3. His

3K 175 24
                                        

"Hisler?" Jungkook şaşkınca Jimin'e bakakalmışken Jimin tebessüm ediyordu, ki bu anı kızın yardım çığlıkları bölmüştü.

"Bunu bir kenara not edeceğim Jeon." Diyerek ayaklandı ve kızın odasına ilerledi. Bu sefer takip eden Jungkook olmuştu.

Jimin usulca kilidi çevirdi kapının kulpunun defalarca açılmak için zorlandığı sıcaklığından belliydi. Bir insan bunu fark edemeyecek olsada vampirlerin duyu alma organları bir köpekten daha fazla gelişmiştir.

"Hey, Merhaba," Jimin odadaki sandalyeyi kızın oturduğu yatağa yaklaştırarak oturdu. "Öncelikle adını öğrenmeliyim." Jungkook kapıdan onları izliyordu. Jimin Jungkook'a imalı bir bakış attı. Jungkook kafasını biraz aşağı indirip kaldırdı. Bu 'mesajı aldım' işaretiydi. Kızın yanına oturdu elini tuttu. Kız elini Jungkook'tan kurtarmaya ve onu ittirmeye çalışsa da bunu asla başaramayacağının farkındaydı. Sonsunda pes edip derin bir iç çekti. Kızdan cevaba dair bir ses çıkmayınca Jimin erkeksi bir şekilde güldü.

"Pekâlâ bu eğlenceli olacak. Kaç yaşındasın?" Jimin kaşlarını kaldırarak kıza baktı, kızdan tekrar ses seda kesilince ayaklandı.

"Jungkook?"

"Cha Daeun, 19 yaşında, üniversite ikinci sınıf öğrencisi, part time işlerde çalışıyor, kardeşi yok." Daeun hayretle Jungkook'a bakarken onu tutan sıkı elinden kurtulmak için debeleniyordu.

"Siz, sen... nasıl!?"

"Üniversite ikinci sınıf öğrencisi olduğuna göre cinsel açıdan verimlisin değil mi?" Daeun sinirlenip Jungkook'u ittirmeye başlamış aynı zamanda gözleri dolmuştu.

"Hayır, kadın ticareti yapmıyoruz ve sana tecavüz etmeyeceğiz." Jungkook aklını okuduğundan onunla konuşuyordu.

"Sen nesin böyle?" Daeun Jungkook'tan tırsıyordu.

"Sorularından en çok bunu beğendim Daeun-ah" Alaycı şekilde güldü Jimin.

"Bunu seninle sonra konuşuruz, Jungkook cevabı ver."

"Verimli." Daeun kendinden bir hayvan gibi bahseden bu heriflerin neden bahsettiğini bilmiyordu ve onlardan korkmaya başlamıştı. Jimin de bunu istiyordu zaten.

"Şimdi ne kadar şey hatırlıyorsun? Bana yaşadıklarını anlat." Jimin tüm ciddiyetiyle onu dinlemeye hazırdı.

"Daeun, Jimin'e bildiğin her şeyi anlat aksi halde istemediğin şeyler olur." Jungkook sakin bir tınıyla uyarı yapmıştı.

"Ben, evden okula gidiyordum ve bir anda her yer karardı." Daeun sessizce nefes aldı gözlerini Jimin'den ayıramıyordu ve Jungkook çoktan hikâyeyi öğrenmişti ama Daeun'un itaat etmeyi öğrenmesi gerekiyordu. "Gözlerimi açtığımda tuhaf halüsinasyonlar gördüm. Hayaletler, onlar etrafımdaydı duvara zincirlenmiştim ve dirseklerimden sızan kan parmak uçlarımdan akıyordu. Gözlerim tekrar kapandı, tekrar açtığımdaysa suda boğulduğumu hatırlıyorum sonraysa sürekli aşağı doğru düştüğümü."

"Doğru." Jungkook'ta gereken bilgiyi vermişti.

"Pekâlâ, hayalet dediğin şeyler Borneuslar, ruh, bedenini çalmak için düzenledikleri ayin sırasında gözlerini açabilmişsin. Seni bir bir emellerini gerçekleştirmek için kullandılar ki bunun ne olduğunu henüz bilmiyoruz." Daeun hafifçe güldü sinirle.

ᴘᴀʀᴛɴᴇʀ ❦ 지국Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin