Aşkın Ateşi- Ateş Serisi 2-

5. BÖLÜM

BEN GELDİM, HOŞ GELDİM. Siz de hoş geldiniz 😂 Umarım topluca hoş buluruz.

Buket'in yaşadığı süreci kabullenmeme çabaları nereye kadar sürecek bakalım? Peki Nilüfer çıyanı bu sırada boş durdu mu? Hiç sanmıyorum, bakalım Gül başına açılan yeni beladan nasıl sıyrılacak?

Bölüm Şarkısı Pamela- Aşk Sevgiden Beter

***

Buket sessiz ve yalnız bir Cuma sabahına yine güneş doğarken uyanmıştı. Yan tarafındaki boşluğa bakarken dün uykuya dalmadan önce aklından geçirdiklerini bir kez daha ve bu sefer sakin kafayla düşündü. Savaşmak, istediği herhangi bir şey için mücadele etmek ve asla pes etmemek onun karakteriydi. Uğrunda mücadele etmediği bir adam onun olamazdı zaten. Her ilişki fedakarlık isterdi ve bu fedakarlığın sırayla gösterilmesi gerekirdi bazen. Şimdi sıra Buket'e geçmişti.

Yataktan kalkıp saatine baktı. Berlin konusunda kararını vermişti, Orkun'la gidecekti ama önce evlilik konusunu halletmek istiyordu. Ailesine hesap veremez olmuştu sırf bu yüzden. Yıllardır sürekli önce nişan sonra da düğünü erteleyip duruyorlardı. Babasına göre Buket, Orkun tarafından oyalanıyordu ve adam müstakbel damadını hiç sevmiyordu.

Yataktan kalkıp ışık hızıyla duşunu aldı. İnci beyazı renginde, midi boy eteği düz inen elbisesi çok hoşuna gitmişti. Saçlarını ensesinin biraz üst tarafında topuz yaptıktan sonra kulağına inci küpelerini taktı. Kolunda ince kordonlu beyaz saati olduğu için başka takı takmamıştı. Hazırlandıktan sonra hala oturma odasında uyumakta olan Orkun'a istemsiz bir bakış attı. Mutfakta alelacele bir kahvaltı hazırladıktan sonra buzdolabının üstündeki kağıda aşk sözcükleri dolu bir not bıraktı. Aşağı iner inmez Korhan Bey'in şoförünü kapıda bulmuş hemen işine doğru yola çıkmıştı.

Yaz mevsimi yüzünü göstermeye başlamış olsa da sabahın sekizine göre hava oldukça serindi. Şehre yakın ama şehrin gürültüsüne uzak evde her zamanki sabah telaşı hakimdi. Korhan'ın yıllardır şoförlüğünü yapan Faruk masanın üzerine günlük gazeteleri bırakırken Buket masa düzenini kontrol ediyordu. Beyaz örtü serilmiş masada bir tek kuş sütü eksikti. Gözüne ilişen solmuş yapraklar karşısında içeri doğru seslendi.

"Emine Hanım çiçeklerin bazıları solmuş, hemen değiştirir misiniz lütfen?" dediğinde içeriden koşarak gelen kadın bir koşu geri gidip taze çiçekleri vazoya yerleştirmişti. Genç kadın memnuniyetle başını salladı. Buket yıllardır her sabah bu işleri hiçbir kusur olmadan yapmış, hayatındaki bu düzene alışmıştı. Kısa bir süre sonra işinden ve bu hayat düzeninden ayrılmak zorunda kalacaktı çünkü çok yakında Orkun'la arasındaki sorunları bitirerek evlenecekti.

Evlendikten sonra da çalışmaya devam edeceğini düşünürken nişanlısını şirket Berlin'e yeni yetkilerle birlikte göndermeye karar verince Buket'in planları suya düşmüştü. Yakında yeni bir stajyer asistan bulup işi öğretecek sonra da sevgilisiyle Almanya'ya yerleşip orada kendine göre bir iş bakacaktı. Evde oturup koca yolu gözleyecek bir kadın değildi. Hayattaki en katı düşüncesi bir kadının ekonomik özgürlüğü kadar özgür olduğuydu. Son birkaç haftada bu konuda taviz vermeyeceğini bir kez daha anlamıştı.

"Lord uyandı mı?" diye sordu çiçekleri yerleştirdikten sonra peynir tabağını getiren kadına dönerek.

"Hayır Buket Hanım, henüz uyanmadı." Buket başını sallayıp kadına işine devam etmesini işaret etti. Kolundaki ince kordonu bileğini saran zarif saatine baktığında zamanın geldiğini görmüştü. Bahçeye açılan geniş sürgülü kapıdan içeri geçip bodrum katına inen merdivenlere yürüdü. Evdeki diğer yardımcı kızlardan biri ona beyaz, temiz bir havlu uzatmıştı.