okuldan nefret ediyorum. yıl olmuş 2018 biz hâlâ bir şeyler öğrenmek için okula gidiyoruz. tamam okula gitmek gerekli olabilir belki ama okula gidebilmek için sabahın altısında yol çıkmak ne demek? buradan eğitim bakanlığına sesleniyo- özür dilerim pardon. kahretsin, yine sesli düşünmüşüm.
merhaba ben eylül. 12 ekim'de izmir'de doğdum. vaktimin çoğunu okuduğum kitapların ve blogumun başında geçiririm. elisa dışında pek arkadaşım yoktur. ama kalbimin ait olduğu ikinci biri var ki, sormayın gitsin. kendisiyle aynı okulda olmamızın yanı sıra aynı serviste ve aynı gökyüzünün altında aynı dünyadayız. ortak olan tek noktamız bu desem yalan olmaz. beni genelde yok saymayı tercih eder. bense insanların beni yok saymasına alıştığım için bana koymaz. ben görünmezim.
korna sesinin ardından gelen levent abinin "kızım yine hayallere dalmışsın hadi arkada arabalar var çabuk bin" cümleleriyle kendime geldim ve servise binmek için hızlı adımlarla arabaya yaklaştım. bindiğim anda kimileri bana gülüyor, kimileri bölünen uykusuna koltuğunda devam ediyordu. ancak bir kişi her iki gruba da dahil değildi: kaan aydınlı. kimi gecelerde hayallerimin ana kahramanı, kimi gecelerde duygularım sebebiyle göz yaşlarımın nedeni. yüzüme mat bir şekilde bakıyor, gözlerini ayırmıyordu. anlam veremeden kendi yerime geçtim ve oturduğumda kafamı önüme eğdiğimde her şey aydınlandı; geçen gün mağaza kabininde snap attığı kazağın aynısını fotoğrafın çekildiği gün gidip almıştım. ve o çok gün tesadüfen aynı anda giymiştik. sonuç olarak okulun beğenilen çocuğu kaan aydınlı ile pişti olmuştum ve servisten indiğim anda tüm okulun garip bakışlarına maruz kalacaktım.
hikâye biricik dostum ezgi aslan'a (aslanxezgi) ithafen yazılmaktadır. bölümler kısa olacak ancak kitap uzun sürecektir. karakterler ve olay örgüsünde gerçeklik payı vardır. hepinize şimdiden iyi okumalar ve kucak dolusu sevgiler.
-ahu