''Ashley ve ben oraya gideceğiz,Joe bizi içeri alacak.aradaki kucaklaşma sırasında Justin Joe'yi öldürecek ve diğerlerini de kurtarıp çıkacağız''
''ne? bir dakika. Justin babamı mı öldürecek?''
''Tabiki de evet''
''Ama..ama o benim babam''
''Seni büyüten anne ve babanı kaçıran baban,anneni öldürmekle tehdit eden baban,kavgalı olduğum,bu kavgalar yüzünden yüzlerce kişiyi öldüren babama çalışan baban,arkadaşlarını öldüren baban,hala onu mu savunacaksın?''
''haklısın hadi ara onu''
''Bir dakika, başka bir planım var,orası çok kalabalık olur ve Justin tek başına çatışamaz,bence Ashley önden gitsin.Jeo'nin ona bişey yapacağını sanmam. Justin ve bende arkadan dolaşıp etraftakileri gebertiriz.ardından içeri girer ve diğerlerini kurtarız olur mu?''
''olmaz,Ashley'i tehlikeye atamam''
''Justin mecburuz''
''Ama o benim karım.''
''ne?''
''Biz evlendik,ah boşversene hadi bitielim şu işi'' Silahları alıp evden çıktık ve ardından arabaya bindik.Eskiye dönmek hiçte hoşuma gitmemişti.ayrıca anne ve babamı gördüğümde onlara ne diyeceğimi bilmiyordum.ben saçma sapan düşüncelere kapılmışken çoktan gelmiştik.eve biraz uzak bir yerde indim ve o büyük evin bahçe kapısına yakalaştım.Kapıda bekleyen iki adam bana silahlarını uzattı aldırmadan önlerine kadar geldim ve
''Ben Joe'nin kızıyım! çek şu silahını!'' dediğimde indirdiler ve içeri havalı bir giriş yaptım.Evin kapısı açıktı.Jeo,annem ve babam salondaydılar.Joe camdan dışarı bakıyordu.Annem ve babam ise sandalye de bağlıydılar.kapıya kadar geldim ve
''Baba'' dedim.Joe arkasını döndü ve kocaman gözlerle bana baktı.bana doğru yürüdü ve
''Ashley''dedi.onun yüzüne bakmıyordum.anne ve babamın yüzüne bakıyordum.Joe'ye baba demezdim.Çünkü asıl anne ve babam orada duruyordu.Evin heryerini inceleyeip başka biri var mı diye kontrol edecektim.önüme kadar geldi ve bana sarıldı.
''Seni,seni her yerde aradım,yoktun.Ve şimdi,şimdi burdasın,buna inanamıyorum,seni çok özledim,çok büyümüşsün,çok güzel bir kız olmuşsun''
''Teşekkür ederim,artık oturabilir miyim?''
''evet,elbette'' oturdum ve evi inceledim.
''Bana evini gezdirir misin?''
''Tabiki'' elimden tuttu ve beni üst kata çıkardı.yüzü pekte gülmüyordu onun da daha çok ''ciddi'' bir tavırı vardı.aşağıya geri döndüğümüzde
''Peki evde başka bi yer var mı?''
''Hayır,bişey sormak istiyorum buraya bundan sonra benimle kalmaya geldin öyle değil mi?''
''e-evet'' derken kapıya bakıyordum çünkü Justin ve Kraliçe henüz gelmemişti.
''Burada sadece sen ve korumaların mı yaşıyor?''
''evet,arada Büyükbaban da buraya geliyor''
''Buna sevindim,geldiğinde onunla da görüşürüm peki bunlar kim?''
''onları tanımıyor musun?''
''hayır,hiç görmedim''
''onlar düşmanlarıma çalışan kişiler bu yüzden onlardan uzak dur'' neydi şimdi bu yalan? beni kazanmak için onları kaçırmıştı.hiçbirşeyden haberim yokmuş gibi davranmaya devam edecektim.
''Sen nerdeydin Ashley''
''B-ben küçükken tek başıma büyüdüm beni bazı yardım kurumlarına vermişler,oralarda büyüdüm.ardından bir okula başladım ve yurtdışına çıktım.sonra annemi ve seni aradım ve buldum.annem seninle görüşmek isteyeceğimi düşünüp bana bu adresi verdi''
''annen sana herşeyi anlattı mı?''
''hayır,bana hiçbir şey anlatmadı. ne oldu ki?''
''boşver,geçmiş geçmişte kaldı artık benimlesin ve mutlu olacaksın''
''umarım'' neredeydi bunlar? acaba dışardakileri halletmişler miydi? bir bahaneyle dışarı çıkmam gerekiyordu.
''Banyo neredeydi?''
''üst katta sağdan 3.kapı''
''teşekkür ederim'' yukarı çıktım ve banyoya girdim.banyonun camından bahçe gözüküyordu ve korumlar yerinde yoktu demek içeri girmek üzereler.Derken aşağı'dan silah sesi geldi.merdivenlererden aşağıya baktığımda Joe annemin kafasına silah dayamıştı.Gerçek annem ve Justin silahlarını Joe'ye doğrultmuştu.ben gözükmüyordum ve onları kurtaracaktım.yavaş yavaş yukarı çıkıp Joe'nin odasından bir silah aldım ve merdivenlerin başından tam koluna ateş ettim.Justin onu karnından tekrar vurdu.Annem ve babam oldukça korkmuşlardı.Gerçek annem ve Justin onları çözdü yanlarına gittim.
''Anne ben..''
''Hiçbir şey söyleme Ashley seni çok seviyorum'' sarıldık sarıldık ve sarıldık.ağlamak üzereydim ama birgün içinde bu kadar ağlamak yeterliydi.annem ve babam Justin'e kim bu dermiş gib bakıyorlardı.Justinin yanına gittim ve bir elimle sırtından bir elimle göğsünden tutup gözlerine bakarak
''o benim kocam'' diyip gülümsedim.ikisi de bana şaşkın şaşkın baktı.Gerçek annem annemin yanıma gitti ve ona sarıldı.
''Bana kızımı verdiğin için teşekkür ederim'' dedi. ve ardından bir silah sesi duyuldu.Joe! Annemi sırtından vurmuştu! ölmemiş lanet olsun! Justin ani bir hareketle Joe'ye defalarca ateş etti. Lanet olsun! Anne!
''Anne! lütfen dayan biraz seni hastaneye götürücez!''
''Ashley,lütfen kendine iyi bak,Justin'in yanından ayrılma,seni seviyorum'' dedi ve o kusursuz kadın hayata gözlerini yu- hayır hayır o ölmüş olamaz! yıllar sonra gerçek annemi buldum ve gözlerimin önünde öldü! buna inanamıyorum! Lanet olsun! Gidip o lanet olası pisliğe tekme attım,bir daha bir daha ve bir daha. yere yığılıp ağlamaya başladım.Justin beni sakinleştirmeye çalışıyordu ama işe yaradığı yoktu.ağlamaktan nefes alamıyordum.Annem omzumda tuttu ve
''Ashley,üzügünüm.gerçekten üzgünüm ama hayat devam ediyor.ayrıca biz burdayız senin yanında,evlisin ve belki de çok yakında bir ailen olacak,lütfen üzülme'' sadece annem için değil arkadaşlarım için de ağlıyordum.Onlar benim kardeşlerimdi.
(4 ay sonra)
Karnım feci şekilde ağrıyordu.midem bulanıyor,başım dönüyordu.Annem beni hastaneye getirmişti.Justin'in gelmedi çünkü artık çalışıyordu.Yurtdışına çıkmıştık.Bu yüzden Justin artık eskisi gibi değildi. Doktor birkaç tane tahlil yaptı ve bana hamile olduğumu söyledi.üstelik ikiz! biri kız diğeri erkekmiş.Annem çok sevinmişti.Hastaneden çıktığımızda annem beni yeni evimize bıraktı ve kendi evine gitti.Justin eve çok yorgun gelmişti.ayağa kalkıp yanına gittim.
''Hoşgeldin sevgilim''
''Meraba aşkım''
''Günün nasıl geçti?''
''çok yorucuydu,senin ki?''
''Değişik''
''nasıl değişik?''
''yanıma gel'' dedim ve onu koltuğa çektim.karşıma aldım ve pat diye söyledim.
''Ben hamileyim''
''Ne?!! Aman Tanrım!'' Justin o kadar mutlu olmuştu ki kalkıp hemen bana sarıldı ve ardından öptü.
''Sakin ol sakin ol''
''olamam! baba olucam!'' evet o haklıydı.ondan sakin olmasını bekeleyemezdim.
