Büyücünün Laneti ♤taejin

↑4↓

"Ne yaptım ben?!"

Kafeden çıktığı gibi saçlarını yolmaya  başlamıştı Jin. Gerçekten de aptalın tekiydi! Nasıl olurda çok normalmiş gibi ondan hoşlandığı ile ilgili bir yalan söylemişti? Zaten zorda kalan Taehyung'u daha da zora sokmuştu. Bir şekilde yırtmıştı o an ama bundan sonrasında onun yüzüne bakabileceğinden bile emin değildi.

Ellerini birbirine kenetledi ve hafif havaya kaldırarak gözlerini kapadı. Sonrasında ise Tanrı'ya dua etti. Umardı ki sevdiği kız artık onu farketsin..

*

Akşam olmasıyla beraber kendini yatağa atan Jin gözlerini kapadı. Büyücüyü göreceğinden ve büyücününde ona mutlu haberler vereceğinden adı gibi emindi. Heyecandan uykuya dalamamıştı bile. Bir o yana, bir bu yana döneyim derken yataktan düşen Jin, düştüğü gibi kendini o beyaz odada bulmuştu. Ağzı kulaklarına varıyorken birdenbire beliren büyücüyle beraber heyecandan kekelemeye başlamıştı.

"B-Başardım ö-öyle değil mi?"

Umut dolu bekleyişleri sadece bir hayaldi. Büyücü kafasını sağa ve sola sallarken hiç çekinmedi.

"Sadece onları ayırmamı söylemiştin ama!"

Ağlayacak kıvama gelen Jin'e karşı kahkaha attı büyücü. Kahkahası da görüntüsü kadar korkunç ve gizemliydi.

"Taehyung inatçı bir tiptir. Sevgilisini çok seviyordu ve sen ne dersen de inanamadı. Şuanda sevgilisinin gittiği bir bara doğru gidiyor. Büyük ihtimalle kızın yanındaki erkek Taehyung'u bıçaklayacak."

Her zaman olabilecek bir şeymiş gibi sakin sakin Taehyung'un öleceğini söyleyen büyücüyle şaşıp kalmıştı Jin. Büyücüye gerçektende inanıyordu ve nedensizce Taehyung'un ölecek olması bedeninin titremesine neden oluyordu.

Baştan aşağı Jin'i süzen büyücü bir kaç adım yaklaştı ve Jin'den daha uzun olan boyunu adeta gözler önüne sererek,Jin'in başını kaldırmasına sebep oldu.

"Ne yapacaksın?"

Jin, yumruklarını sıktı ve kararlı bir duruş sergileyerek kaşlarını çattı.

"O aptalı kurtaracağım!"

*

Gözlerini açtığında büyücünün beynine kazıdığı barın rotasını takip ederek evden çıktı Jin. Eğer Taehyung giderse yaptığı her şeyde boşa gidecekti. Bu ödlek haliyle asla sevdiği kıza açılamayacaktı.

Bara yaklaşan Jin, kapıdan girmekte olan Taehyung'u görmesiyle seri adımlar attı ve tam bara girecekken korumalar tarafından yakalandı.

"H-hey ne yapıyorsunuz?!"

"Yanınızda bir kız olmadan giremezsiniz."

Açıklamayla birlikte geri çekilen Jin derin derin düşündü. Taehyung birde çakma sevgili mi bulmuştu? Bu çocuk!!

Barın girişinin sağ tarafına doğru ilerleyince gördüğü bir çöp kutusu aklına bir fikir getirdi Jin'in. Çöp kutusuna girecek ve bara öyle girişini sağlayacaktı. Hadi ama, kim bir çöp kutusundan şüphelenebilirdi ki?

*

Jin içeriye girmişti girmesine ama korumalar tarafındanda farkedilmişti. Peşinde kendisini yakalamak uğruna koşan iki adamdan daha hızlı bir şekilde bir kızın ve adamın yanına ilerleyen Taehyung'u bulmuş ve yanına koşmuştu.

Taehyung'u kolundan tuttuğu gibi kendine doğru çektiğinde; Taehyung ağzını şaşkınlıkla aralamıştı.

"S-sen.."

"Konuşmaya vakit yok! Gel benimle."

Jin, Taehyung'u tuttuğu gibi bardan çıkmışlardı. Korumalarda zaten onlar kendi kendilerine bardan ayrıldıkları için peşlerinden gitmeyi bırakmışlardı.

"Nasıl buldun beni?!"

Sokağın ortasında artık Jin'in elinden kurtulan Taehyung sinirle sormuştu. Jin ise ne diyeceğini bilemeyerek gözlerini kaçırmıştı.

"Neden bana musallat oldun ki sen? Hayat benim hayatım, niye bana karışıyorsun?"

"Seni sevdiğimi söyledim--"

"O konu da yalan söylediğini biliyorum."

Taehyung'un cümlesi üzerine susmuştu Jin.

"Yalan söyleyen bir insanı hemen farkedebilirim."

"O zaman kız arkadaşını nasıl farkedemedin?"

Jin'in sorusu üzerine başını eğmişti Taehyung. O da her zaman soruyordu zaten kendine 'neden?' diye..

"Biliyordum ama..onu..çok seviyordum. Bu yüzden..yapamadım."

Gözleri dolan Taehyung başını başka yöne çevirdi. Jin ise susmakla yetindi.

"Peki.. neden beni buraya getirdin?"

"Ö-ölecektin."

Jin'in açıklaması üzerine gözlerini açabildiği kadar açtı Taehyung. Jin ise burukça gülümsedi.

"Eğer seni ölümle yüz yüze bıraksaydım.. Arkandan ağlayan sevgilin değil de ben olacaktım Taehyung."