1 yıl sonra
"Kahvaltı hazır prenses."
Aşağıya indim. Evet kızım. Bu sana bıraktığım son şey. Bunu okuyunca ne kadar zorluk çektiğimizi anlıycaksın. Prensesim...
"Deniz?"
"Edendim."
"Ben biraz dışarı çıkıcam. Gezicem."
"Tamam. Bende birazdan işe gidicem."
Babana ne kadar üzgün olduğumu onu ne kadar sevdiğimi söylersin...
Sen ve o başıma gelmiş en güzel şeydiniz. Belki 10-20 yıl sonra bizi 'Beni düşünmedin mi?' diyceksin. Ben bunu seni düşünerek yapıyorum. Belki benden nefret ediceksin ama merak etme ben asla üzülmiycem. Çünkü elinde sonunda seni sevdiğim için yaptığımı anlıycak.
Sana bunların hepsini yazdım çünkü herşeyin neden böyle olduğunu bilmen gerekiyor.
Ben yaz aşkımla evlendim. Sevdiğim adamla. Onu ve seni canımdan çok seviyorum. Bunu o yüzden yapıyorum.
Deniz'i öptüm ve dışarı çıktım. Hoşçakal kızım, hoşçakal yaz aşkım...
Alışveriş merkizine geldiğimde Ayşegül beni bekliyordu.
"Geliceğini biliyordum."
"Evet. Geldim. Sözümü tuttum ama sende tutucaksın. Onların kılına zarar vermiyceksin."
"Ben sözümü tutarım."
"Hadi yap. Hazırım ben."
Çantasından silahı çıkardı ve hiç tereddüt etmeden tetiği çekti.
1 kere
2 kere
3 kere
4 kere
Artık hissetmiyordum. Daha bunlar başıma gelmedi ama biliyorum gelicek...
Elveda kızım...
Elveda yaz aşkım...
-Şimdi-
Kitabı kapttım ve kızımı son kez kucağıma alıp öptüm.
Alışveriş merkezine doğru yola çıktım.
Geldiğimde Ayşegül ordaydı.
"Geliceğini biliyordum."
"Evet. Geldim. Sözümü tuttum ama sende tutucaksın. Onların kılına zarar vermiyceksin."
"Ben sözümü tutarım."
"Hadi yap. Hazırım ben."
Çantasından silahı çıkardı ve hiç tereddüt etmeden tetiği çekti.
1 kere
2 kere
3 kere
4 kere
Hiç hayalimdeki gibi olmadı. Bir beyaz ışık yoktu. Hayatım kare kare gözümün önünden geçmedi. Hani derler ya insanlar ilk dokunma sonra görme ve en sonda duyma duyusunu kaybeder. Aynen öyle oldu ama burası hiç beyaz değil. Aksine kapkara.
"Seni seviyorum yaz aşkım."
İşte son sözlerim...
Yazarın Gözünden;
Genç adam ofisindeki masada oturmuş. Kızı ve eşiyle birlikte olduğu fotoğrafa bakıyordu. Telefonu çaldığında fotoğrafa bakmayı kesti ve telefonunu açtı.
Karısının ölüm haberiyle deli dönen genç adam ofisteki eşyaları yere fırlatıp, olay yerine koştu.
Genç adamı araya gizli numaraydı.
Genç adam olay yerine vardığında kalabalığı yarıp ilerledi. Karısının kanlar içinde yerde yatan bedenini görünce deli döndü ve karısının üzerine eğilip ağlamaya başladı.
Gelen sağlık görevlileri onları ayırdı. Genç adam bağırdı.
"Bırakın!! alamassınız onu benden!! Ben onu son kez öpemedim daha. Onu bende almayın!"
Genç adam sinir krizi geçiriyordu. Onu da ambulansa aldılar.
Karısı diğer sedye de yatıyordu. Onun sarkan elini tuttu. Ağlamaya devam etti.
-Cenaze günü-
Tabutu gömdüler. Genç adam o gece mezarlıkta karısının yanında yattı.
Ertesi günü evine gitti. Kızını bakıcıdan aldı ve sıkı sıkı sarıldı ona...
Masanın üstündeki mektubu açtı ve okumaya başladı.
"Sevgili Yaz Aşkım'a,
Sen ve kızımızın iyiliği için öldüm. Bir gün beni anlıycaksın. Haytımda başıma gelen en güzel şeysin. Seni seviyorum yaz aşkım. Kızımıza iyi bak..."
Genç adam mektuba sarıldı ve ağlamaya başladı.
Kızları yanlarına grldi ve sordu.
"Annem nerde baba?"
"Yıldızlarda meleğim."
Genç kadın ölmek zorundaydı ve öldü.
''Onların Aşkı Bir Deniz Kadar Maviydi...''