İçeri girdiğimizde Justin kolumdan tuttu ve beni evin bir üst katına çıkardı.diğerleri salonda yerlerini almış ve yayılmışlardı.yukarı çıktığımızda Justin kenardaki kameraya el salladı ve Aman Tanrım! kenardaki duvar hareket etti.Justin orayı itti ve beni yanına çağırdı.elimden tuttu ve içeri girdik.karşımda hayatımda gördüğüm en güzel kadın vardı.büyük bi sandalyede oturuyordu ve beni görünce gülümseyip ayağa kalktı.Justin elimi bırakıp Kraliçe'nin önüne kadar gitti ve elini öptü
''Kraliçem...işte size sunacağımız yeni üyemiz'' diyerek beni gösterdi.ne yapacağımı bilmiyordum.bi Kraliçe'yle nasıl selamlaşılır,nasıl konuşulur hiçbir fikrim yoktu.ellerimin titrediğini farkettim ve hayatımda hiç duymadığım bi sesle irkildim ve Kraliçeye döndüm
''heyecanlanmana gerek yok küçük hanım,sana anlattıkları gibi bi kraliçe değilim sadece bu grubu kuran büyüten kişiyim başları ben olduğum için bana saygılarından öyle diyolar ama bu hoşuma gidiyor.'' konuşmasına bi kaç saniye ara verip elini uzattı
''Ben Destiny,tanıştığıma memnun oldum'' gülümsedim ve elini sıktım.
''bende Ashley,tanıştığıma memnun oldum efendim'' tam bir cahil gibi konuşuyordum.of Justin hep senin yüzünden.o kadar şey öğrettin ama Kraliçeyle nasıl konuşmam gerektiğini söylemedin.
''Bugünkü performansın diğerlerinden duyduğuma göre çok başarılıydı.hemde zor bi çeteyle karşı karşıyaydın tebrik ederim''
''teşekkürler Kraliçem sizin için değerdi'' diyerek o saçma selamlaşmayı kapatmaya çalıştım.Kraliçe gülümsedi ve beni omzumdan doğru kavradı
''sana burayı gezdirmemi ister misin?'' Justine baktım ve göz kırptı.
''ımm siz nasıl isterseniz'' dedim.beni kendi odasındaki yerleri gezdirdi.evet bu oda tam 3 oda birleşimi kadar büyüktü.kenarda bilgisayarlar, duvar köşelerinde kameralar,duvar kenarında büyük bi yatak,büyük bi dolap,büyük bi gece lambası,büyük çekmeceler,büyük televizyon,en dipte bir odayı kaplayacak kadar büyük bi banyo.kısacası bu oda evin içindeki bi evdi.içindeki herşey büyüktü.Kraliçe Justin'e baktı ve konuştu.
''Justin geri kalan yerleri sevgiline sen dolaştır,müsait bi yerde takılabilirsiniz ama ileri gitme'' diyip güldü Kraliçe.
''nasıl isterseniz Kraliçem'' diyip beni yanına çekti Justin.odadan çıktıktan sonra Justin'e düşüncelerimi söyleme gereği duydum.
''Justin Kraliçe muhteşem biri hala onu gördüğüme inanamıyorum.o nasıl bi güzelliktir,nasıl bi sestir,Tanrım kadından kusursuzluk akıyo''
''evet sana söylemiştim''
''Justin ben hala o kadar taş bi kadının bu kadar kötü işlerde takılmasına anlam veremedim,yani ben o kadını dışarda görsem iyi biri sanırım''
''Aşkım o zaten iyi biri ama sen tam hikayeyi bilmiyosun''
''e anlatsana''
''şimdi değil,şimdi sana evi gezdircem''
''e ne kadar sürerki evi gezmek?''
''yarım saat''
''ah saçmalama''
''sevgilim bu ev sandığından daha büyük,gizli bölümleri var,bahçesi,havuzu,spor salonu,büyük bi mutfağı,ayrı ayrı oldaları,terası,deposu...''
''yuh!''
''eğer bu evde bi saldırıya uğrarsak nereye kaçman gerektiğini bilmelisin sevgilim''
''peki o zaman acele et''dedim ve ilerledik.gruptaki diğer kişilerin odalarını gezdik,o kocaman mutfağa,spor salonuna,havuza,girmediğim o büyük salona,o basit süs gibi duran çiçeklerle açılan gizli bölmelerden bazılarına,manzarası muhteşem olan terasa,en alt katta bulunan,sanki saklanmak için ya da biril-
erini esir almak için yapılmış olan depoya...hepsini teker teker gezdik ve evet tam olarak yarım saat sürdü.bütün bu gezme işi bittikten sonra diğerlerinin bulunduğu normal boyutlardaki salona döndük.hikaye aklımdan çıkmamıştı ve hemen sordum
''Justin hikaye...''
''peki peki tamam'' dedi,kolumdan tuttu ve bi koltuğa otutturup kendisi de karşımdaki koltuğa oturdu.
