34- "en üst rütbe gavat"

148 15 8
                                    

Oh Sehun uyandığında Park Chaeyeol evde yoktu ve Byun Baekhyun suratında aptal bir tebessümle dünyadan soyutlanmış bir şekilde mutfak masasının önünde oturuyordu. Sarı saçlarını karıştırarak mutfağa girdiğinde Park Chanyeol'u et pişirirken buldu.

"N'aber hyunglar, noona yok mu?"

Gözlerini odada gezdirdikten sonra anlamsız bakışlarla Baekhyun'u süzdü.

"Bu hap falan mı attı, n'oluyor?"

Chanyeol gözlerini devirdi.

"Noonan arkadaşlarıyla dışarıda kahvaltı etmeye gitti."

"Baekhyun'un neyi var?"

Chanyeol ocağın altını kapattıktan sonra önlüğünü çıkardı.

"IQ'su %50 oranında eksildi."

Sehun abartılı bir şekilde bir 'eyvah' çekti.

"Yoksa zavallı hyungum artık IQ'suz mu?"

Baekhyun, sırıtmaktan ona bir cevap veremedi. Sehun masaya onun karşısına oturup elini yüzünün önünde salladı.

"Nece konuşmam lazım acaba iletişime geçebilmemiz için?"

Baekhyun onun elini tutup yüzüne yasladı.

"Oğlum, Chae beni öptü lan."

"Hasiktir."

Sehun aniden elini çekince Baekhyun bir kahkaha attı, Chanyeol sofrayı hazırlayıp ikisinin ortasına oturdu.

"Bak anlıyorum, hoşlandığın kız, her ne kadar benim bacım olsa da, kendi kendine bi atak yapıp seni öptü. Mutluluğunu anlıyorum, ama benim geldiğimi bile bile üstüne atlamak gavatlığın maksimumu falan şu an."

Sehun yine abartılı bir şekilde gözlerini açtı.

"Aman yarabbim, yoksa Byun Baekhyun bir yavşak mı?"

Masanın altından tekme yediğinde kahkaha attı, Chanyeol sırıttı.

"Gözümün içine baka baka bacımı yemeye utanmadın mı?"

Baekhyun chopsticklerini salladı.

"Bak kardeşim, ben bu yola ucunda; en büyüğünden, en sağlamından, en üst rütbesinden bir gavat olmak yattığını bile bile çıktım. Sen o an gerçekten üstüne atlamadığıma şükret."

Chanyeol arkadaşının koluna chopstickini sapladı.

"Bak tam bir pezevenk, tam bir üst seviye puşt olduğuna dair yorum yapmayacağım ama burada konu benim ikiz kardeşim. Onun daha önce hiç sevgilisi olmadı-"

"Şaka?"

Baekhyun'un ifadesi değiştiğinde Sehun başını salladı.

"Olsa ben bilirdim, her buluştuğumuzda telefonunu karıştırıyorum. Ayrıca sana karşı boş olmadığından haberim vardı."

Baekhyun bir şok daha yaşadı.

"Seni yavrum dedim bağrıma bastım orospu çocuğu çıktın?"

"Anam sensen orospu çocuğu çok yerinde bir tabir oluyor."

Chanyeol bir kahkaha patlatınca, Baekhyun Sehun'a masanın altından bir tekme daha attı.

"Bi' şey diyeceğim, madem biliyordun, niye hiç söylemedin?"

Sehun omuz silkti.

"Kendime ait sırların olmasını seviyorum, ayrıca kaos da seviyorum. Bir de, oluruna bırakayım dedim, söylesem ne değişecekti ki? Sana açılmak istemese açılmazdı."

Chanyeol kollarını masanın üzerinde çaprazladı.

"Başka neler biliyorsun? Canını sıkan veya ona sarkan veya hoşlanmış olduğu başka birileri var mı?"

Sehun bunu biraz düşüdü.

"Size söylesem mi bilmiyorum, sırlarına ihanet edemem."

"En kalitelisinden bir orospu çocuğu görüyoruz şu an burada."

Sehun Baekhyun'a gülümsedi.

"Ben de seni seviyorum, anne."

Masanın altından bir tekme daha yedi.

"Tamam tamam. Detay veremem ama hoşlanıp da açılamadığı çok kişi oldu, sanırım güven sorunları var."

Baekhyun'a döndü.

"Sana da günahını verecek kadar dahi güvenmiyor, hyung."

Chanyeol ve Baekhyun'un üzerine bir ağırlık çökerken, Sehun devam etti.

"Niye böyle bir şey yaptı bilmiyorum, gece kalır telefonunu kurcalar gerekli hissedersem söylerim. Sana tavsiyem; kendini ve egonu bir kenara bırak ve tamamen onu rahat hissettirmeye odaklan, yoksa ucunu göremezsin."

Bir sessizlik oldu, Oh Sehun sanki az önce kendi kendine bir istihbarat teşkilatı olduğunu itiraf etmemiş gibi kahvaltı etmeye koyuldu. Sessizliği Chanyeol bozdu.

"Sehun, endişelenmemi gerektirecek bir şey var mı?"

Sehun ne demeye çalıştığını anlayınca kaşlarını kaldırdı.

"Olsaydı bir şekilde bunu öğrenmeni sağlardım, hyung. Daha önce de yaptım."

Park Chanyeol başını salladı, yemeğine döndü, Byun Baekhyun ise sessizdi.

,

,

✔ EGO . 변백현Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin