En son ne zaman kokain kullandın?

590 54 54
                                    

"Bu konuda anlaştığımızı sanıyordum, Seungri!" Hana eve çığlık atarak daldığında Jiyong yüzünü ekşitti.

"Tüm işleri ben hallediyorum çünkü senin dinlenmen gerekiyor!----Hoşlanmadığım adamlarla yatman değil!"

"Sakin ol, Teresa." Jiyong gözlerini devirip uyuyakaldığı koltuktan kalktı. "Sadece film izledik."

Kız elindeki poşetleri koltuğa bıraktıktan sonra gülmeye başladı.

"Bu komikti."

Jiyong kıza bakmaya devam edince Hana gülmeyi kesip kaşlarını çattı.

"Sen ciddisin."

"Hanaaaaaa~" Diğer odadan yaklaşan bir sızlanma sesi gelince Jiyong iç çekti.

"Duygu sömürüsü yapmayı deneme bile, Seungri."

"Hanaaaaaa~" Çocuk kızı duymuyormuş gibi ona doğru ilerleyip her defasında yaptığı gibi ona arkasından sarıldı. "Sanırım iyileşemiyorum, Hanaaaa~"

"Ahh..Tanrım.." Kız söylenirken mutfağa yöneldiğinde Seungri hala kollarını ondan çekmemiş bir şeyler anlatıyordu.

Jiyong telefonuna uzanıp saatin kaç olduğuna bakmak istedi ama dün gece farketmediği bir gelen mesajı gördüğünde yutkundu.



Kimden: Annem.

Teşekkür ederim, Jiyong.

Umarım senin için de çok güzel bir yıl olur.Seni seviyorum.



"Jiyong? Kahvaltı etmek ister misin?" Seungri aniden sorunca adam hala mesaja baktığını farketti ve hızla telefonun ekranını kapattı.

"Gitmem gerekiyor." Ayağa kalkıp ceketini nereye bıraktığını aramaya başladı.

"Tamam..---geldiğin için teşekkürler ve---bilirsin---sevişmek dışında bir şeyler yapmak istediğinde de gelebilirsin." Çocuk gergin bir şekilde gülerek söylediğinde dış kapıyı açan Jiyong'un peşinden ilerliyordu. "Fazla şey yapamam ama---konuşmak falan istersen---o gibi şeyler işte."

Jiyong gülmeye başlayıp başıyla onayladığında Seungri iç çekti.

"Yine kafanı sallıyorsun değil mi? Cidden bir aptalsın."

Jiyong arkasını dönüp gitmek üzereyken duraksayıp çocuğa döndü.Aslında bunu söylemenin gereksiz olduğunu biliyordu, muhtemelen kimseye söylemez ve bu hiç olmamış gibi yapardı ama nedense birine söylerse daha iyi hissedeceğini düşündü ve bu Seungri'ydi, bunu ona karşı kullanabilecek ya da birilerine söyleyebilecek biri değildi.Jiyong'un tam olarak kim olduğunu bile bilmiyordu.

"Annem mesaj atmış." Jiyong bir anda söylediğinde kapıyı kapatmak üzere olan çocuğun kaşlarını kaldırıp kapıyı tekrar araladığını gördü.

"Bu güzel." Seungri gülümseyerek söyledi ve Jiyong dudağını ısırırken ensesini kaşımaya başladığında kendine engel olamayıp çocuğa doğru yaklaştı.

"Teşekkürler." Jiyong onu öptükten sonra söylediğinde ellerini belinden çekmek üzereyken Seungri'nin onları tuttuğunu görünce şaşırdı.

"Kafana fazla takma." Çocuk kafasını eğip birkaç kez göz kırparak söyledi ve Jiyong gülmeye başladı.

"Tatlı olmaya mı çalışıyorsun?"

"Bunun için uğraşmama gerek var mı?" Seungri sırıtarak söyledikten sonra adamın ellerini bırakıp tekrar kapıyı tuttu. "Görüşürüz."

Beyaz BastonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin