..üst üste binmiş camları parçalanmış, yanmış arabalar ve arabaların yanında duran camından aşağı fırlamış kanlar içindeki bir kol ve parmağında parlayan nişan yüzüğümüz...
-Hayırrrr!! hayır kabus kabus kötü bir kabus ohh be
o an elimin üzerinde bir acı hissettim kafamı kaldırıp baktığımda olanları yani yani idrak etmeye başladım hastanedeydim elimin üzerinde serum girişi vardı peki ama nolmuştu bana? ahh başım çatlayacak kadar ağrıyodu ama hatırlamalıydım. Hakan? Hakan nerdeydi? ben bu durumdaysam yanımda olurdu kesin?
kabus.. hayır hayır kabus değildi o gercekti gercek! kulaklarım uğulduyor nefes alamıyordum o an anlıyordum ki aslında bütün yaşananlar gerçekti bağ8rmaya başladm o an doktorlar odaya daldlar ve bir sakinleştiriciden sonra tekrar uyuttular uyandığımda hissizdim etrafa boş gözlerle bakıyordum Hakan ölmedi biliyordum. ölüm.. hayır hayır birdaha asla bu kelimeyi kullanmicaktım çok saçmaydı Hakan'a öyle bir şey olamazdı tekrar o gördüğm manzara gözümün önüne geldi benim sarılmaya doyamadığm vücudu ne hale gelmişti kokusuna doyamadığım o an kanlar içindeydi o kolu gözümün önüne geldi ya nişan yüzüğüm? dayanamıyordum buna daha fazla dayanamıyordum..
taburcu işlerini hallettikten sonra kafamı çevirdigimde siyahlar içindeki yağız'da ağlar halde gördüm hepsi cenazeye gidiyordu bütün arkadaşlarımız. ben gitmeyi kabul etmedim çünkü Hakan yanımdaydı biliyorum yanımda bir yerlerdeydi..
evde beni tek bırakmadılar arkadaşım tuğba'da benmle kalacaktı. anahtarı çevirdim kapıyı açtığım anda Hakan kokan bir ev.. inanamıyordum çok değil daha 2 gün önce bu evde kahkahalar atıyorduk. yine oldu işte kalbim acıdı daha fazla dayanamıyordum kapının girişine oturdum kimbilir bu kapıdan kaç bin defa girip çıkmıştık. o anda gözm vestiyerin üzerinde duran papatyalara takıldı en sevdiğim çiçekler 2 gün önce Hakan almıştı onu bana vestiyerin üzerinde unumuşum o çiçeklerde ölmüş işte. Tuğba 'hado canım kalk artık içeri gidelim' diyordu o an bi umutla kalktım evet şimdi Hakan oturma odasındaydi beni bekliyordu eminim bunların hepsi kamera şakası falandı kalkıp koşarak oturma odasının kapısını açtım ama sonuç hüsran.
ne ara uyudum bilmiyorum koltukta uyuya kalmışım işte. düşünmeye çalışıyorum bi insan aniden yok olabilirmiydi? ölüm dedikleri bu muydu? o şimdi nasıldı? mutlu muydu? o toprağın altında üşüyor muydu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gitmeni istemiyorum
RandomÇoğu zaman başımıza gelen olayları en büyük derdimiz sanırız... diye klasik bir cümleyle başlamayacağım o başımıza gelen olay bizim büyük derdimizdir başkalarının değildir ve zaten onları hiç ilgilendirmezde.