chapter, 2

1.3K 181 29
                                    

22;̷12̷ ;yoongi sadece Jimin'i sevecek, Jimin sadece yoongi'yi görecek;⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀
"..ve gülümseyen herkes cennete bakıyor demektir."

Okuduğum kitaplardan aklımda kalan kısımları sanki birisine kitap okuyormuş gibi canlı bir şekilde dile getirmeyi severdim. Sık sık kendimi okuduğum kitap karakterlerinin yerine koyardım.

"Bunun üzerine Ölüm, binlerce yıllın ardından ilk kez yutkundu."

Yüzümde yamuk, kimisine göre ise buruk bir gülümseme oluşmuştu. Lâkin ben yine de, komik bir şekilde kırmızı yorganın altından taşan çıplak ve kemikli ayaklarımı izliyordum. Baş parmağımı oynatıp kaşlarımı havaya kaldırmış, tekrar mırıldanmıştım kendi kendime;

"Bence karakterin kendi ayaklarına böyle sözler sarf etmesinde hiçbir sakınca yok..."

İç çekip kafamı balkonun soğuk, siyah demirliklerine yaslamış ve gözüme batan siyah perçemlerimi ellerimle dağıtmıştım. Gökyüzüne bakıyordum.

Hava buz gibiydi, kara bulutlar tepemize (-tepeme,) binmişti. Yağmurun altında durmam sâhip olduğum zayıf bünye yüzünden çok sakıncalı bir durumdu. Ölmek üzere olan birisini hastalık ile korkutmak, kesinlikle Tanrı'nın işi olsa gerekti.

Gerçi, yağmur altında ölmekten daha güzel bir ölüm de düşünemiyordum.

İç çekip kulak kabartmıştım yandaki eve. Zamanla şarkıları açan kişinin yaşlı birisi olmasını ummaya başlamıştım. Bir şekilde yaşlı insanlar beni çok derinden büyülüyordu çünkü yaşlı ölmek kulağa çok daha ilginç geliyordu.

Ortada bitmemiş, hâlen daha süregelen bir hikâye varmış gibi.

Kalemim de, defterim de beyaz ve soğuk mermerin üzerindeydi. Yerde öylesine iki büklüm oturuyordum.

Yorucu bir gündü, birbirini göremeyen insanların birbirlerine tutunmaya çalışması gibi.

Parmaklarım saçlarının arasına karışacak ve ben buna, "cennetin kapılarını aralayışım." diyeceğim.

ölüm kurgusu, yoonmin. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin