3

7 2 5
                                    

kötü gün nedir? tanımlayayım;
"EYLÜL UYAN ÇABUK OKULA GİTMEDİN Mİ SEN SAAT KAÇ OLMUŞ KAÇINCI DERSTELER HABERİN VAR MI ÇABUK KALK GİYİN SENİ ARABAYLA BIRAKACAĞIM OKULA HELE BİR DAHA BÖYLE BİR ŞEY YAP BAKALIM NE OLUYOR" diye yatağınızın yanında bağıran bir anneyle gözünüzü berbat bir okul gününe açmaktır.
annemin söylediklerini harfiyen yapmazsam olabilecek şeyleri düşündüğümde üçüncü dünya savaşı, nükleer patlama gibi şeyler hafif kalıyordu. bu yüzden hemen kalkıp giyindim ve çantama bulduğum ilk defter ve kalemi, sonrasında da okuma kitabım, kulaklığım ve cüzdanımı koydum ama bunları yaparken gözlerimin yarı açık yarı kapalı olduğuna eminim.
kendime geldiğimde okul binasının önünde dikiliyordum. tahminen üçüncü dersteydik ama derse bu sıfatla girersem alınmayacağımı bildiğim için tuvalete gidip yüzümü soğuk suyla yıkamaya ve biraz kendime gelmeye karar verdim. kızlar tuvaleti sadece bizim katta vardı ve bizim sınıf en üst kattaydı. asansörün şifresini bildiğim ve o kadar katı çıkmaya üşendiğim için kimseye yakalanmamayı umarak asansöre bindim. 3'e bastım ve 10 saniye içerisinde indim. tuvalete girdiğimde kabinlerin en sonundan garip bir ses geliyordu, öğürme ve kusma gibi. bu okuldaki üçüncü senemdi ve böyle bir şeyle hiç karşılaşmamıştım. sigaraya, kavgaya, makyaja, kıyafet değiştirmeye, maşa ve düzleştiricilere alışmıştım ama bunu hiç görmemiştim. kabinin önüne doğru ilerledim. kapıya biraz yaklaştım ve bu sefer de öksürme sesleri gelmeye başladı. korku ve endişeyi aynı anda hissettiğim nadir zamanlardan biriydi ama nedense hiçbir şey yapmadan öylece kalakaldım. şoka girmiş olabilirim belki. psikolojiden pek anlamam. birkaç dakika sonra kız sifonu çekip kapıyı açtı. elinde bir sürü ıslanmış peçete vardı, gözlerinden yaşlar akmıştı ve çok bitkin duruyordu. beni görünce önce afalladı, sonra sessiz ve yorgun bir şekilde konuşmaya başladı; "iyi olup olmadığımı sorma. iyi olduğumu söylesem yalan söylemiş olurum ve ben yalandan nefret ederim. bu olaydan bir arkadaşına dahi bahsetmeni istemiyorum. iyi dersler" bu sözleri söylerken peçeteleri çöpe attı, önce ellerini, sonra yüzünü yıkadı. gitmesini istemedim. kim olduğunu, neden onu daha önce görmediğimi ve ne yaşadığını bilmek istedim. "ismin ne?" diye sorabildim sadece. ağzımdan çıkan tek şey buydu. "destina" dedi yüzüme bakmadan ve arkasını dönüp yavaşça gitti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 20, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

headphonesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin