"Seungri?" Jiyong kaşlarını çatıp gözlerini açtığında alnındaki soğuk metalin ne olduğunu çok iyi biliyordu.Aslında bunun olmasını bekliyordu, zaman geçtikçe Seungri'nin göründüğünden çok daha zeki olduğunu anlamıştı.Çocuğun onun ne sakladığını bilmemesinin tek nedeni bunu bilmek istememesiydi.
"Garip olan ne biliyor musun--" Seungri sakin bir tonda konuşmaya başladığında Jiyong hareket etmedi, silahın namlusu hala alnına dayalıydı. "--evli olman daha mı kötü olurdu karar veremiyorum."
Jiyong derin bir iç çekip yavaşça doğruldu.
"Hiç birini öldürdün mü?" Çocuk yüzündeki ne olduğu anlaşılmayan ifadeyle sorduğunda Jiyong biraz duraksadı.
"Birden çok kişiyi öldürdüm." Dürüstçe cevapladığında bundan sonra yalan söylemenin bir anlamı olmayacağını biliyordu.Ama Seungri'nin yüzündeki ifadeyi bir türlü anlayamıyordu, çocuk kızgın mıydı yoksa hayal kırıklığına uğramış mı, oldukça düz görünen ifadesinden bunu ayırt edemiyordu.
"Sence ben birini öldürebilir miyim?" Seungri silah hala adamın alnına dayalıyken sorduğunda Jiyong ona doğru eğildi.
"Evet." Silahı ondan kolaylıkla alabilecek olmasına rağmen bunu yapmadı, silahtan çok Seungri'yle ilgileniyordu.
"Seni öldüremeyeceğimi mi düşünüyorsun?" Seungri silahla kendini işaret ederek söyleyince Jiyong hızla çocuğun elini yakaladı.
"Kendine doğrultma! Nasıl kullanıldığını bile bilmiyorsun!"
"Elinde silah olanın sözünün geçtiğini sanıyordum." Seungri namluyu tekrar adamın alnına dayayarak söylediğinde Jiyong iç çekti.
"Benimle tanışman bir rastlantı mıydı?"
"Ne?"
"Soruma cevap ver, Jiyong." Seungri adamın alnındaki silahı salladı.
"Bak, ne yapmaya çalıştığın----kahretsin tamam---" Çocuk silahı tekrar kendine doğru çevirince Jiyong hızla namluyu alnına doğrultmasını sağladı. "Tamamen rastlantıydı." Sakin kalmaya çalışırken cevapladı.Silahı ondan rahatça alırdı ama bunu yaptıktan sonra Seungri'nin ne yapacağını kestiremediğinden oyunu çocuğun kurallarına göre oynamaya karar vermişti.
"Dükkana gelmen de mi rastlantıydı?"
Jiyong derin bir nefes verdi.
"Değildi." Alçak bir tonda söyledi. "Civardaki dükkanlardan ödeme alırız ve ben de--"
"Haraç mı topluyorsunuz?"
"Seungri!----Bunun dolu bir silah olduğunu biliyorsun değil mi?" Seungri silahı etrafta sallamaya devam ettiğinde Jiyong endişelenmeye başlamıştı.
"Seni vursam hiçbir şey olmayacağını biliyorsun değil mi? Komşular bizi kavga ederken gördü ve herkesin benim senaryoma inanacağını eminim."
"Beni vurmazsın."
Çocuk saniyeler içinde tetiği çektiğinde Jiyong ağzı açık bir şekilde ona bakıyordu.
"Kahretsin, Seungri." Gözlerini kapatıp derin bir nefes verdi.
"Bunu haketmiştin." Çocuk silahı adamın kucağına attığında Jiyong gerginlikle önüne düşen saçlarını geriye attı.
"Ciddi misin?"
"Emin olmak için önce pencereye doğru ateş bile ettim, büyütmeyi kes Jiyong.Neler oluyor böyle? O borç meselesi de bir yalandı değil mi?"
Jiyong sessiz kalmayı seçince Seungri tekrar silahı almaya çalıştı.
"---Yalandı!---Lanet olsun--silahtan uzak dur tamam mı?" Jiyong silahı yastığının altına sokarken söyledi. "Bunu neden yaptın ki?"
