2.BÖLÜM

797 50 84
                                    

SALON

intikamcılar koltukların üzerine kendi çaplarında durum değerlendirmesi yapıyorlardı ilk olarak kule yoktu kendilerine yeni bir yer bulmaları gerekiyordu sonra stark ergendi yetişkin bir starka zor katlanırlarken ergen bir stark kim bilir nasıl olurdu ve en büyük sorun stark kimseyi hiçbir olayı hatırlamıyordu onun vücudu gibi kafası ve bildiği şeylerde geçmişe gitmişti

"belki loki şu zamazingolardan yapıp onu eski haline geri getirebilir ya da thor yıldırımlarını kullanır yıldırım sayesinde hayatı değişen birçok kişi var...internette okumuştum."

natasha clinte bakarak savaşlarda bu adama mı canımızı emanet ediyoruz diye düşünüyordu fakat ondan başkada fikir üreten yoktu.

"bakın sonuçta siz ikinizde tanrısınız bunun için gücünüz falan yok mu?" kendince haklıydı ve kendine zeki diyen herifler bir çözüm bulamıyordu clint ne yapsındı en azından beynini kullanıyordu.

kısacası durum umutsuzdu, bruce tonynin odasının kapısına baktı gereksiz hemşireler yüzünden birkaç şey öğrenmişti başta gelen sinir krizlerinden sonra ağlamaya başlamış kimse onu durduramıyordu.

"belkide sen onu sakinleştirebilirsin" demişti bruce steve "sonuçta sadece seni biliyor.

steve de farklı bir şey düşünmüyordu onun o halini unutamıyordu perişan görünüyordu hatırladığı stark bu değildi. Brucdan aldığı destekle yerinden kalktı ve starkın odasına doğru yol aldı.

TONYNİN ODASI

Canı çok fazla acıyordu salonda oturanların suratını görmek istemiyordu burada bu dünyada kimsesiz kalmıştı hatırladığı tek bir insan bile yoktu jarvis bile onu bırakmıştı.

çalan kapı düşüncelerini böldü "tony eğer müsaitsen-" daha cümlesini bile tamamlayamadan tonyden "defol" sesini işitmişti steven kulağı ama zaten ondan izin alacak halide yoktu kapıyı açmış çoktan içeri girmişti.

"tony acını anlıyorum" derken ağlamaktan gözleri kızarmış saçı başı dağınık fazlasıyla masum duran tony straka baktı

"defol git görmek istemiyorum seni" derken bile sesi aciz çıkan çocuğa baktı

"tony" derken daha fazla yaklaşıp yatağa oturduğunda tony ince bacaklarıyla kaptan amerikaya tekme atıyordu bu birkaç ay önce olsa yeni bir kavga sebebi olurdu fakat şartlar değişmişti.

"bana bak" elini tonynin çenesinine götürdü ve zorla kendine baktırdı.

"seni polise şikayet ederim bıraksana beni bırak diyorum git odamdan" pek sevgili kaptan amerika kendini bırakmadan kurtulamayacağını biliyordu lanet herife ne tekme ne yumruk işliyordu .

"yemek yemeyeceksen bile uyumak zorundasın" derken daha fazla tekme atmasın diye çocuğu kendi bacaklarıyla kıstırmıştı.

"seni kıçı kırık amerika domuz suratlı mendebur herif istediğim zaman uyur istediğim zaman yemek-" derken tonynin çenesindeki eli ağzını kapatmıştı.

"seni terbiyesiz. diline dikkat et" derken elinin altındaki sakalsız yüze baktı sakalı varken karizmatikti ama şimdide sevimli olmuştu.

" yaşamak zorundasın biliyorum zor ve canın acıyor ama bu durumu kendin için daha da zorlaştırma onlar uzun zaman önce öldü acısını çektiğin yasını tuttuğun şeyleri geçmişte yine yapmıştın" elini ıslatan göz yaşlarına baktı

" ben gözlerimi yeni bir dünyaya açtığımda tanıdığım kimse yoktu arkadaşlarımın çoğu ölmüş yaşıtlarım çok yaşlanmıştı" elini çocuğun yüzünden çekti ve dik oturmaya başladı.

"bu teknoloji başımı döndürmüştü uzun binalar hayalimin ötesindeydi hatta hatırlıyorum da çok korkmuştum" daha bir şefkatle baktı yorgun gözlere.

"biz senin yanındayız... ben senin yanındayım korkmana gerek yok" derken genç stark steve rogersa sarılmıştı tanrı şahit bunu başka birine anlatsa onunla dalga geçerlerdi.

"hala gitmemi istiyor musun" derken starka daha fazla sarıldı hala ses gelmemişti "stark" derken genç adamın suratına baktı, uyumuştu.

koskoca amerika kalkıp kalkmamak arasında kalmıştı sonuçta oda yorgundu ve stark yerinde gayet rahat görünüyordu belki oda bu günlük onunla uyuyabilirdi ve kendini hem de içeride ki kuru gürültüden kurulabilirim diye düşünürken odaya yavaşça wanda girdi.

"steve o uyudu mu..." onaylama mırıltısı geldi kulaklarına

"o zaman sen çık ben kabus görmesin diye zihnine gireceğim hem sen de yorgunsun, dinlemen lazım."

steve rogers o kolların arasından çıkmak istemiyordu ondan gelen misk kokusunu biraz daha duyumsayabilirim diye düşünürken kendine kızdı o tanrının erdemli kuluydu en azından stark ona öyle söylerdi ve onun düşündükleri hiç iyi değildi.

" tamam" diyerek tonyi wandaya bıraktı ve salona ilerlerken natasha ona doğru geldi.

"kuleden arta kalanları inceledik ne böyle bir şeye sebep oldu en ufak bir bulgu yok" dereken düşünceli görünüyordu " sence o eski haline dönebilir mi" cevabını bildiği bir soruydu "bu arada fury geldi." dediğinde beraberce salona ilerlediler.

"yüzbaşı biz de seni bekliyorduk tonynin durumunda herhangi bir değişim görünmüyor değil mi." umutsuz bir kafa sallama.

" o zaman yapılacak şey belli, tony hala dahi sadece her ne kadar eğitimi bitmiş olsa bile kendini korumayı ve yeni dünyayı bilmiyor bu yüzden ajanlarımızın aldığı eğitimden geçmesini düşünüyorum." dediğinde reddedilme olasılıklarını ses tonuyla yeterince geri çeviriyordu.

" onun daha kendine dahi bir bilgisi yok en son silah üreticisiydi kaldığı yer oydu fakat değişti ama onun yeni halinin bundan haberi yok yani en yakın zamanda başlayalım." derken herkes onun haklı olduğunu biliyordu ama bu papperın itirazını engellememişti.

"eğer eski haline döndüyse bırakın yaşasın onun sırtına kimse böyle bir yük yükleyemez şu an" o sırada rhodey araya girdi.

"onu kendiniz için bir silaha dönüştürmenize müsaade edemeyiz" dedi.

salondan tek bir çıt çıkmıyordu ve her iki taraf da kendince haklıydı.

"sizin planınız ne peki onu burada harcamak mı o zaten yapacaklarını yaptı kısa bir eğitimden geçip kaldığı yerden devam etmeli." dediğinde tek gözüyle ne kadar sinirli bakabilirse öyle bakıyordu.

"buna izin vermiyoruz o sizin kullanabileceğiniz bir kuklanız değil ."derken papper, natasha araya girdi.

"eğitimi biz verebiliriz." dedi ki papper buna hayır diyemezdi ve fury şansını daha fazla zorlayamazdı.

"pekala o zaman benim buradaki işim bitti, size starkla iyi şanslar." diyerek evden ayrıldı.

o sırada rhodey "sakın size güvendiğimi sanmayın sadece kötünün iyisisiniz diyerek kendince arkadaşını korumaya almıştı.

loki gülerek "ah bu iş göründüğünden daha zor olacak" dediğinde onun bu fikrine katılmayan yoktu

***

***jarvisi belki bilenler bilir yapay zeka olmadan önce o bir insandı sonra tony onu yaptı falan benim kurguma göre tonyin o zamanlarında daha jarvis ölmemiş ailesini bucky öldürmeden önce zehirlenerek öldürülmüş


Zaman Makinesi ( STONY )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin