Yaren'den
2 gün sonra
Sabah alarmın ısrarla çalmasıyla uyanmak zorunda kalmıştık ama hala yatakdaydık. Telefonumu elime aldım ve tam firlatacakken Cemre ve Deniz aynı anda "Yaren dur, yapma sakın" diye bağırdıklarında ne yaptığımı yeni farketmiş şekilde içimden ben kim telefonu atmak kim? diye söylenirken Cemre ve Deniz kalkmış yataklarını topluyorlardı. Sonra kafama dank eden şeyle tokat yemiş gibi oldum. Bu gün o beklenmeyen ilk gündü..kolejdeki ilk günümüz. Hazırlanmaya başlamıştık banyoya girdikten sonra rutin işlerimi halledip çıkmıştım. Cemre ve Deniz'de hazırlandıktan sonra kahvaltımızı yapıp evden çıkmıştık. Evden çıktığımızda kızlardan beni sürüklemelerini sürüklemelerini istedim ilk başta istemeslerde bunu yapmaları gerketiğini bildikleri için beni sürüklediler yoksa tüm gün onları rahat bırakmam. Biliyorum normal insanlar sürüklenmekten nefret eder ama neden olduğunu bilmem ben çok seviyorum. Okula doğru giderken alt sokağın başından 3 çocuk çıktı. Bu yüzler bana çok tanıdık gelmidi ama benzettiğimi düşünüp sürüklenmeye devam ettim. Çocuklar da bizim önümüzde gidiyorlardı. Bir kaç dakika sonra Cemre söylenmeye başladı. Deniz'de yorulunca kalkıp yürümeye devam ettim. Biz okulla ilgili şeyleri konuşurken okula geldiğimizi fark ettim. O 3 erkek de hala önümüzdeydi. Okula girdiğimizde asansörle 3. kata çıktık erkekler hala buradaydı. Bu ne kadar hoşuma gitmesede ses etmedim. Asansör yukarıya çıkarken onların kim olduğunu anlamıştım. O gün kafede kavga ettiğimiz çocuklardı. Benim kavga ettiğim çocuk birden bana dönünce sanırım o da beni hatırlamıştı ve birbirimize öldürücü bakışlar atarken 3. kata çıkmıştık. Kızlarla asansörden inince kızlara seslendim ikiside bana bakınca ben
"Size de bu çocuklar bir yerden tanıdık gelmiyo mu?" diye sordum. Deniz
"Evet yüzleri tanıdık geldi ama kim olduklarını bilmiyorum" dedi. Cemre'de başıyla onayladı. Ben
"Bunlar o gün kafede kavga ettiğimiz çocuklar" dediğimde onların tarafa döndüm kızlar da oraya şaşkınca bakıyorlardı üçü bir şey konuşuyorlardı onlar da bir an bize bakınca biz hemen önümüze döndük. Ben
"Neyse boş verin. Bizim sınıf hangisiydi?" diye sordum. Evet hangi sınıfta olduğumu hala çözemedim. Deniz
"11/A" dedi. Biz sınafa doğru yürüken önümüzde yine o çocukları gördüm. Onlara fazlasıyla gıcık olmuştum ve çocuklar 11/A'ya yani bizim sınıfa giriyorlardı. Ben biran duraksadım. Kızlar bana 'ne oldu' dercesine baktıklarında toparlanıp "yok bir şey" dedim ve sınıfa girdik. Kızlar gördükleriyle aynı anda "nasıl yani?" dediklerinde erkeklerde
"Ne?" dediler. Ben onları içeriye girerken gördüğüm için bu kadar tepki vermemiştim. Ben boş olan bir yere oturdum Cemre yanıma Deniz'de önümüze oturmuştu. Deniz eski okulumuzda da önümüze oturuyordu. Aramızda en zeki o olduğu için sınavlarda bize yardım ediyordu evet ona kopya da diyebiliriz ama bence yardım denmesi daha doğru olurdu sonuçta onu sayesinde dersi geçiyorduk Deniz'e çakma Einstein diyoruz. Sınıfa makyajdan yüzü görünmeyen değişik bir kadın girmişti bu kadın edebiyat öğretmeniydi. Bize bakarak "siz yenimisiniz?" diye sordu. Biz de evet anlamında başımızı salladığımızda bu sefer
"Kendinizi tanıtın" dedi biz sırayla tahtaya çıkıp kendimizi tanıttığımızda üçümüzün de gözü aynı kişide takılmıştı. Bir kiza fena sinir olmuştum. Ve kızlarda aynı kıza kötü bir şekilde bakıyorlardı. Tanışma bittiğinde hoca ders anlatmaya başlamıştı. Ben dersi dinlemeyip uyudum. Zil çaldığında kafama vardıklarını hissettim. Bağırarak kalktım ve "kim lan bana vuran" dedim. Kafamı kaldırdım ve Cemre masumca bana bakarken
"O kızın adını öğrendim" dedi. Ben de
"Neymiş?" diye sordum. Cemre
"Ece" dedi. Sonra yanımızda bir kız belirdi. Kafamı kaldırıp baktığımda Ece vardı. Deniz'de yanımıza geldi ve oturdu. Ece
"Siz yenimisiniz?" dedi. Ben
"Evet, merak etme sen bize bulaşmazsan biz de sana bulaşmayız eğer olurda bize bulaşırsan sonuçlarınada katlanırsın bebişim" dedim neden bebişim dediğimi bilmiyorum ama çok sinir bozucu olduğu kesin. Ece'nin makyajı sayesinde yüzü görünmüyordu. Aslında şanslı makyaj diye bir şey olmazsa yüzsüz kalırdı. Ece
"Bende sizle arkadaş olabileceğimi düşünmüştüm" dedi. Ama derken bile yüzündeki gülümsemenin ne kadar yapmacık olduğunun farkında değil sanırım. Cemre
"Az kaşardan tost, çok kaşardan dost olmaz hadi dön geri" dedi biz arkadan oooo derken Deniz
"Bunu sen mi buldun yoksa biryerden mi okudun?" dedi Cemre
"Bir yerde görmüştüm" dedi ben
"Al işte" dedim. Ece yerin 2 kat dibine girdi ve sinirle gitti. 2 saat edebiyat işledikten sonra sınıfa kellikte mastır yapmış bir hoca girdi matematik hocası sınıf öğretmeniymiş. Selamlaştıktan sonra biz kendimizi tanıttık. Sonra yerlerimizi değiştireceğini söyledi sınıftan bir off sesi geldi. Herkes eşyalarını alıp toparlandıktan sonra ayağa kalktık sırayla oturttuktan sonra sıra Ceren'e geldi. Ceren kavgalı olduğumuz çocuklardan adının Berk olduğunu öğrendiğim çocukla oturunca ben gülerken yerlerde yuvarlandım. Deniz de Berk'in ikizi olan Burak'la oturdu ben daha ayağa kalkamadan bir de bu olunca iyice yattım hoca bana tip tip bakarken kalkmamı işaret etti. Ve benim de kavga ettiğim çocuk Mert'le oturmamı söyleyince kızların ikiside gülmeye başladı Ceren
"Ağh cağnığm çoğk üzğüldğüm" dedi ama gülmekten konuşamıyordu. Ona seninle görüşeceğiz bakışı attıktan sonra Deniz'e baktim o sadece gülüyordu. Ama orda dikkatimi çeken yanlarındaki Berk ve Burak'ın onlara bakması oldu sadece onları izliyorlardı. Bende yerime oturunca Merte öldürücü bakışlarımı attıktan sonra dersi dinlemek yerine uyumaya başladım.
2 Saat Sonra
Ceren'in borozon gibi bağırmasıyla uyandığımda tenefüste girdiğimizi anladım. Kendime geldiğimde acıktığımı hissettim ve koşarak kantine inmeye başladım. Deniz arkamdan
"Yavaş koş lan biraz" diye bağırıyordu kantine geldiğimizde sıraya geçerken önümdeki çocuğa çarptım evet yine beceriksizliğimi sergiledim hep böyle olmak zorundamı? Sanırım biraz hızlı çarptım karnım çok ağrıdı çocukta taş gibiymiş. Kafamı kaldırıp baktığımda çarptığım kişi Mert'di karnımın ağrısının üstüne bir de şaşkınlık gelince tam dengemi kaybediyordum ki Mert kolumdan tuttu ve sinsice gülüp " Dikkat et" dedi. Bende sessiz kalıp sıranın gelmesini bekledim sıra çabuk gelmişti. 3 tane karışık tost 2 tane hamburger ve yanında meyve suyu alıp hemen sınıfa çıktım. Mert benden önce gelip yemeye başladı. Bende hemen kızların yanına oturup aldıklarımı bir bir mideme gömmeye başladım.
Merhabaaaa:)
Biliyorum bölüm çok geç geldi.
Bayram geldiği için memlekete gelmek zorundaydık. Birde üstüne 2 tane düğünümüz vardı. Fırsat buldukça yazmaya çalıştım. Ama kısa oldu. Diğer bölümde görüşmek üzere.
🤗🤗
