TONYNİN ODASI
pappera bu gezi işini onaylaması için sabahtan beri dil döküyordum ama yok kadında resmen katır inadı vardı.
"tony dışarıya çıkamazsın. Bu konuşmayı tekrar etmek gibi de bir niyetim yok" annem değildi "sen istediğini söyle giderken sana el sallarım" garip bir iddialaşma işine dönmeye başlamıştı.
"güvenli değil diyorum sana hem bana güvenmiyorsa rhodeye sor" güvenli olmasıyla ilgilenmiyordum sadece dışarı çıkıp hava almalıydım.
"gi-di-yo-rum o kadar." dediğimde gözlerinde ki tehlikeli parıldamayı görmüştüm "eğer, eğer gitmeyi aklının ucundan geçirip gidersen evin internetini keserim" bu ne biçim bir tehditti.
"yapamazsın senin şirket işlerin var" ağzımdan umutsuzca çıkan sözlerdi savaşı kaybetmiştim.
"görürüz" hayatım bu odada çürüyerek geçecekti ve beni bulduklarında üzerimde gezinen ıslak görünümlü iğrenç kurtçuklar olacaktı.
SALON
"evden çıkamaz" kızıl saçlı kadın bunu derken steven de yüzü düşmüştü.
"keşke aklına sokmasaydın hem özür tarzı bir şey beklemiştik ne bileyim çizgi romanını imzalasan bile affederdi" sam de haklıydı.
"yanlış düşünüyorsunuz zaten sürekli evden kaçıp kaçıp duruyor birinin gözetimi altında bir kaç saat onun da rahatlamasına yardımcı olabilir." bruce olaya tamamıyla farklı bir açıdan yaklaşmıştı loki de "burasının onun için zindandan bir farkı yok ve emin olun zindanlar eğlenceli değildir." derken kendi hatıraları canlanmıştı gözünün önünde.
"biz izin versek bile papper izin vermez" natasha da gitmesi taraftarıydı fakat bunu görmezden gelemezdi.
"papper ya da rhodeyi dinleyeceğini pek sanmıyorum" en başından beri sessiz olan wanda konuşmuştu.
"dinlemek istemeyebilir ama dinlemek zorunda kalacak" clint ve natasha bugünün gerçekçileriydi.
"hayır , hayır o inanın buckye daha çok güveniyor" derken wanda çok ciddiydi ve diğerlerinin yüzlerinde bir soru işareti vardı.
"neye dayanarak söyledin" steve nedenini merak etmişti.
"güven duygusu çok önemlidir steve kırıldığı zaman tamiri zordur sadece biliyorum ki ne onları ne de seni affetmeyecek." wanda kesin konuşmuştu ve aslında nedenini de biliyodu fakat söyleyecek cesareti kendinde bulamamıştı.
"o zaman bu akşam starkı kaçırıyorum ve siz... bana yardım ediyorsunuz" steve kırılan güveni onarmak istiyordu tonyle yeni bir başlangıç yapmak için elinde kimsenin sahip olmayacağı bir şans vardı .
TONY STARKIN SÜRMESİNİN YASAK OLDUĞU ARABALARDAN BİRİ
tonyi kaçırmıştı zordu ama başarmıştı papper anlamadan geri götürmesi gerekiyordu o kadar.
"bırak elinden şu telefonu" arabaya bindikleri andan itibaren durmadan elinde telefonla bir şeyler yapıyordu ve steve de sürekli uarıyordu döngü kurmuştu artık.
"hey ilk okul aşkıma bakıyorum biraz daha bekle" derken steve bir an durmuştu bu durumdan çok rahatsız olmuştu fakat merak da etmişti.
"kim ki" derken sesinde hafif bir kıskançlık tonlaması hissediliyordu.
"şimdi sana hangisini saysam benim gözdem sarah willams" koskocaman bir iç geçirdi "buğday renginde teni kahverengi saçları vardı ve aksanı beni küçük yaşta kalbimden vurmuştu bir de stephani vardı kocasından boşanmış internet öyle söylüyor o koridordan geçtiğinde herkes iki defa ona bakardı beyaz teni ve siyah saçları vardı hem güzeldi hem de zeki kırmızı rujunu da unutmamak lazım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zaman Makinesi ( STONY )
Fanfictionzaman makinesi patlamıştı dünyanın sonu gelmemişti felaket yoktu sadece stark biraz küçülmüştü