29- "seni tam zamanlı işe alayım"

167 13 0
                                    

Park Chaeyeol ertesi sabah uyandığında üzerinde tatlı bir yorgunluk vardı, sırtını geriye yatırarak gerindiğinde Byun Baekhyun'un göğsüne doğru gömüldü, temas artışıyla yanakları kızarınca boğazını temizledi. Akşamki duruma göre birbirlerine daha yakınlardı, Baekhyun'un başı sırtından boyun girintisine terfi etmiş, bedenini de iyice onunkiyle bütünleştirip tıpkı bir uyku tulumu gibi onu sarmıştı, Chaeyeol içini çektikten sonra Baekhyun'u acıtmamaya çalışarak dirsekledi.

"Byun, çok yakınsın. Kay biraz."

Sanki dediğinin zıttını yapmaya programlanmış gibi, Byun Baekhyun ona biraz daha sokuldu, sonunda Chaeyeol ittire kaktıra onun kollarının arasından çıktı. Baekhyun'un kaşları çatılmıştı, bilinçdışı bir şekilde kendi bedenine sarıldı. Park Chaeyeol, yatağın diğer ucundaki yastığa başını koyup yüzünü Baekhyun'a döndü, maskesi bir kulağından çıkmıştı. Tereddüt ederek elini uzatttı, maskenin lastiğini kavradı ve Baekhyun'un saçlarını itirerek lastiği kıkırdağına geçirdi, ardından lastiğin içine sıkışmış tutamları kibarca oradan kurtardı ama maskeyi yüzüne örtmedi. Baekhyun'un cildi, hastalığın etkisiyle biraz bozulmuş olsa da, yine de pürüzsüze yakın sayılırdı, kirpikleri uzun, saçları yumuşaktı. Chaeyeol içindeki ani dürtüye engel olamayıp elini Baekhyun'un yüzüne götürdü, güzel cildinde parmak uçlarını gezdirdi. Tam çenesinin olduğu yere gelmişti ki Baekhyun yavaşça gözlerini araladı, önce yüzüne değen parmaklara, sonra da parmakların sahibine baktı. Uyanmış olması Chaeyeol'un biraz moralini bozmuştu, saçlarına da dokunmayı istiyordu. Kısa bir sessizlikten sonra Byun Baekhyun mırıldandı.

"Günaydın."

Chaeyeol kaybedeceği bir şey olmadığına karar verdi, ellerini biraz daha uzatıp parmaklarını Baekhyun'un sarı saçlarına daldırdı, boyalı olmalarına rağmen epey yumuşaklardı, Baekhyun onlara iyi bakıyor olmalıydı.

"Günaydın."

Saçları okşanırken göz kapaklarını kapatmamak için direndi Baekhyun, Chaeyeol'un yüzünü izlemek istiyordu, arkasında bir şeyler bulabilmek için dikkatli bakmaya çalıştı ama fazla net göremiyordu. Chaeyeol ortama bir ağırlık çökmesin diye muhabbet açmaya karar verdi.

"İyi uyudun mu?"

Baekhyun başını salladı.

"Seni sarılma insanı olarak tam zamanlı işe alayım diyorum, ne dersin?"

Chaeyeol güldü.

"Belki rüyanda."

Baekhyun ona biraz daha yaklaştı.

"Eğer bana sadece rüyalarımda güzel şeyler yapacaksan belki de şu andan uyanmamalıyım."

Chaeyeol elini onun saçların arasından çıkardı, yatağın üstüne bıraktı.

"Baekhyun, ben herk-"

"Ben herkes değilim, Chaeyeol."

Sesi dünküne göre daha iyi çıkıyordu.

"Chanyeol senin kardeşin, Sehun'u da kardeşin gibi görüyorsun, kızlar da arkadaşın ama ben hiçbiri değilim. Ben sana onların gözünden bakamıyorum, benim saçımı okşamanla bir başkasının saçını okşaman aynı kefede değil."

Kızın yatağın üzerindeki elini alıp kendi göğsünün üzerine koydu, kalbi biraz gürültülü atıyordu.

"Bunları sana söylemek zorundayım, bana neler hissettirdiğini bilmek zorundasın çünkü söylemezsem canımı acıtacaksın."

Chaeyeol başını aşağı eğdi.

"Özür dilerim."

"Seni affedeceğim."

,

Kahvaltı sofrasına sessizlik hakimdi; Park Chaeyeol'un aklı sorularla, Byun Baekhyun'un aklı Park Chaeyeol'la doluydu. Kahvaltıdan sonra Park Chaeyeol kurumuş kıyafetlerini yeniden giymek üzere Baekhyun'un odasına girdi, Baekhyun kapının öbür tarafına başını yasladı.

"Benim kıyafetlerimle gidebilirsin, sorun olmaz."

"Sıkıntı değil, hava bugün daha sıcak."

Byun Baekhyun başını salladı.

,

"Düne göre çok daha iyi olmana sevindim."

"Bana baktığın için teşekkürler, annem gelene kadar idare ederim."

Kısa bir vedalaşmanın ardından Park Chaeyeol, Byunlar'ın evini terk etti. Baekhyun odasına gittiğinde, Chaeyeol'un çıkardığı kıyafetlerinüzerine çiçekli parfümünün kokusunun sinmiş olduğunu fark etti, kıyafetleri kendi üzerine geçirdikten sonra, Chaeyeol'un yattığı tarafa uzandı.

,

,

✔ EGO . 변백현Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin