" Ne tür bir sapıksın sen ? "

50 4 0
                                    

Koşum bir erkeğe çarpınca durdu. Başımı kaldırdım . Yakışıklı bir gençti bu . Benim yaşlarımda...

Kolumdan tuttu . Kolumu çekmeye çalışacağım sırada :

"Hey , biraz yavaş ol . Birilerine zarar verebilirsiniz . " dedi ve bana göz kırptı .

Tepkim , gözlerimi devirmek oldu .

O da tatlıca gülümsedi ve :

" Bir kız için fena koşmuyorsun. " dedi .

"Benimi küçümsüyorsun sen ? " dedim .

"Yo ,yo ne haddime . Ee ? Buralar da yenisin sanırım?Seni hiç daha önce görmemiştim ? Neyse, ben Daniel . " dedi ve elini uzattı .

"Evet bir daha da görmiyeceksin zaten . " dedim ve elini sıkmadım .

"Vay , biraz atarlıyız bakıyorum . Her neyse . Eğer evini bulamadıysanız hanfendi sizi götürebilirim . Buraları avucumun içi gibi bilirim. " dedi havalıca . Ayrıca hanfendi kelimesini bastırarak söylemişti .

"Ne tür bir sapıksın sen ? "

"Hayır , hayır . Ben sapık falan değilim . Sadece soruydu . "

"Yardımına ihtiyacım yok . Kendim bulabilirim ." dedim atarlı bir biçimde.

" Sadece yardım etmek istemiştim . Her neyse . Hâla adını söylemedin . Hanfendi . '' dedi . Yine hanfendi kelimesini bastırarak söylemişti.

"Bence de her neyse. " 5 saniyelik bir sessizlik ten sonra ben :

"Adım Madison . " dedim .

"Memnun oldum Madison . " dedi . Adımı bastırarak söylemişti . Bu çocuğun derdi neydi böyle ? :

"Senin benimle derdin ne ? Kelimeleri vurgulamaları falan ? Hem sen hâla burdasın ,gitsene ! "

"Benimle konuşan sensin . Çok istiyorsan giderim ! " dedi sinirli bir biçimde .

"İyi ! " diye bağırdım .

"İyi !" diye bağırdı .

Tek başıma yürümeye daldım . Her ilimizde farklı yöne gidiyorduk ve ben nereye gittiğini bile bilmiyordum . O çocuk beni götürebilirdi . Tek umudum oydu .

Daniel gözden kaybolmadan önce ona doğru bağırdım :

"Hey ! Bir gelir misin ? "

"Yine ne var !? "

"Ben evin yolunu bilmiyorum ve - " Lafımı bölüp koşarak yanıma geldi . Çok yakındık . Ve gözlerimin tam içine bakıp :

"Ben seni götürürüm ... Madison . "

Yan yana yürümeye başladık . Ellerim blue jeansımın cebindeydi . Yan yana yürüyoruk . Ama nereye gittiğimizi bilmiyordum . Birden ona dönüm :

" Yürüyoruz ama nereye gittiğimiz hakkında bir fikirin var mı? Yani sen o çiftliğin nerede olduğunu nerden biliyorsun ki herhangi bir çiftlik ola-"

"Ben orada çalışıyorum . "

"Nasıl yani ? Sen herhangi bir çiftlikte çalışıyor ola-"

"Çalıştığım çiftlik Green Çiftliği . Orada beni aileden sayıyorlar . Ve bir kaç gün önce misafirlerinin geleceklerini söylediler . Bir kız . Kızın adı da Madison Brown 'mış . İyi hikaye değil mi ? " dedi alaylıca .

"Sen , sen nasıl ? Atıyorsun değil mi ? " dedim telaşla . Bu çocuk orada çalışamazdı !

"Eğer yalan söyleseydim soyadını nereden bilecektim ? " dedi . Sessiz kaldım ve yürümeye devam ettik.

Sessiz bir aradan sonra yürümeye devam ederken :

"Ee o çiftlikte ne işi yapıyorsun ? " dedim bir yandan yürüyerek bir yandan yere bakarak .

"Bunu soracağını biliyordum ." dedi gülümseyerek . Benise sinirlice :

"Şu şişkin egonu bırak ve soruma cevap ver ! " dedim . Sesim birazcık yükselmişti .

"Peki , peki sustum . Çiftlikte atlara bakıyorum ben . Oldu mu ?"

"Evet fena değil." dedim. Güldü ve söylendi .

Az ötede Betty teyzenin çiftliği görünüyordu . Biraz daha yürüdük . Ve evin tam önüne geldik veranda da Betty teyze , büyükanne Helen , Emily , Margaret endişeli bir biçimde oturuyorlardı . Bizi görünce hepsi birden ayağa kalktılar . Betty teyze koşarak bana sarıldı . Korku dolu bir sesle :

"Ah Madison ! Bizi çok ama çok korkuttun . Aklıma gelmeyen kötü şey kalmadı . " dedi ve Emily 'e seslendi :

"Emily çabuk baban ve John'u ara yabana aramasınlar Madison'u ! " Emily hiç bir şey söylemeden denileni yaptı . Ve Betty teyze yine bana döndü :

"Bütün gün seni aradık . John ve Bob her yeri didik didik etti ve ... " Konuşması yarım kaldi cünkü o sırada Daniel 'i fark etti ve Daniel'a sarıldı :

"Ah Dan ! Madison'ı getirdiğini için çok teşekkür ederim . Çok teşekkür ederim ..." dedi içten bir sesle .

Daniel başını "önemli değil " şeklinde salladı . Betty teyze biryandan bana sarılıyordu . Ancak ben hiç tepki vermedim. Onun kollarınından sıyrıldım ve koşarak odama çıktım . Kapıyı kilitledim . Daniel bana annenin beni öylece bırakıp gitmesini unutturmuştu. Ona borçluydum .

Penceren ona baktım beni fark etmişti . Kimseye çaktırmadan göz kırptı bana . Bende hemen perdeyi çektim .

Aşk filmine dönnüştu olay .

Bir süre sonra Daniel gitti. Bende odam da yanlız kaldım ...

Aciklama : ÜCÜNCU BOLUM YOLDA CANLARR :*

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 24, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İlk AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin