sıradan çıktı ve karşına dikildi. Bende kenara çekildim ama her ihtimale karşı çok uzaklaşmadım. Ilgaz ve Erkan'da gelmişti. 

Yankı'nın elleri iki yanında yumruk olmuştu. 

''Yankı..'' Serkan'ın mırıldanmasını kesti. ''Kaç kere daha?'' Elini itmek için kaldırmıştı ama itmedi. Ona daha fazla zarar vermek istemediğini anlamıştım. Ellerini havada yumruk yapıp indirdi. ''Kaç kere daha yanımıza böyle geleceksin?''

''Bak ben-'' 

''KES SESİNİ!!'' Öyle bir bağırmıştı ki ben olduğum yerden 2 metre havaya uçmuştum. Tam o sıra karşıda her an buraya gelecekmiş gibi duran Uğur'la göz göze geldim. Ciddi bakıyordu. Sanki benden bir işaret bekliyormuş gibi. Anlamlandıramamıştım.

''Sondu...Yemin ederim bir kez daha seni böyle ağzı yüzü sikilmiş halde görürsem..Bir daha olursa..Ben..Ben gruptan çıkarım.'' 

Anında bütün bakışlar Yankı'ya dönmüştü. O an kalbimin kırıldığını hissettim. Bizi bırakmakla tehtid etmişti Serkan'ı. Bu kadar kolay mıydı? 3 yıldan fazla olan dostluğu bir anda silebilir miydi? Dolmuş gözlerle Yankı'ya bakarken o da bir an gözlerini bana çevirmişti. Bir şey söylemek ister gibi ağzını açtı ama küfür savurarak hızlı adımlarla sınıftan çıktı.

BÖLÜM SONU



OTURMAYA MI GELDİK?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin