*EABE* 8

12.4K 160 42
                                    

8k olmuşuz 🙋🏻‍♀️
Ailemiz gittikçe büyüyor mu ne 🙄
Sizi daha fazla bekletmek istemedim. Tatildeyim tatil anında oturup yeni bölüm yazdım.
Okuyup geçmeyin. Oy ve yorumlar benim için çok önemli. Ki bu az olursa kitabı kısa bi şekilde final yapabilirim.
Beğenilmediğini düşünüp tabi.
Ay neyse sustum sustum 🙄
İyi okumalar ! ♥️

*******

Uraas
gülerek seslenmemle Uras yanıma gelerek koltuğa attı kendini.
Oda kendini tutamayıp kahkaha atmaya başladı.
Elis Mert'e pembe mini etek giydirmişti. Ve sarı peruk takmıştı.
Elis kurbanın olayım nolursun yapma ya. Şaklabana benzedim bune ya. Ömür billah ben o kapıdan adımı atmam.

Mert bunları söyledikten hemen 2 dakika sonra dışarıda buldu kendini.
Elis'i deli etmişti. Elis'te böyle ondan böyle intikam alıyordu.
Uras gülerek kollarını belime dolayıp kendine çekti. İç çektiğimde boynuma küçük öpücükler kondurdu. Huylanıp omzumla boynumu öpmesine engel olmaya çalıştım. Bi anda beni kucağına alıp benle beraber uzandı. Başımı göğsüne yaslayıp gözlerimi kapattım.
Ardından gözlerimi açıp başımı kaldırdım. Dudaklarından öpmeye başladım.
Geri çekildiğimde Uras ellerini saçlarımda gezdirmeye başladı.
Seni seviyorum Derin..

****

Rüzgarda savrulan saçlarımı hiçe sayarak dalgalanan denize bakmaya devam ettim. Aklımdan çıkmıyordu yıllar önceki o günlerimiz. Geçen geceye gelirsek üstünden tam 1 hafta geçmişti. Onu gördükten sonra geçen koca 1 hafta. Eve gittiğimde rüya mı yoksa gerçek miydi düşünmekten alıkoyamamıştım kendimi. Ama rüya değildi. Rüya görseydim onu bu kadar hissedemezdim.
Tek kelime dahi etmemişti.
Çeşme'ye tatile gelmiştik.
Elis, Mert ve Atlas.
4 kişiydik.
Uras'ta olsaydı keşke. Ne çok eğlenirdik.

Deriiiiinn

Atlas'ın seslenmesiyle sakince ayağa kalkıp oturma odasına yanlarına geçtim.
Villadaydık. Babam burayı çok severek satın almıştı. Gerçektende çok güzeldi. Büyük ve manzarası çok güzeldi.
Hadi hazırlansana geç oluyor.
Atlas'a gözlerimi devirip kafasına vurdum gülerek.
Bara gidecektik. Aslında fikir benden çıkmıştı. Ama hazırlanmaya çok üşeniyordum.
Elis odaya gelerek elindeki sarı mini pileli elbiseyi bana uzattı. Amma da kısaydı. Uras olsa diğer elbiselerime yaptığı gibi yakardı elbiseyi.
Manyak çocuk.
Gülümseyerek elbiseyi giydim. Saçlarımı maşayla dalgalandırıp, makyaj masasına geçtim.
Eyeliner çekip kırmızı ruju sürdüğümde kendime bakıp gülümsedim.
Uras makyajı pek sevmezdi. Sen çok güzelsin makyajla güzelliğini kapatma derdi.
Burukça yıllardır atmadığım kolyeyi boynuma geçirdim.
O olmadan kendimi eksik hissediyordum.
Ayağıma siyah hafif topuklu ayakkabılarımı giyip siyah çantamıda alıp odadan çıktım.
Mert ve Atlas ıslık çaldığında kocaman gülümsedim.
Elis'in parıldayan gözlerine karşı kahkaha attım.
Atlas yanıma gelip kolunu gösterdiğinde koluna girdim.
Atlas'la Amerikada tanışmıştık. Çok yakındık. Her zaman benim arkamda dururdu.
Amerika'ya onun sayesinde alışmıştım. Çok iyi bir arkadaştı.
Mert ve Elis el ele yanımıza geldiğinde onlara öpücük yolladım.
Lisedeyken sevgili olmuşlardı. Birbirlerini deli gibi seviyorlardı.
Evden çıkıp arabaya bindiğimizde son gaz bara doğru yol aldık.

******

Siz dans edin ben bişeyler içmeye devam edeceğim diyip vodkamdan bi yudum daha aldım oturduğum yerden.
Bilmediğim bi numaranın aramasıyla çantamı alıp kapı önüne çıktım. Tam açacağım sıra telefon kapandı.
Gözlerimi devirip telefonumu çantama koydum.
Burada bir civciv varmıış. Ne kadar da seksi bir civciv. Tadına bakalım bu civcivin.
Karşımdaki iğrenç içkili çocuğu itmeye çalıştığımda daha çok üstüme gelmeye başladı.
Bana bak gereksiz piç polisi ararım uzak dur benden.
diye bağırmama rağmen dinlemeden daha çok üstüme gelmeye başladı.

Bi anda kapüşonlu birinin ona vurmasıyla yere yığıldı.
Yüzünü göremediğim " kapüşonlu çocuk " ona vurmaya devam etti. Yerdeki şerefsizin yüzü kandan gözükemez hale geldiğinde onu bırakıp arkasını döndü.
Kesinlikle önceden görmüştüm bu çocuğu.
Seslenmeme rağmen arkası dönük bi şekilde yürümeye devam etti.

Bu Amerika'da defalarca gördüğüm kapüşonluydu. Burada ne işi vardı.
Omuzları bana birini de andırıyordu.
Peşinden koşmaya başladım.
Ona yetişip kendime çevirdim.

Yüzünü görmemle gözlerim fal taşı gibi açıldı.
Halüsinasyon mu görüyordum ?
Elimi boynundaki zincire götürüp tişörtünün içinden çıkardım.
Bizim kolyemiz.
Karşımdaki adam elini boynuma götürüp elbisemin ardına saklanan kolyeyi gün yüzüne çıkardı.
Kapüşonun şapkasını indirip ellerimi saçlarında gezdirdim. İstemsizce akan gözyaşlarıma inat gülümsemeye başladım.

Kollarını belime sarıp kendine çekip sardı.
Başımı göğsüne yaslayıp kollarımı boynuna sarıp sımsıkı sarıldım.
Kokusunu içime çekip boynuna küçük bi öpücük bıraktım.
Uras defalarca seni seviyorum dediğinde, gözlerinin içine bakmaya başladım.
Bi anda elimden tutup beni bi arabaya oturttu. Oda arabaya geçtiğinde önce bana bakıp ardından kemerimi bağladı.
Kendi kemerini de bağladığında gaza bastı.
Büyük bi villanın önüne geldiğimizde ona sorarcasına baktım.
Cevap vermeden gülümseyip arabadan indi.
Bende indiğimde beni bi anda kucağına alıp villaya doğru ilerledi.
İçeri geçip beni indirdi.
Ardından beni duvara yaslayıp susamışçasına öpmeye başladı.
Bende karşılık vermeye başladım. Sanki ayrı kaldığımız her an için hırsımızı çıkarırcasına öpüşüyorduk.
Beni tekrar kucağına alıp bi yatağa koyup üstüme çıktı. Beni öperken üstünü çıkarıp yere fırlattı.
Başını boynuma gömüp emmeye başladı. Elimle kafasını daha çok bastırıyordum başını.
Gülüp geri çekildiğinde bi anda kendimi onun kucağında buldum.
Elini sırtımdaki zincire kaydığında gözlerime bakarak indirmeye başladı.
Elbisemin etek kısmından tutarak havaya kaldırdı. Üstümdeki elbiseyi çıkardığında beni tekrar altına aldı.
Ne kadar da çok özlemiştim ellerini, kokusunu.
Kulağıma eğilip üflediğinde güldüm.
Huylandığımı unutmamıştı.
Makyaj yapmak güzelliğini kapatıyor canımın içi.
Gülümsediğimde tekrar dudağımı öpmeye başladı. Aç kalmış küçük bir kediymiş gibi.
Ellerini bacaklarımda gezdirip dudaklarını göğsüme indirmeye başladı. Çıplak değildim. iç çamaşırlarım vardı üstümde. İster istemez utanıyordum.
Pantolonunu çıkarıp tekrar üstüme çıktığında gözlerimi kapatıp dudaklarına yapıştım.

Sen yoktun o zamanlar
Çocukluğumda en çok yağmuru
severdim ben.
Ne zaman bir dert
gelse bana
Yağmur yağar
Dinler
Dokunur
Ve topraktan kalkan
o kokuyu koklardım.
Ateşim sönerdi.

Sonra büyüdüm..
Gözlerini gördüm
Yandım
Yağmur yağdı
Ve ilk kez sönmedim.
Ben yağmurdan daha fazla
bi seni sevebildim.

( Elif Gibi Sevmek - Hikmet Anıl Öztekin )

TUTKU +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin